Buradasınız
Masallar Ne Anlatıyor Çocuklarımıza?
Pendik’ten bir işçi

Haberleri okurken çocuklar okusun diye basılan ve tepkiler üzerine yasaklanan “Kahkaha Gülleri” adlı bir çocuk kitabının birkaç satırını gördüm. Kitabın kapağı pek şirin ama içeriği insanı kanını donduran ifadelerle doluydu. Kitaptaki hikâyede şu cümleler yer alıyor: “Babası oğlunu öldürmüş. Başını odunların arasına koyup eve getirmiş. Hanımına göstermiş hanımı hiçbir şey dememiş. Ertesi sabah çocuğun başını kazana atmış, altında ateş yakmış. Öğle olduğunda kız sokaktan gelip kazanların başına varmış. Kazanın kapağını kaldırır kaldırmaz kaçmış. Gözleri ağabeyinin saçlarına takılınca onu tanımış ağlaya ağlaya okula gitmiş, olanları öğretmenine anlatmış. Öğretmeni ‘ağabeyinin eti asla ağzına değmesin’ ve ‘kemiklerinin hepsini topla gül ağacının dibine göm’ demiş.”
Vahşet dolu sözlerle dolu olan bu hikâye kitabı, tepki alınca piyasadan toplatıldı. Kitabın yayınlanması ve tepki toplayana kadar piyasadan kaldırılmaması egemenlerin yarattığı toplumsal çürümüşlüğü ortaya koyuyor. Kapitalist düzen sadece vahşet dolu hikâye kitapları okutmayla kalmıyor, psikolojisi bozuk bunalımlı çocuklar yetiştiriyor. Çocuklarımızın hemen hemen hepsi sanal âlemdeki savaş oyunlarıyla büyüyor. Silahın, kanın ve düşmanlığın konu olmadığı oyun yok gibi. Bu oyunlarla çocuklar sanal âlemde yalnızlaşıp içine kapanık, asosyal olarak yetişiyorlar. Hakkını arayan, sorgulayan bilinçli bireyler olarak yetiştirilmelerine izin verilmiyor. Her gün düzenli bir şekilde izlediğimiz TV programlarında insana dair faydalı hiç bir yayın göremiyoruz. Dizilerde vahşeti, kini, öfkeyi barındıran sahneler eksik olmuyor. Bu dizilerde insanların birbirini vahşice öldürmesi doğallaştırılıyor.
Bu düzende toplumsal çürümüşlük her alanda su yüzüne çıkıyor. Paylaşımı, dürüstlüğü, güzelliği, iyiliği öğretmeleri gereken hikâye kitapları kini, öfkeyi, nefreti öğretiyor çocuklarımıza. “Babana bile güvenme” diyerek büyütülüyorlar. Bozuk düzende sağlam çark olmaz. Bu kokuşmuş, çürümüş kapitalist sistem yok olmadan insanın güven ve huzur içinde yaşaması mümkün değil. Çocuklarımızın, gençlerimizin kardeşlik, dayanışma ve mutluluk içinde yetişmesini sağlayacak koşulları mümkün kılmak biz işçi sınıfının elindedir.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...