Buradasınız
Mevsimlik İşçiler ve Çocukları
Gebze’den metal işçisi bir kadın

Uzun iş saatleri, insan doğasına aykırı şekilde düzenlenmiş vardiyalar, düşük ücretler, alınmayan iş güvenliği önlemleri ve beraberinde gelen iş cinayetleri, sendikasız, güvencesiz, esnek çalışma, ağır çalışma koşulları gibi uzayıp giden bir dizi zorlukla boğuşarak geçiyor ömürleri işçilerin. İşçi aileleri de bu acıları, sıkıntıları iliklerine kadar hissederek yaşıyorlar. İşçi çocukları da bu durumdan fazlasıyla nasiplerini alıyorlar.
Sanayi işçilerinin dışında bir de adını yük eşyası gibi kamyonet kasalarında taşınırken iş cinayeti kurbanı olmaları ya da gittikleri yerlerde uğradıkları saldırılarla duyduğumuz mevsimlik işçiler var. Üç kuruş ekmek parası kazanabilmek için yaşadıkları yerleri, evlerini arkalarında bırakarak şehir şehir dolaşıyorlar. Üstelik hepsi de ailelerini, eşlerini, çocuklarını da yanlarına alarak düşüyorlar yollarına gurbetin. Elverişsiz ortamlarda sağlıksız beslenme, çadır kentlerde barınma ihtiyaçlarını gidererek hayatta kalmaya çalışıyorlar. Kuşkusuz mevsimlik işçilerin çilesine mevsimlik işçilerin çocukları da fazlasıyla ortak oluyor.
Medikal Arama Kurtarma Derneği ve MEDAK Acıbadem Üniversitesi Öğrenci Topluluğu maddi imkânsızlıklar nedeniyle sağlık hizmetlerinden yararlanamayan işçilerin çocuklarına yönelik bir sağlık taraması gerçekleştirdiler. Ekip 120 çocuğun sağlık taramasını yaptı. Ciddi rahatsızlıklarda çocukların hastanelere sevkini sağlayan ekip, dengesiz beslenme ve gelişme geriliğine karşı çocukların boy–kilo ölçümlerini yaptı. Gelişme eğrisindeki noktalarına göre değerlendirmelerde bulundu. Buna göre mevsimlik işçilerin çocuklarında gözle görülür bir şekilde gelişme geriliği olduğunu belirten gönüllü ekip, 10 yaşında olan bir mevsimlik işçi çocuğunun, diğer çocuklara göre 3 yıl geride kaldığını ve 7 yaş seviyesinde olduğunu belirtiyorlar. Yapılan tarama sonucunda en sık rastlanan hastalıkların başında üst solunum yolu enfeksiyonları ve ishal olduğu, bunların da çalışma ve barınma koşullarının iyileştirilmesiyle an aza indirgenebileceğini açıklıyorlar.
Dünyada ki tüm zenginliği yaratan işçiler, sağlıksız beslenen, kötü koşullarda yaşamaya mahkûm edilen yine işçiler. Biz işçiler bir arya gelip örgütlenir ve gücümüzü birleştirirsek, ancak o zaman yarattığımız zenginlikler üzerinde söz sahibi olabiliriz.
Ağustosta 158 İşçi Hayatını Kaybetti
Soma’da Madende İş Cinayeti
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...