Buradasınız
Neden Hâlâ Görmüyorlar?
Sancaktepe’den bir işçi
Geçen gün haberlerde izledim. Gebze’de yıkım kararı alınan bir gecekondu mahallesinde insanlar evlerini korumaya çalıştıkları halde kepçelerle evleri yerle bir ediliyor. İnsanlar feryat figan kendilerini kepçelerin önüne atıyorlar ama nafile, karar alınmış bir kere. Orada yaşayanların ne yapacakları, nerede ve nasıl yaşayacakları kimsenin umurunda bile değil. Mahallelilerden biri de yaşlı bir amca. Artık ayakta duracak takati kalmamış, sandalyenin üzerinde oturuyor. Yaşlı adam ağlıyor ve “Erdoğan bunu görseydi hayatta izin vermezdi” diyor.
Fabrikasında grev kararı alınmasına rağmen grevi yasaklandığı için haklarını alamayan bir başka işçi ise Erdoğan’ın patronlara yaptığı konuşmayı ve Erdoğan’ın “Grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifade ederek anında müdahale ediyoruz. İş dünyamızı sarsamazsınız diyoruz. Bunun için kullanıyoruz biz OHAL’i” dediğini izlemesine rağmen buna inanmadığını belirtebiliyor.
Buna benzer örneklerle pek çok işçi arkadaşımız karşılaşıyordur. “Yapıyorsa vardır bir bildiği”, “aslında onu kastetmemiştir”, “haber çarpıtılıyor bence” deyip gerçekleri görmek istemezler. Bu işçiler bizim mahallemizde her gün gördüğümüz, aynı tezgâhlarda saatlerce yan yana çalıştığımız işçi arkadaşlarımız. Zaman zaman hayret ediyor insan. Her şey alenen ortadayken nasıl oluyor da görmüyorlar gerçeği, nasıl oluyor da hâlâ AKP ve Erdoğan’ı destekliyorlar diye. Değil mi kardeşler? Ama bunun da nedenleri var. Biz nedenlerini anlamalıyız ki işçilere doğruları doğru şekilde anlatabilelim.
Başta bizlere yıllardır doğru belletilen devlet her şeyin üstündedir algısı var. Yani hükümet aslında patronlar sınıfına hizmet ettiği halde sanki patronlar sınıfı ve işçi sınıfının üzerinde ve tarafsızmış gibi gösteriliyor. Sanki grevin yasaklanmasını patronlar sağlıyorlar da hükümetin hiçbir suçu yok. Ya da vergi indirimlerini sadece patronlar için yürürlüğe sokan hükümet değilmiş gibi bir algı yaratılıyor. Sınıflar üstü bir yapı gibi gösterilen devlet aslında her zaman halkın yanındaymış gibi görünüp patronlar için çalışıyor.
İktidardakiler işçileri uyutmak için türlü türlü yalanlar söylüyorlar. Mesela “bizim dış düşmanlarımız var. Biz saldırmazsak onlar bizi yok edecek” diyorlar. Eğitime, sağlığa çok düşük bir bütçe ayırırken silahlanma bütçesini arttırabildikleri kadar arttırıyorlar. Kapitalistlerin çıkarları için, Ortadoğu’da yürüyen savaştan pay kapmak için aslında hiçbir sorunumuz olmayan komşu ülkelere asker gönderiyorlar. Milliyetçiliği körükleyerek, dini kullanarak işçilerin kutuplaşmasını sağlıyorlar.
Hükümetin yalanlarına kanmayalım ama tek başımıza kanmamamız da bu gidişi değiştirmiyor. Değiştirecek tek şey biz işçilerin patronlar sınıfını da, partilerini de, onların yalanlarını da diğer işçi kardeşlerimizin görmesini sağlamasıdır. Bu da ancak bizlerin örgütlülüğü sayesinde olur.
Arabuluculuk Zorunlu Hale Getirildi
Elbet Yeni Fırtınalar Gelecek!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...