Buradasınız
Çöp Kamyonu Şoförleri Neler Yaşıyor?
Başakşehir’den bir taşeron temizlik işçisi

Ben, Başakşehir Belediyesi’nin temizlik işlerini yapan Akmercan Şirketler Grubu’nun Başakşehir’deki şantiyesinde çalışan çöp kamyonu şoförlerinden bir tanesiyim. Biz çalışanlar olarak buraya şantiye değil, “işkence kampı” diyoruz. Çünkü biz işçiler gece saat 4’te kalkıyoruz ve 4 buçukta işe gidiyoruz. O karanlıkta şantiyenin müdürü bizlerle toplantı yapıyor. Toplantıda ağza alınmayacak küfürler ederek, bizlere hakaretler yağdırıyor. Hakareti kendisine görev edinmiş bu patron yamağı, bizlerin üstünde korku yaratarak otorite kurmaya çalışıyor. Sabahları bizi bir tek falakaya yatırmadığı kalıyor.
Gelelim asıl konuya. Gece 4’te kalkan 30 şoför, akşam saat 6’da evinde oluyor. Her birimiz günde yaklaşık 12-13 saat kamyon kullanıyoruz. Nasıl mı çalışıyoruz? Tabii ki direksiyon başında uyuyarak... Evet, uyuyarak çöp kamyonu kullanıyoruz. Mesela bir çöp konteynırının kamyona boşaltılması 4-5 dakika sürüyor, bu kısa sürede uyuyakalıyoruz. Daha sonra kamyonun arkasındaki arkadaşımız hemen uyandırıyor. “Devam” komutu gelince uyanıp gaza basıyoruz. Bir sonraki konteynırda tekrar uyuyoruz, arkadan ikaz düğmesine basılıyor ve tekrar devam ediyoruz. İşte bu şekilde çalışıyoruz. Yani anlayacağınız Azrail sokaklarda dolaşıyor. Sokaklar çoluk çocukla dolu. Yarın bir gün bizim kullandığımız kamyonlar bir faciaya neden olabilir. Yaralananlar, hatta ölenler olabilir. Peki, bunun sorumlusu kim olacak? Tabii ki sorumlu biz ilan edileceğiz ve son zamanlarda meşhur “fireni patlayan kamyon” haberlerinde yer alacağız.
Bir çöp kamyonuna 400-500 konteynırlık bölgeler veriliyor. Yani bir mahallenin çöpünü sadece bir kamyon topluyor. Ve şoförlere verilen bölgelerin çöpü bitmeden paydos edemeyeceğimiz söyleniyor. Bu şoför artık 13 saat çalışmamak için ve evine daha erken gidebilmek için sokaklarda fırtına gibi gidiyor. Olmuş ve olacak olan kazaların sorumlusu tamamıyla bizleri bu kadar uzun saatler boyunca ve ağır koşullarda çalıştıran Akmercan şirketidir. Patronların gözlerini kâr hırsı bürüdüğü için insan hayatını hiçe sayıyorlar.
Form Mukavva Fabrikasında Direniş
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...