Buradasınız
Minnet Borcu Mu Dediniz?
Tuzla’dan bir deri işçisi
Devler ülkesinde kendini cüce hissetmek bizimkisi. Biz işçilerden bahsediyorum: Gücümüzün ve yarattıklarımızın farkında bile olmayan biz işçilerden! Bütün güzellikleri biz yaratırken, kötü olan ne varsa neden bize reva görülüyor? Hak ettiğimiz güzellikleri neden yaşayamıyoruz? Biz kötü insanlar mıyız? Tabii ki, hayır! Hatta o kadar iyiyiz ki, kendi halimizi unutup, patroncuklarımızın hallerini düşünür olmuşuz.
Asgari ücret alıyoruz ama zam vermeyen patronumuzun, “kriz var, zor durumdayız, biz bir aileyiz” laflarına inanabiliyoruz. Ya da patron buna bile gerek duymadan, hiçbir sebep göstermeden hakkımızı vermiyor. Kimi işçiler de “ulan adamın parası var da mı vermiyor?” diyor. Evet, bunlar hikâye değil. Bunlar ne ki! Daha neler neler var… Geçen gün işyerinde, abilerden birine başka bir işyerinden iş teklifi geldi, ama o gitmedi. Maaşının bir buçuk katını teklif ettiler, yine gitmedi. Sebebi ne biliyor musunuz? Minnet borcu. Evet, durum aynen böyle: Abimiz, zamanında patrondan üç bin lira borç alıyor. Daha sonra borcunu geri ödüyor. Patron ona bu parayı borç olarak verdiği için de abimiz “minnet borcum var yüzüstü bırakıp gidemem” diyor. Aldığı maaşa bakıyorum açlık sınırının altında. Ah be abicim, keşke biraz da patron sana minnet duysa, “benim için gece gündüz çalışıyorsun” deyip hakkını verse. Ne güzel olurdu. Bu arada bu patron yakın zamanda bir spor araba aldı. Fiyatı 339 bin lira civarında. Bir asgari ücretli çalışanın bu parayı biriktirebilmesi için yaklaşık 43 yıl yemeden içmeden çalışması lazım!
Başka bir örnek vereyim. İşçilerden biri müdürünün kötü davranışlarından, hakaretlerinden bıktığından, maaşının çok az olduğundan bahsediyor arkadaşına. Aynı ortamda bulunan başka bir işçi bunu müdüre söylüyor, yani arkadaşını ispiyonluyor. Arkadaşının yaptığını öğrenen işçi gidip soruyor, “neden böyle bir şey yaptın?” diye. O da aynen şöyle diyor: “Kadın size iş vermiş, ekmek vermiş. Daha ne istiyorsunuz? Bir de utanmadan arkasından konuşuyorsunuz.”
Biz ufacık bir hak istediğimizde bile şükretmemiz gerektiği söylenir. Ama Rus milyarder Abramoviç, yılbaşında minik adacığındaki parti için bir gecede beş milyon dolar harcıyor. Tamam, şükredelim de, şükür nedir bilmeyen, gözü doymayan, sırtımızdan çaldıklarıyla yedi sülalesini krallar gibi yaşatan, bir gecede milyon dolarları harcayan patronlar sınıfına da hakkımızı yedirmeyelim. Bunları yaşamamızın sebebi bilinçsiz ve örgütsüz olmamız. Bilinçsiz ve en önemlisi örgütsüz olduğumuz için önümüze ne konulursa sesimizi çıkarmadan onu yiyoruz. Örgütsüz olduğumuz için birlikte hareket etmek yerine bireysel çıkarlar uğruna yanımızdaki arkadaşımızı satıyoruz.
Bilinçli işçiler olarak fabrikalarda, işyerlerinde arkadaşlarımızın bilinçlenmesini boynumuzun borcu saymalıyız. Her yerde örgütlenmeli ve hakkımızı patronlara yedirmemeliyiz. Dünyayı yaratan ellerimize biraz olsun saygı göstermeliyiz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...