Buradasınız
8 Mart ve Bizim Kadınlarımız!
8 Mart 1857’de, ABD’nin New York kentinde 40 bin kadın dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları, daha kısa çalışma saatleri ve eşit işe eşit ücret talebiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polis işçilere saldırdı. Patronlar ve polis işçileri fabrikaya kilitledi. Fabrikada çıkan yangında içeride kilitli olan 129 kadın işçi yanarak can verdi. İşçilerin cenaze törenine on binlerce kişi katıldı.
1910 Ağustosunda Danimarka’da, Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı toplandı. Bu konferansta Alman işçi önderlerinden Clara Zetkin, 1857’deki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına, 8 Mart’ın Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. Böylece 8 Mart tarihi de, işçi sınıfının mücadele sürecinin bir ürünü olarak simgeleşti. 8 Mart “Uluslararası EMEKÇİ Kadınlar Günü” ilk kez 1911’de, dönemin çeşitli sanayileşmiş ülkelerinde, kadın ve erkek işçilerin kitlesel katılımıyla kutlandı. O tarihten itibaren 8 Martlar işçi sınıfının kadınıyla, erkeğiyle, bir yandan cins ayrımcılığına ve kapitalizmin katmerli sömürüsüne; diğer yandan her türlü zulme, militarizme ve emperyalist savaşlara karşı; barış, özgürlük ve eşitlik için verdikleri mücadelenin simgelendiği bir gün oldu.
8 Mart, mücadeleci işçi kadınların bize armağanıdır. Fakat egemen sınıf, içinden “emekçi” kelimesini çıkartarak, bu büyük mücadele gününü unutturmaya, o günü anlamsızlaştırmaya çalışıyor. 1977 yılında 8 Mart Birleşmiş Milletler tarafından, adından “Emekçi” kelimesi çıkartılarak, “Dünya Kadınlar Günü” şeklinde ilân edildi. Amaç 8 Martı da “Anneler Günü”, “Sevgililer Günü” gibi, insanların birbirlerine hediyeler alarak kutladıkları bir tüketim gününe dönüştürmekti. Böylece o günden beri hem 8 Martın tarihsel anlamı hem de emekçi kadınla burjuva kadın arasındaki sınıfsal ayrım gözlerden gizlenmeye çalışılıyor.
Bu 8 Mart’ta da burjuva kadınlar pahalı ve şatafatlı kıyafetlerini giyip birbirlerine plaketler dağıtacaklar. İş dünyasındaki başarılarıyla, zorluklara göğüs germeleriyle övünecekler ve “hak ettikleri” ödülleri alıp birbirlerini alkışlayacaklar!
Ya bizim kadınlarımız?
Fabrikadaki işçi kadın, çocuklarının kursağından bir lokma daha girsin diye gecesini gündüzüne katarak çalışmaya devam edecek. Çocuğunu görmeye hasret işçi kadın, fazla mesailerde ömür tüketecek patronlar sınıfı için. Evdeki kadın, geleceğin işçileri olacak çocukları yetiştirecek ve patronların sömürüsüne hazırlayacak. Erkeği, işgücünü yeniden kazansın diye çalışacak.
Madencinin karısı “ya kocamın ölüm haberini alırsam bugün” diyerek bakacak yollara, huzur nedir bilmeden. Resmi rakamlara göre bile her ay 50’den fazla işçi iş kazalarında yaşamını kaybediyor.
Kürt bir ana, havan toplarıyla paramparça edilmiş “Ceylan”ının parçalarını toplayacak eteğinde, kendi yüreğinin parçalarını nereye koyacağını bilemeden. Uludere’nin anaları, 12-14 yaşında savaş uçakları tarafından biçilen çocukları için ağlayacaklar. Oğlunu askere gönderen bir ana, daha gençliğine doyamamış 20 yaşındaki civanını, yüreğine taş basarak, ne uğruna öldüğünü bilmeden toprağın altına gömecek.
Afrikalı bir ana, bir yudum su uğruna kat ederken kilometreleri, bakacak üç çocuğunun da gözlerinin içine ve ölüme terk etmek için seçmek zorunda kalacak birisini.
“Namus davası” uğruna katledilecek gencecik kızlar bir yerlerde. Tecavüz, şiddet, evlat acısı, açlık, yoksulluk… En beter acılar düşecek bizim kadınlarımızın payına. Bu sömürü düzeninde emekçi kadınların payına acı ve gözyaşından başka bir şey düşmüyor. Evet, acılarla kıvrandığımız doğrudur. Ama bu acılara sonsuza dek tahammül göstermeyecek hınç ve cesaretle dolu yüreklerimiz olduğunun da bilinmesini isteriz. Emekçi kadınlar, bu acıların içinden çıkıp büyük mücadelelerde en ön saflarda durmayı da biliyorlar.
New York’ta kadın tekstil işçilerinin yaktığı ateş hâlâ tutuşturuyor yüreklerimizi. 1990 yılında Büyük Madenci Grevi’nde tüm baskılara rağmen evlerine dönmeyen, erkeklerinin önünde yürüyen kadınlar, bizim kadınlarımız! Ortadoğu’da diktatörlere baş kaldıran Arap halk isyanlarının önünde giden yiğit kadınlar bizim kadınlarımız! Yunanistan’da kemer sıkma programlarını kabul etmeyen ve düzeni devrimci temelde krize sokan kadınlar bizim kadınlarımız! Bugün fabrika önlerinde, direnişlerde, öfkeyle yumruklarını sıkanlar, bizim kadınlarımız!
Kapitalizmin kadınlara biçtiği yaşamı kabul etmiyoruz! Bize sunulan hayattan sıyrılıp, mücadeleye atılmaktan başka çıkar yolumuz olmadığını da biliyoruz. İşçi-emekçi kitlelere reva görülen yaşam ortadayken, bir de cinsiyetimizden dolayı sömürülmeye rıza göstermemeli ve adımlarımızı ileri atmalıyız. Çünkü güzel günler gelecekse, emekçi kadınlar mücadele vermeden gelmeyecek! İnsanlık güzel günler görecekse, bu, kadınıyla erkeğiyle işçi sınıfının kapitalizme karşı mücadelesiyle olacak! Biz “mutfaklardan, gri fabrika kuytularından” çıkıp yürümeye başlayacağız. Acılarımızı unutmadan ama bir yük olarak da taşımadan, öfkeyle haykıracağız. Erkeklerimizle birlikte mücadelenin en ön saflarında yerimizi alacağız. 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü bizim günümüzdür. Günümüz kutlu olsun!
UİD-DER Kadın Komitesi
Sömürü Düzeniyle İddiaya Girmek!
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...