Buradasınız
Başımızı Sokacak Bir Evimiz Olsun Diye...
Aydınlı’dan bir metal işçisi

İnsanın en temel ihtiyaçları arasındadır barınma ihtiyacı. Doğal hayatın zorluklarıyla başımızın üzerinde bir çatı olmadan başa çıkamayız. Milyonlarca insan kirada, zar zor hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Bir de adeta hayatını ipotek altına alarak ev sahibi olanlar var.
Benim yeni işe başladığım fabrikada bir arkadaş sürekli fazla mesailere kalıyordu. 3 vardiya çalışan fabrikada arkadaş bazen 12, bazen de 24 saat hiç aralıksız çalışıyordu. Toplam 48 saat olan iki gün içinde 36 saat boyunca çalıştığı oluyordu. Benimle sabah işbaşı yapan arkadaşımın ben 4’te bırakıp ertesi gün işe gittiğimde halen orada çalışmaya devam ettiğini görüyordum. 12 saat çalıştıktan sonra sabah 8’de eve giden arkadaşım akşam 4 vardiyasıyla geri geliyor, 12’ye kadar çalıştıktan sonra durumuna bakıyor, kendi kendine “iyiyim” diyerek sabah 8’e kadar devam ediyordu. Aylık çalışma saatinin 480’e kadar çıktığı oluyordu. Yani anlayacağınız günlük ortalama 16 saat çalıştığı aylar oluyordu. Ben fabrikada bir süre çalıştıktan sonra bir yemek molasında arkadaşıma sordum: “Abi kendini çok hırpalamıyor musun?” Bana verdiği cevaptan sonra dondum kaldım. Bana “her şeye başımı sokacak bir evim olsun diye katlanıyorum” derken gözlerinin dolduğunu fark ettim. Evli ve bir çocuk babası olan arkadaşım banka kredisi ile ev almış. Hayatının on senesini bankaya ipotek ettiren arkadaşım; “çocuğuma hiç olmazsa bir ev bırakmak istiyorum. Bin lira olan maaşımı en az 1700 liraya getirmem lazım. Yoksa ev ipotekli, her ay 870 lira kredi ödemezsem evi elimden alacaklar. Yoksa ben de meraklısı değilim bu kadar çalışmanın. Eşime sarılıp doğru düzgün uyumayalı aylar oldu. Çocuğunu elinden tutup parka götürememenin ne demek olduğunu biliyor musun?” diyordu.
Başımızı sokacak bir evimiz olsun diye bizler bu kadar çalışıyoruz. Ama patronlar hiç çalışmadan yalılarda, villalarda oturuyorlar. Yanından geçerken imrenerek baktığımız gökdelenlerde gece gündüz çalışan bizler değil, hiç çalışmayan patronlar oturuyor. O villaları, yalıları, gökdelenleri yapanlar da bizim gibi işçiler. Ne inşaat işçileri ne de başka sektördeki işçiler ürettiklerine sahip olamıyor. Bizlerin bu kadar çalışma ile sahip olamadıklarımıza patronlar hiç çalışmadan sahip oluyorlar. Biz işçiler buna bir dur demeli ve emeğimiz için örgütlenmeliyiz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.