Buradasınız
Torba’dan Emekçi Kadınlara Saldırı Çıktı
Emekçi kadınların çalışma yaşamına ilişkin pek çok sorun var. Torba Yasa tartışmaları kapsamında aylarca emekçi kadınların bazı sorunları da gündemde tutuldu. Bu sorunlar, güya çözüme kavuşturulacakmış gibi yanıltıcı haberler yapıldı. Doğum izninin 24 haftaya çıkarılacağı konuşuldu. Ev işlerinde çalışan ev işçisi kadınların da işçi sayılacağına ilişkin haberler yazıldı, çizildi. Hatta bir dönem ev işçisi çalıştıranların evlerine baskınlar yapıldı, sigortasız işçi çalıştırdıkları için on binlerce lira ceza verildi. Çalışan kadınlara kreş parası verileceği bile söylendi! Yetmedi, kadınlara doğum borçlanması getirilerek erken emekliliğin sağlanacağına ilişkin haberler yapıldı. Hepsinin de torba yasa ile hayata geçirileceği söylendi. İşçi, emekçi kadınlar merakla torbadan çıkacakları beklemeye başladı.
Nihayet Torba Yasa’ya giren maddeler netleşerek Meclis’in gündemine girdi ve tasarı kabul edilerek yürürlüğe girdi. Peki, torbadan emekçi kadınlar için ne çıktı? Aylarca konuşulan, milyonlarca işçinin çözüleceği söylenen sorunları çözüldü mü gerçekten?
Adından da anlaşılacağı gibi ilgili ilgisiz her türlü yasanın içine girdiği torba derya oldu. İçinden “hak” değil “gasp” çıktı! Öncelikle belirtelim ki kreş parası, doğum izninin uzatılması gibi haklarla ilgili hiçbir düzenleme yok. Ev işçisi kadınların İş Kanunu’nda işçi sayılmamaları ve sigortasız çalıştırılmaları sorunu çözülmeden kaldı.
Yasaya göre ev işçisi kadınlar bir evde 10 günden az ya da fazla çalışmalarına göre ikiye ayrılmış durumda. Evinde 1 ay içinde 10 günden az süreyle ev işçisi çalıştıranlara sigorta ödeme zorunluluğu bulunmuyor. Sadece işçinin ücretinin %2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı primi ödeme yükümlülüğü getiriliyor. Emeklilik ve sağlık hizmetlerinden faydalanmak içinse çalışan kadının kendisinin prim ödemesi gerekecek. Aynı maddede ayda 10 günden az işçi çalıştıranların işveren sayılmayacağı da belirtiliyor. Yani iş kazası ya da meslek hastalığı durumunda hiçbir sorumlulukları olmayacak. Bu da demek oluyor ki, cam silerken düşerek hayatını kaybeden, yaptığı işin ağırlığından meslek hastalıklarına yakalanan kadınların sayısı artacak! Bu ölümlerin ve acıların hesabı yine sorulmayacak. Ev işçisi kadınlar eğer sigorta primlerini ödememişlerse böylesi durumlarda sağlık hizmetinden de faydalanamayacaklar. Ev işçisi kadınların çoğunlukla bir evde ayda 10 günden az çalıştıkları biliniyor. Kadınların kendi primlerini ödeyecek maddi güce sahip olmadıklarını düşünecek olursak, bu madde, ev işçilerinin sigorta ve emeklilik hakkının gasp edilmesinin devamı anlamına gelmektedir.
Taşerondan kamu ihalelerine, KDV’den iş güvenliğine kadar her türlü meselenin içine tıkıştırıldığı torba yasadan ev işçisi kadınların payına düşen yukarıda sözünü ettiğimiz bu tek maddedir. Buradan da anlıyoruz ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan Çalışma Bakanlığı’na kadar tüm bakanlıkları ve medyasıyla AKP hükümeti emekçileri aldatmaya devam ediyor. Diğer düzen partileri de bu aldatmacaya onay veriyorlar.
O halde biz emekçi kadınlar başta olmak üzere, tüm işçi ve emekçiler için mücadele etmekten başka çıkar yol görünmüyor. Meclis’ten geçen saldırı yasalarına sessiz kalmak, pasif bir konumda olmak yerine, hakkını arayan, hesap soran, alanlarda sesini duyuran örgütlü işçiler olmak zorundayız. Bu gerçekliğin farkına varan tüm emekçi kadınları UİD-DER Kadın Komitesi olarak UİD-DER çatısı altında örgütlenmeye ve mücadeleye çağırıyoruz.
Barış
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...