Buradasınız
“Bizim İşyerinde Sorun Yok ki!”
Pendik’ten UİD-DER’li bir işçi
İş çıkışı bir işçi ailesini ziyarete gittik. Ayaküstü sohbet ederken bizi karşılayan genç bir metal işçisi arkadaşımız, “bizim işyerinde sorun yok ki” dedi. Bu esnada annesi bizi içeriye davet etti. Yarım kalan sohbetimize içeride, ikram ettikleri çayları yudumlarken devam ettik.
“Bizim işyerinde sorun yok” diyen arkadaşımızla sohbeti koyulaştırınca anladık ki, işçilerin en can yakıcı sorunlarından biri olan iş kazaları gibi büyük bir sorunları var. İki yıldır bu fabrikada çalıştığını, yakın tarihlerde iki işçinin parmağını makineye kaptırdığını anlattı. Çalışma saati sekiz altı, mesaiye kaldıklarında ise on bire kadar çalışıyorlarmış. Arkadaşımız bunları anlatırken haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğunu, fazla mesainin günde üç saatten uzun olamayacağını ve işçilerin rızası alınarak mesaiye yazmaları gerektiğini çok genç bir işçi olmasından kaynaklı bilmiyordu. Daha önce işyerinde sendikalaşma mücadelesi verilmiş. Bu mücadeleyi veren öncü işçileri işveren işten çıkarmış. “Keşke sendikalı olabilseydik, ne güzel olurdu” diyor işçi arkadaşımız.
İşçi arkadaşımıza çalıştığı fabrikada iş kazaları başta olmak üzere birçok sorun yaşandığını; bugün arkadaşlarının başına gelenin yarın kendisinin de başına gelebileceğini; bu koşulları değiştirmek için bir şeyler yapılması gerektiğini anlattık. UİD-DER’in işçilere yönelik çalışmalar yürüttüğünü, sorunlarımızın ortak olduğunu ve çözüm yolunun birlikte hareket edip örgütlenmekten geçtiğini anlattık. Bir işçi örgütü olan UİD-DER’in çalışmalarına katılması gerektiğini, bu sayede çok fazla şey öğrenebileceğini ve bu sayede hakkımızı arayabileceğimizi anlattık. Arkadaşımıza İşçi Dayanışması bültenimizi verdik. Sayfalarını hızla karıştırdı. Metal işçileriyle ilgili yazının da bulunduğunu, işçileri ilgilendiren birçok bilgiyi bu gazetemizde bulacağını söyledik.
Biz sohbet ederken aile fertlerinden başka bir işçi arkadaşımız geldi. “İşçiler de iş güvenliği kurallarına uymuyor ki!” diyerek sohbetimize dâhil oldu. Bu hepimizin sıklıkla duyduğu bir laf. Aslında bu işçi arkadaşımız kendi fikrini söylemiyordu. Patronlar söyledikleri yalanlarla, medya yaptığı haberlerle, sorunun asıl kaynağının patronlar ve onların sömürü düzeni olan kapitalist sistem olduğu gerçeğini gizleyerek sorunun işçilerden kaynaklandığına inandırmaya çalışıyor bizleri. UİD-DER’in “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım” kampanyası asıl suçlunun bu sömürü düzeni olduğunu işçilere anlatmak için yapılmıştı. Bu kampanyayı işçi arkadaşımıza da tanıttık. İş güvenliği meselesinde her şeyin kâğıt üstünde kaldığını, bu ülkede her ay ortalama 100-150 işçinin yaşanan iş kazaları sonucunda hayatını kaybettiğini ve bunun da sadece kayıt altına geçen rakamlar olduğunu anlattık. İş kazaları bu kadar ciddi oranda yaşanıyorsa, burada aslında asıl suçlunun iş güvenliği önlemlerinden önce sermayesini düşünen patronlar olduğunu anlattık. Kendi işyerlerimizde yaşadığımız deneyimlerden örnekler vererek işçi arkadaşımıza, iş kazalarının asıl nedenini anlattık.
UİD-DER’in işçi sınıfının en can yakıcı sorunları için yürüttüğü kampanyaların çok önemli olduğunu bu örnekte bir kez daha gördük. Örgütsüzlük işçilerin sorunlarının sebebini ve çözüm yollarını anlamalarını engelliyor, işçi sınıfının saflarına sermaye sınıfının düşüncelerinin girmesine yol açıyor. Buna karşı UİD-DER’in çalışmalarına omuz verelim.
Yeni Bir Dünya Kuracağız
Ne İstiyoruz, Ne Yapmalıyız?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Egemen sınıfın yani patronlar sınıfının yarattığı ekonomik kriz her geçen gün daha fazla belimizi büküyor. Gencinden yaşlısına, erkeğinden kadınına, işçisinden işsizine hepimize fatura ediliyor bu kriz. Fakat bu süreçte en fazla yok sayılan, gözden...
- İzmir’in Bayraklı Belediyesi’nde ücret kesintilerine karşı mücadele sürüyor. Maaşlarındaki haksız kesintileri 14 Mayıstan beri çeşitli eylemlerle protesto eden Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçilerinin ardından aynı belediyede çalışan DİSK Genel-İş 6 No’...
- Filistin halkının İsrail devleti tarafından topraklarından zorla çıkarılıp sürgün edildiği, binlercesinin öldürüldüğü, yüzlerce köy ve kasabanın yakılıp yok edildiği “Nakba” yani “Büyük Felaket”in üzerinden 76 yıl geçti. On yıllardır zulüm altında...
- Adıyaman: Besni OSB’de üretim yapan Mega Polietilen fabrikası işçileri 8 Nisanda BİRTEK-SEN öncülüğünde ücret gaspına karşı direniş başlatmışlardı. Direniş çadırları yakılan işçiler, baskı ve saldırılara rağmen devam ettirdikleri mücadeleleri sonucu...
- 2024 1 Mayıs’ını geride bıraktık. İşçi sınıfı tüm dünyada talepleriyle alanlara çıktı. Ben de örgütlü bir petrokimya işçisi olarak mücadele örgütümüz UİD-DER ile alanlara çıktım. UİD-DER’le işçi sınıfımızın patronlar sınıfına karşı sıkılı yumruğuyla...
- Öyle bir sloganla, öyle bir umut ışığıyla çıkmalı ki yola, her dokunuşun, her haykırışın binlerce kilometre uzaktaki insanın dahi evindeki sıcaklık, yüreğindeki nasırlaşmış yaraya merhem olsun. Emeğin satılması diye bir cümlenin ağırlığı altında...
- “İşçi sınıfının Süleyman’ı”, işçilerin hocası Süleyman Üstün, 19 Mayıs 2007’de 80 yaşında hayatını kaybetti. Aslen öğretmen olan Süleyman Hoca, 1970’lerde DİSK’e bağlı sendikalarda işçilere eğitim vermeye başladı. Lastik-İş Sendikasının...
- “Diplomanıza ekleyeceğiniz her belge birdenbire size tüm kapıları açacaktır.” Üniversitede kariyer gelişimi dersinde hocamızın bizlere söylediği sözler bunlar. Bu dersin amacı kariyer planı yapıp ileriye dönük hedefler belirleyerek, “Daha rahat...
- Gün ağarıyor işçi semtlerinde/ Bir hareketlilik başlıyor / Ve sesler yükseliyor sokak aralarında/ Gelen bu sesler, bu sesler/ Bir haykırış bir isyan bir direnişin sesi/ Fabrikalardan taşıyor işçiler
- Tarihin en büyük filozoflarından biri olan Aristo, bundan yaklaşık 2300 yıl önce yazdığı bir eserine şu cümleyle başlar: “Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister.” İnsanı insan yapan, onu doğadaki diğer canlılardan ayıran başlıca unsurlardan biri...
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...