Buradasınız
Konut Çok, Emekçiye Ev Yok
Gebze’den bir kadın işçi

50-60 yıl önce Türkiye’de köyden kente büyük bir göç vardı. Sanayinin gelişmesi için kentlere ucuz işçi yığılması egemenlerin, patronların işine geliyordu. Ancak kente gelen işçiler barınma sorunu ile karşı karşıya kalıyorlardı ve onların bu sorunu egemenlerin, fabrikatörlerin hiç umurunda değildi. Çaresiz kalan emekçiler, derme çatma da olsa başlarını sokacakları bir ev yapmaya girişirlerdi. Gece mi kondu, gündüz mü oldu bilinmez ama bir şekilde derme çatma evler inşa edilirdi. Evin tertibi, şekli şemali çok iyi olmaz fakat aybaşında maaşın büyük bir bölümünün bugünkü gibi kiraya gitmesi engellenirdi. Hiç kimsenin umurunda olmayan, kentlerin dışındaki arazilerin kuytuluk kenarlarında, emekçiler hiçbir altyapısı olmayan mahalleler kurardı. Çamuru eksik olmazdı; suyu, yolu, lambası, minibüsü hep sorunluydu. Bu mahallelerde insanlar bin bir çile ile yaşamaya devam ederlerdi. Ta ki para babaları yıllar içinde şehrin bir parçası haline dönüşen bu emekçi mahallelerine göz koyup rantı cebine indirmeye karar verene, ahaliyi yıllarca çilesini çekip mahalle ettikleri yerlerden bir bir kovana, bu hileli işler için de hükümetlerle, bankalarla kol kola girene kadar.
Şimdi ev yapmak, almak şöyle dursun, küçülmüş keseye uygun fiyatta bir kiralık ev bulabilen şanslı sayılıyor. Sadece bununla bitmiyor tabii. Ucuz diye bulduğun ev işyerine uzaksa ve işyeri servisini kullanamıyorsan yol masrafıyla astarı yüzünden pahalıya geliyor. Sonra, “neden kira öder gibi ev kredisi almayayım?” diye düşünenler de oluyor. “Hem kendi evim olur hem de kira yerine krediye veririm parayı” diye düşünüyorlar. Ancak kazın ayağı öyle değil. İstanbul’da 100 metrekarelik bir ev almak için tam tamına 12 buçuk yıl boyunca yemeden içmeden, hiç harcama yapmadan çalışmak gerekiyormuş. Bir senelik çalışmayla ise o evin ancak 8 metrekaresi alınabiliyormuş. Hem asgari ücret alacaksın, hem üç beş nüfusu besleyeceksin, elinde kalmayan parayla da ev kredisi ödeyeceksin; ne iş ama! Hadi diyelim ki kredi aldın, durmadan mesai yapıyorsun yemiyor, içmiyor, gezmiyorsun, kredi ödüyorsun. Peki, ya işsiz kalırsan ne olacak? Sana kredi veren banka “durumunuzu anlıyoruz, üzülmeyin, paranız olunca ödersiniz” diyecek mi? “Memleketin altı üstü inşaat, her yerde yeni evler yapılıyor. Binlerce boş ev var birinde de siz oturun işsizlik zordur, sizi anlıyoruz” diyecek mi? Sizce der mi?
Hükümetler patronlara, rantçılara kredi musluklarını açıp plazalar, gökdelenler, rezidanslar, villalar yapmalarına olanak sunuyor. Onlara bedava araziler, paralar, vergi indirimleri, teşvikler veriyor, zenginlerin daha da zenginleşmesini sağlıyor. Biz işçilere, emekçilere ise başımızı sokacağımız bir evi bile fazla görüyor. Bu plazaların, gökdelenlerin paraları nereden geliyor, bir düşünelim. Tabii ki sırtımızdan elde edilen sömürüden, düşen ücretlerimizden, artan çalışma saatlerimizden, ödediğimiz vergilerden, primlerden. Mesela bizim işsizlik fonu yolgeçen hanına dönmüş. Haklarımız bir bir elden giderken yapılması gereken başımızı öne eğmek, tedirginlik içinde ev kredisi alıp bunun karşılığında haksızlıklara boyun eğmek değildir. Çözüm sağlığı, eğitimi, ulaşımı, barınmayı rant kapısı olarak gören sermaye düzenine ve onun ürettiği zihniyete karşı sınıf bilinciyle mücadele etmektir. Ücretlerin yükseltilmesi ve rantiyelerin, arpalıklarının birilerine peşkeş çekilmesini önlemek için örgütlenmektir gerçek çözüm. Bunlar hayal değil gerçek taleplerdir. Bu dünyada zenginliğin en büyük kaynağı biz işçilerin alın teridir. Çabamız ve cüretimiz yalnızca bir ev sahibi olmak için köleliği kabul etmekten öteye geçmelidir.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.