Buradasınız
Harca Harca Bitmez!
Gebze’den petrokimya işçisi bir kadın

Biz işçilerin en sevdiği saatler bir paydos saatleri, bir de molalardır. Ancak o zamanlarda bir soluk alıp, derin bir nefes çekip belimizi doğrultuyoruz. Yine bir çay molasına çıktığım sırada, telefonumu yere düşürmemle birlikte sohbete başladık arkadaşlarla.
Mehmet ağabey, “kardeşim, zenginsin galiba, telefonu yere attığına göre” deyince, ben de “olsun ağabey bu ayki maaşımla yenisini alırım. Asgari ücret az değil hani, dünyanın parası harca harca bitmez” dedim.
Montaj bölümünden Ayşe de muhabbetimize girerek, “ne yani senin harca harca bitmez dediğin 1400 lira mı?” dedi. “Aşk olsun Ayşe, zam yaptılar ya, asgari ücret 1603 lira oldu ya, az mı yani?” dedim. Ali ağabey de muhabbetimize girince tam olduk. “Ben 12 saat çalışıyorum, aldığım ücretle kıt kanaat geçiniyorum. O da birini alsak öbürüne yetmiyor, ayda belki sadece bir kere, bir Pazar günü aynı sofraya oturabiliyoruz. Sen nasıl harcıyorsun da bitmiyor Allah aşkına?” diye sordu.
Ben cevap veremeden Mehmet ağabey devam etti: “Geçen hanımı, çocukları aldım, markete gittik. Bir şeyler alalım dedik, ama nerde, çocukların istediği şeyleri bile alamadım. Utandım vallahi, gece gündüz çalış ama kazandığın para ancak kiraya, vergilere, faturalara bir de yarı buçuk karnını doyurmaya yetsin. Bizimkisi yaşamak mı?”
Ali ağabey “haklısın kardeşim” dedi. “Geçen Pazar mesaiye kalmadım. E, çoluk çocuk çıkalım biraz dolaşalım, gün yüzü görelim diye düşünmüştüm ama nerdeee! Pazar oldu, ayağa kalkmaya dermanım yok. Sabahın karanlığında evden çıkıp akşamın karanlığında eve dönüyoruz. 12 saat çalışmaktan canımız çıkıyor. Bir Pazar evde kaldım, onda da ters döndüm, yerimden kalkamadım yorgunluktan. Nasıl dışarı çıkayım? Hayatımız her geçen gün zorlaşıyor.”
Mehmet ağabey; “verdiğim emeğe bakıyorum, aldığım ücrete bakıyorum, bu nasıl düzen anlamıyorum, karnımızı zor doyuruyoruz” dedi.
Ayşe; “memlekette dedemden kalma bir arsa var, gidip köye yerleşeceğiz. Eker biçer karnımızı doyururuz. İki kişi çalışıyoruz yine de yetiremiyoruz burada.”
Mehmet ağabey; “geçti o günler, boşa hayal kurma Ayşe bacı. Mazot fiyatları almış başını gitmiş, nasıl ekip biçeceksin, mazot parasını karşılayamazsın.”
Ali ağabey; “eeee, ne olacak bu milletin hali? Öyle olmuyor, böyle olmuyor. Ne yapacak bu insanlar, böyle yaşanır mı?”
Yaşanmaz, yaşamak böyle olmaz! Ama her birimizi ayrı ayrı bir lokma ekmek derdine öyle bir düşürmüşler ki, karnımızı doyurmayı düşünmekten başka bir şey düşünemez olmuşuz. Hepimizin derdi ortak: Ekmek parası. Ama derdimizi çözmek için yan yana gelmek yerine paramparça edilmişiz. İnsanın karnı doymazsa başka bir şey de düşünemezmiş. Mesela insanca yaşamanın ne demek olduğunu. Çünkü yaşadığımız bu hayatlar kurulmuş robotlar gibi, her gün bir öncekinin tekrarı. Ama biliyorum ki bugün bu hayatları yaşayanlar paramparça edilmiş işçi sınıfıysa, yine insanca yaşanacak dünyayı kuracak olanlar da ancak işçi sınıfı olacak. Derdimiz ortaksa, çözümümüz de birlikte mücadele etmekten başka bir şey olamaz.
ABD’de Öğrenci Eylemleri
DİSK-AR: Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...