Buradasınız
Örgütlü Olursak Bunlar Başımıza Gelmez!
Ankara’dan Genel-İş üyesi bir işçi
Merhaba dostlarım, kardeşlerim, canlarım,
16 Nisan 2017’de yapılan başkanlık referandumuyla her şeyin daha iyi olacağını, kararların daha hızlı alınacağını söyleyenler, patronları ihya etti, şahlandırdı.
Ben 67 yaşında olan ve halen geçim kavgası veren Genel-İş üyesi bir işçiyim. Yıllarca sizler gibi çalıştım didindim durdum. Şöyle dönüp baktığımda verdiğim onca emek ve çabaya rağmen elimde avucumda beni güvencede tutan hiçbir şey yok. Neyse sözü fazla uzatmadan sizlere yıllar önce yaşadığım ve bugün de başımıza bela olan örgütsüzlüğümüz hakkında bir anımı anlatacağım.
Yıllar önce yine ekmek davası için çalıştığımız firmada su depoları ve çeşitli beton kalıpları üretiyorduk. Orada da bugün olduğu gibi bir sürü sıkıntılar vardı. Patron işçileri bölüyor, hakkını arayan işçileri işten atıyordu. Bu durum benim başıma da geldi. Çevremde solcu bir işçi olarak tanındığımdan haklarımı savunan biri olarak biliniyordum ve bununla da hep gurur duydum.
Bir gün patronun adamlarından olan vinç operatörünün vincin üzerinden aşağıya inerken Celal isimli bir arkadaşıma ağır hareketler ettiğini duydum. Sıska, gariban Celal arkadaşımı sıkıştırmış bağırıp çağırıyordu. Diğer işçi arkadaşlar da korkularından uzaktan bakıp ses çıkarmamışlardı. Bu duruma katlanamadım, yetiştim iki büklüm olmuş Celal’in yanına. Başladık vinç operatörü ile münakaşaya. Baktım adam sözden anlamıyor karşılıklı yumruklaşmalar başladı. O gün işten attılar beni.
Tabi haklarını bilen bir işçi olarak işyerini mahkemeye verdim. Karamürsel sepeti miyiz be? Var mı öyle başını eğip gitmek? Yok öyle bir dava! Neyse bu adamlar dava açacağımı biliyorlardı nihayetinde, açtım davayı. Az önce dediydim ya örgütsüzlük işçinin başına bela diye. Yediğim içtiğim ayrı gitmeyen işçi arkadaşlarımı tanık olarak gösterdim mahkeme sürecinde ama kimse gelmedi. Arkadaşlar bu süreçte patron tarafından kandırılmış ve işsiz kalma korkusuyla böyle bir yanlışlığa düşmüşlerdi. Davam yaklaşık üç yıl sürdü ve hakkım olan hiçbir şeyi alamadım, üç yılım öyle heba oldu gitti. Bir süre öyle dımdızlak kaldım ortada.
Bir gün Kızılay’da gezinirken eski işyerinde birlikte çalıştığım arkadaşlarla karşılaştım. “Ooo, Selahattin abi selâmünaleyküm” dediler ama almadım selamlarını. Bu duruma gücenip “abi hayırdır niye almıyorsun selamımızı?” diye sitem ettiler. Ben de o gün yaşadığımız olayı hatırlatıp sitem ettim onlara. Bana şahitlik etseydiniz selamınız başım gözüm üstüne idi amma etmediniz, dedim. “Niye gelmediniz lan mahkemeye? Niye sattınız beni?” deyince bunlar dökülmeye başladı. Meğerse bizim uyanık patron, “Selahattin’e tanıklık yapmazsanız ona vereceğim parayı size pay ederim” demiş. Bu garibanlar da patronun bu yalanlarına inanıp gelmemişler duruşmaya. Gel zaman git zaman işveren “işçi arkadaşına kalleşlik yapan yarın bana da yapar” deyip mahkeme sonuçlandıktan bir kaç gün sonra bunlara yol vermiş. Yani son diyeceğim şudur ki eğer işçi arkadaşlarımla örgütlü olsaydık birbirimize sahip çıksaydık ne ben işsiz kalırdım ne onlar.
Bir konuda da sizlere çok teşekkür ediyorum. Bana ulaştırdığınız İşçi Dayanışması Gazetesi için de bir şeyler söylemek isterim. Her zaman alın terimizin hakkını korumaya çalışıyorsunuz. Hiçbir şeye benzemez bu alın teri. Hem de gazetenin okunması çok güzel ve akıcı. İyi hazırlanmış, mükemmel. Özellikle uluslararası işçi sınıfından haberlerin olmasını çok beğeniyorum.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...