Buradasınız
Seçimde Ayrışıp Çorbada Birleşmek
Gebze’den bir kadın metal işçisi
31 Mart yerel seçimleri yapıldı ve bitti. Ama hemen herkesin gündeminde, bu mesele konuşulup tartışılıyor hâlâ. İktidar ittifakının adaylarının kaç oy aldığı, muhalefet cephesindekilerin kaç oy farkla kazandığı konuşuluyor sürekli. Seçimin yapıldığı günün akşamı servisle gece vardiyasına giderken işçi arkadaşların seçim sonuçlarına dair konuşmalarına şahit oldum. Sohbet şu şekildeydi:
Muhalefeti destekleyen Ömer abi: Bu defa kurtuluşları yok. Aldık bütün büyük illeri artık onların elinden. Halk cevabını verdi. Hem deee tokat gibi!
İktidarı destekleyen Şenol abi: Henüz bir şey netleşmiş değil! Erken sevinmeyin sonra hüsran olur. Oylar tekrar sayılacak, bu sonuçlarda kesin bir yanlışlık var.
Muhalefeti destekleyen Ali abi: Yanlışlık yok! Ama oylar yeniden sayılırsa bu işte bir hırsızlık olabilir. Daha önce gördük örneğini, yapmadıkları şey değil canım.
İktidarı destekleyen Şenol abi: Millet kararını verdi. Halkın iradesi bu bir kere. Hem göreceksiniz yine biz kazanacağız. Millet cevabını verdi sandıkta, tıpkı yıllardır olduğu gibi.
Sohbet hararetli bir şekilde ilerlerken, servisteki diğer işçiler de girdi araya. Karşılıklı atışmalar fabrika önüne gelinceye kadar sürdü. Öyle ki, bir ara sesler şiddetli bir şekilde yükseldi. Neredeyse gırtlak gırtlağa gelecekti her iki tarafın da savunucuları. Hal böyle olunca da herkeste bir keyifsizlik, asabiyet sabaha kadar sürdü. Saat 04.00’e geliyordu. Biz de hep birlikte yemekhaneye gittik. Pek karın doyuracak şey bulamadık. “Bir çorba içelim bari” dedik. Bir de ne görelim? Çorba pişirilirken dibi tutmuş, kaynamaktan lapa gibi olmuş. Kimse içmedi tabii. Aç bir şekilde tezgâhlarımızın başına döndük. Herkes seçimi bir kenara bırakıp aç karna sabahı nasıl edeceklerini, patronun bize reva gördüğünün bir tabak dibi tutmuş lapa çorbadan ibaret olduğunu konuşuyordu.
Saat 08.00 olup da fabrika müdürü gelince herkes toplandı. Geceden kalan o bir tabak çorbayı da alıp onun yanına gittiler. Sesleri duyunca hemen ben de gidip ne oluyor diye bakayım dedim. Bir de ne göreyim? Bizim Ali abi elindeki bir tabak çorbayı müdürün masasına bıraktı ve “Al bunu sen iç bakalım. Bize layık gördüğünüz bu işte. Yanmış, lapa gibi bir çorba!” deyiverdi. Şenol abi atıldı hemen, “Ali doğru söylüyor. Bizim alın terimizle işliyor bu fabrika. Madem bunu reva görüyorsunuz bize, o zaman bir daha aç kalırsak hiçbirimiz tezgâhlarımızın başına geçmeyeceğiz. Öyle değil mi arkadaşlar?” diye sorunca hepimiz birden “geçmeyeceğiz” diye bağırdık. Bu birlik karşısında şaşkına dönem fabrika müdürü sorunu hemen çözeceğine dair söz verdi ve yanındakilere hemen konu ile ilgili talimatlar yağdırdı.
İşte görüyorsunuz, gece serviste iktidar ya da muhalefet partileri için birbirinin gırtlağına yapışmasına ramak kalan işçiler, sabah bir tabak çorbada birleştiler. Yani aç da kalsak tok da olsak biz anlarız birbirimizin halinden. Zevkusefa süren patronlar ve siyasi temsilcileri neden umursasınlar ki bizi? Biz ayrıştıkça onların zenginliği büyüyor. Biz o parti şu parti dedikçe onların çarkları dönüyor. Tepedekilerin çıkarları için ayrışmaktansa, kendi sınıfımızın çıkarları için birleşmek bizi güçlü kılar. Bu bugün bir tabak çorba ile başlar, yarın temel haklarımızla devam eder. Bizim fabrikadaki işçiler de bugün kendileri için bir şey yaptılar. Başkalarının kazancını tartışmak ve oluşturduğu gündemleri konuşmak yerine, kendi kayıplarına karşı seslerini çıkardılar. Kendi sorunlarına sahip çıkarak birlikte çözüm aradılar. Çünkü sorunlarımızı aşmak ancak örgütlüysek mümkündür.
Eski miyiz Yeni miyiz?
SGK Fonları Kimleri Fonluyor?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...