Buradasınız
Ziya Öğretmenle “X” Bilinmeyenli Eğitim Dönemi
Mersin’den bir işçi

Koronavirüs bahanesiyle biz işçilerin haklarına saldırılırken çocuklarımızın eğitimi de bu saldırının bir parçası olarak askıya alınıyor, yeni eğitim öğretim yılı kocaman belirsizliklerle başlıyor. Özel okullar zinciri sahibi olan Milli Eğitim Bakanı Ziya Öğretmen yeni dönemle ilgili aslında hiçbir derde derman olmayacak bazı açıklamalar yaptı. Anaokulları ve 1. sınıflar 21 Eylül itibariyle eğitime başlayacaklar. Diğer öğrenciler uzaktan eğitimle devam edip kademeli olarak yüz yüze eğitime başlayacaklar. Ancak “isteyen veliler çocuklarını okula göndermeyebilir” denerek bütün sorumluluk bizlere bırakılmış durumda. Uzaktan eğitimin sorunsuzca devam edeceğini açıklayan Ziya Öğretmen diğer sınıfların kademeli olarak açılacağını, eğitim hakkından bütün öğrencilerin yararlanacağını belirtiyor.
Peki, gerçekten durum böyle mi? Özel okullar telafi eğitimlerine başlarken bizim çocuklarımız bu telafileri katılabildikleri ölçüde uzaktan eğitimle tamamlamaya çalışıyorlar. Çünkü sorunsuzca kullanılabildiği iddia edilen uzaktan eğitimin internet sitesi EBA, sınıf sayısı belli, öğrenci sayısı belli, ders saati belli olmasına rağmen derse girmek isteyen öğrencilere “EBA şu anda çok kalabalık. Lütfen daha sonra tekrar deneyin” şeklinde bir uyarıda bulunuyor. Uzaktan eğitim önceki eğitim yılında olduğu gibi aksaklıklarla, mış gibi yapılarak uygulanıyor. Oysa kendi okullarının da içinde bulunduğu kolejler müşteri kapabilmek için tam gaz eğitime devam ediyorlar. Bir yanda özel okullarda, özel derslerde eğitimini devam ettiren kaymak tabakanın avantajlı çocukları diğer yanda eğitimi “x bilinmeyenli probleme” dönen bizim çocuklarımız. Eğitimde fırsat eşitliğinden dem vuran Milli Eğitim Bakanının çocuklarımız için sunduğu fırsat kocaman bir “X”. Hiç birimiz çocuklarımızın eğitiminin nasıl devam edeceğini, neyle karşılaşacaklarını bilmiyoruz.
Siyasi iktidar devlet kaynaklarını sermaye sınıfına aktarıyor. Bu kaynaklar neden yeni okullar ve hastaneler kurulması için kullanılmıyor? Neden okul sayısı arttırılarak ve atanmayan öğretmenler işe alınarak eğitim için sağlıklı koşullar oluşturulmuyor? Sermaye sınıfına aktarılan kaynaklar eğitim ve sağlığa ayrılırsa, bugünkü belirsizlik derhal çözülür. Okul ve öğretmen sayısı artarken, tüm okullarda sağlık çalışanları görevlendirilir ve okullar öğrenciler için sağlıklı hale getirilir. Ancak iktidar, bunları yapmak yerine, emekçilerin çocuklarını eğitim sürecinden kopartıyor ve devlet kaynaklarını, cebimizden çıkan vergilerle oluşturan bütçeyi sermaye sınıfına dağıtıyor. Bilsinler ki tüm bu olanları bir kenara yazıyoruz.
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...
- Genel-İş Sendikası İzmir 6 Nolu Şubenin örgütlü olduğu Narlıdere Belediyesine bağlı NARBEL’de çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 6 Mayısta greve çıktı. NARBEL işçileri bir müddettir ücretleri eksik ve...
- Bu mektubumda sizlere sınıf temelinde örgütlü olmanın ne demek olduğunu dilim döndüğünce anlatmak istiyorum. Önce kendi deneyimimden, ardından da 1980 öncesi işçi kuşaklarının örgütlü mücadelesinden örnekler vereceğim.
- 15 Nisanda geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle 18 gün yoğun bakımda kalan ve 3 Mayısta yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder on binlerce insan tarafından sonsuzluğa uğurlandı. Siyasi parti yöneticileri, sanatçılar, gazeteciler, Barış Anneleri, Kürt...
- Sırrı Süreyya Önder’i, Sırrı Abimizi kaybettik. O, işçilerin birliği, halkların kardeşliği mücadelesine katkılarıyla hep yaşayacak, yüreğindeki umut ve direncin sembolü olan gülümsemesiyle hep saygı ve sevgiyle hatırlanacak.
- İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL’de işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine 2 Mayısta tam gün iş bıraktı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir Çiğli Belediyesinde tasarruf bahanesiyle işten atılan ve verilen sözlere...
- Dünya işçi sınıfı bu sene de 1 Mayıs’ı baskıcı ve anti-demokratik uygulamaların, işçi sınıfına yönelik saldırıların katlanarak arttığı bir dönemde karşıladı. Öfkesini ve taleplerini tek ses, tek yumruk olup haykırmak isteyen işçi ve emekçiler ABD’...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, Türkiye genelinde kitlesel katılımla kutlandı. İstanbul başta olmak üzere birçok kentte alanlara çıkan yüz binlerce işçi ve emekçi, yaşadıkları ekonomik ve siyasal sorunlar...