Buradasınız
Eşitlik Bunun Neresinde?
Gebze’den bir petrokimya işçisi
Yılın son ayları geldiğinde çalıştığımız işyerinde arkadaşlarımla birlikte elimiz titreyerek maaş bordrosuna baktık. “Tüh ya! Maaşın yarısı vergiye gitmiş resmen” dedi içimizden biri. Bir diğeri yine aynı şeyleri söyledi. “Devlete çalışıyoruz, çoluğumuzun çocuğumuzun rızkı buhar olup uçuyor” dedi Ayşe abla. Ay sonunu getirememek, bir açığımızı daha kapatamamak demekti bu sitemlerin haklı sebebi.
SGK kayıtlarına göre işçilerin %42’si asgari ücretle çalışıyor. Buna kayıt dışı çalışanları, asgari ücretin biraz üzerinde ücret alanları eklediğimizde diyebiliriz ki, bugün asgari ücret Türkiye’de ortalama ücrettir. Peki, neden yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız her şeyden açlık sınırının altında asgari ücretle çalışan milyonlarca işçiyle patronlardan aynı oranda vergi kesiliyor. Devlet sabit ücretlilerden gelir vergisi adı altında, %15, %20, %27, %35 ve %40 gibi vergi dilimlerine göre vergi kesmekte. Biz işçiler birazcık asgari ücretin üzerinde bir ücrete çalışıyorsak veya gece gündüz demeden, çoluk çocuk göremeden bolca fazla mesai yapıyorsak aylık ücretlerimiz yılsonuna doğru 3. vergi dilimine giriyor, yani %27’lik kesintiye uğruyor. Buna rağmen aldığımız her üründen KDV kesiliyor. Üstelik patronlar için de aynı KDV oranı uygulanıyor. Milyarlarca lira kazanan bir patronla bir işçi ekmek, süt, peynir, yumurta aldığında aynı oranda KDV ödüyor.
Asgari ücretli bir işçi bugün AGİ dâhil 2825 lira ücret alıyor. Oysa Türk-İş’in açıkladığı verilere göre, 2021 Kasım ayında açlık sınırı 3191 lira ve yoksulluk sınırı 10 bin 396 lira oldu. Yani yıllık 38 bin 300 lira aç kalmamak için, yaklaşık 125 bin lira temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek, yoksul olmamak için gereken para. Tabi bu rakamlar enflasyon sabit kalırsa geçerli ama değil. Elbette hiç birimizin eline bu kadar para geçmiyor. Patronlara milyarlarca liralık vergi indirimleri yapılıyor. İşçinin daha ücreti eline geçmeden gelir vergisi kesiliyor. İşçiler patronlardan çok vergi ödemiş oluyor.
UİD-DER web sitesinde yer alan “Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın” yazımızda belirtildiği gibi, patronlara uygulanacak vergi indirimleri, istisna ve muafiyetleri “2022 bütçesinde 336 milyar lira olacak.” Patronlara bu kıyağı yapan devlet, asgari ücretten gelir vergisi ve damga vergisi kesmekten vazgeçerse bütçe gelirlerinin 20,5 milyar lira azalacağı, bunun çok büyük bir fedakârlık olacağı söyleniyor. Yani servet sahibi patronlar için 336 milyarı gözden çıkaran devlet, yoksul ve aç asgari ücretliler için 20,5 milyarı gözden çıkaramıyor. Ne kadar adil, değil mi?
Her yıl Türkiye’nin milyon, milyar dolarlık “kişisel servetleriyle” boy gösteren patronları açıklanıyor. Patronlar milyarlarca lira kazandıkları halde onlara vergi indirimleri uygulayan siyasi iktidar, sıra açlık sınırının bile altında ücret alan işçilere gelince birden “tarafsız” oluyor. Bizler asgari ücretle geçinmek zorunda olan işçiler olarak bu duruma karşı çıkıyoruz ve diyoruz ki; vergiler patronlardan kesilsin!
Biz işçiler biliyoruz ki mevcut düzende siyasi iktidarlar patronların temsilcileridir. Çıkarılan yasalar bunun açık göstergesidir. Her geçen gün sesimizi daha yüksek çıkartmalı ve hakkımız olan insanca yaşama hakkını geri alıncaya kadar mücadele saflarında birleşmeliyiz.
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...