Buradasınız
Brillant’ta Ücretsiz Kölelik!
Brillant’tan bir kadın işçi
Birçok ülkeye (Rusya, Çin, İran, Almanya) ihracat yapan ve bu ülkelerin çoğunda da işyerleri olan dünya markası tül fabrikası Brillant, koskoca “Baydemirler tekstil sanayi ve ticaret anonim şirketi”, 3 aydır işçilerin ücretlerini ödemiyor! Nasıl olsa bahane hazır: kriz! Sanki kriz olmadığı zaman çok düzenli veriyormuş gibi! Krizi yaratan patronlar, faturayı ödeyen işçiler oluyor.
Ben de Brillant’ta çalışan bir işçiyim. İçerde yoğun bir şekilde çalışıyoruz, sürekli işçi alınıyor. “Sevgili” patronumuz faturayı bizlere ödettiğini ve ödetmeye devam edeceğini, yaptığı baskılar, ağır çalışma koşulları yetmiyormuş gibi kapılara astırdığı yazılarda da duyuruyor. Önceden sadece ücretlerimizi alacağımız tarihler yazılıp asılıyordu; ama en son asılan yazıda neden geç alacağımızın gerekçesi de yazılmış. Doğalgaza yapılan zam nedeniyle faturayı yatıramadığını, bu yüzden üretim bölümünü kapatılabileceğini içeren bir sayfa dolusu yazıyla, patron, kasım ayının ücretlerinin 20-21-22 Ocak’ta verileceğini söylüyor.
Biz işçilerin dağınıklığını ve pasifliğini kullanarak, krizin faturasını bizlere ödetiyorlar. Hem de bu krizden kârlı çıkmayı, kârlı çıkamasa bile zarara girmemeyi planlıyorlar. Kaybetmeye tahammülleri yok.
Biz işçilerin kaybedecek nesi var? Faturaları ve ev kirasını karşılamayan, karın tokluğuna yarayan komik ama gerçek olan asgari ücretimiz. Son zamanlarda onu da aldığımız yok. Uyanalım artık işçi kardeşler; bizi açık bir şekilde kavgaya davet ediyorlar. Biz istemedikçe patronlar kendiliğinden bize bir şey vermemiş, vermeyecek de. Çünkü hak verilmez alınır! İşçilerin haklarının neler olduğunu, patronların olan televizyonlar anlatmaz, okullar öğretmez, gazeteler yazmaz. Haklarımızı öğrenip yapılanlara boyun eğmeyerek yeter demek için, “İşçi Dayanışması” bültenini okumak ve örgütlenmek gerek. Yoksa patronlar bizleri yalanlarıyla kendilerine acındırıp, ücretsiz çalışmaya bile ikna edecek.
Bu krizi biz yaratmadık, bedelini de biz ödememeliyiz. Dünyadaki bütün güzellikleri yaratan biz işçileriz, sahibi de bizler olmalıyız. Biz üretmesini bildiğimiz gibi, yönetmesini de biliriz. Üreten bizsek yöneten de biz olmalıyız. Bir gün mutlaka anlayacağız. Anlatacağız kaybedecek bir şeyimizin olmadığını, ama kazanacağımız koskoca bir dünyamızın olduğunu ve o günler çok uzak değil. Daha da yakınlaşmasını sağlamak bizlerin elinde. Yeter ki sabırla öğrenelim, öğretelim, örgütlenelim.
Tasarruf!
Philips İşçisi Direniyor
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...