Buradasınız
Onları Var Eden Bizim Artı-Emeğimizdir
Ankara’dan işsiz bir işçi
Yaklaşık iki yıldır işsiz bir işçiyim. Resmi rakamların açıkladığı 2,5 milyon işsiz gibi ben de çeşitli kaynakların yayımladığı iş ilanlarından iş arıyorum. Geçenlerde internet üzerinden iş ilanlarına bakarken gözüme bir ilan ilişti. İlanda ilk önce iş tanımı vs. vardı. En sonunda da maaş, 500-1000 YTL net yazıyordu. Buraya kadar her şey normaldi. Tabii maaşı gördükten sonra sosyal güvence, yol, yemek gibi hakları yazıp yazmadıklarına baktım ki, işte üstünde durulması gereken yer de bu kısımdı! “Yan Menfaatler: SSK+yol” deniyordu.
İşçi sınıfının yıllardır kanı canı pahasına verdiği mücadeleler sonunda kazandığı haklar sanki egemenlerin lütfuymuş gibi yansıtılıyor. Mücadeleyle tanışmamış ve işçi olduğunun pek farkında olmayan işsiz işçiler de bu ilanı okudukları zaman diğer işlere kıyasla bunun daha iyi olduğunu düşüneceklerdir. Zaten büyük şirketlerin iş ilanları da, sanki görkemli bir sarayın kapısından içeri giriyormuş aldatmacasıyla bizim gibi işçileri, yani ücretli köleleri çok çok düşük maaşlarla çalıştırmayı hedefler niteliktedir. Bunlarla birlikte, işçi sınıfı tarihini hiçe sayarak, işçi sınıfının kazandığı ve yine işçi emeğinden oluşturulan sosyal güvence bile burjuvaların sunduğu bir şeymiş gibi gösterilir. Altını çizmek gerekir ki: egemen sınıf hiçbir zaman işçi sınıfına altın tepside nimetler sunmaz! Patronlar, allayıp pulladıkları, kendilerini övdükleri ilanlarıyla, talepte bulunan işçilere sadece yüce gönüllü oldukları için nimet sağlıyormuş gibi gösterirler kendilerini. Ancak biz bilmeliyiz ki patron bizim emeğimizi sömürmediği sürece var olamaz. Onu var eden bizim artı-emeğimizdir! Bundan dolayıdır ki, kurtuluş yolunun örgütlü mücadelede olduğunun bilicine varmalıyız.
Bosal-Mimaysan’da İşçiler Kazandı!
Kopan Parmaklarımız Birleşmeli
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.