Buradasınız
Patronlar İstedi, Hükümet “Tamam” Dedi
Esenyurt’tan UİD-DER’li işçiler
Patronlar ve onların siyasi temsilcisi hükümetler işçi sınıfının haklarına saldırıda sınır tanımıyorlar. Milyonlarca işçinin-emekçinin hiçbir şekilde fikri bile sorulmadan patronların ihtiyaçlarına göre hükümetler yasa üstüne yasa çıkarıyorlar. Çoğu zaman milyonlarca işçi-emekçinin yasa fiilen uygulamaya konulunca haberi oluyor. Gece yarılarında ya da sabaha karşı çıkarılan yasalar havuz medyasında sanki biz çalışanların lehine olacakmış gibi süslenip servis ediliyor.
Uzun çalışma saatleri nedeniyle yorgunluktan bitkin bir şekilde evine dönen işçi, görsel ve sosyal medya aracılığıyla servis edilen saldırıları kendisi için olumlu kabul ediyor ya da bu saldırıdan haberdar bile olmuyor. Oysaki ne zaman hükümet temsilcilerinden biri çıkıp “işçiler için müjde” diyorsa arkasından büyük bir saldırı gerçekleşiyor.
Hiç kimse işsiz kalmayacak, tam istihdam sağlanacak, iş güvencesi olacak dediler; “istihdam büroları” Meclis’te sabaha karşı oylanıp yasalaştı. Bugün çalışanların ne bu yasadan haberi var, ne de uygulama sonucunun biz çalışanlardan neleri götüreceğini biliyorlar. Hükümet yetkilileri medyadan servis etti; “güvenceli esnek çalışma” diye. Güvencesi olmayan esnek çalışmayı milyonlarca işçiye sessiz sedasız dayattılar.
Kırk beş yaş altı milyonlarca işçiden 100 lira kesinti altı ay zorunlu yapılacak ve önümüzdeki ay “Bireysel Emeklilik Sistemi” uygulamaya geçecek. Yasalaşmasına rağmen işçi-emekçilerin çoğunun bundan haberinin olmaması da işçi sınıfının ve işçi örgütlerinin bu saldırılar karşısında ne kadar örgütsüz ve bilinçsiz durumda olduğunu göstermektedir. Zaten biz çalışanlardan yapılan kesintiler çok fazla iken bir de bize sormadan böyle bir kesinti yapacak olmaları, saldırılar karsısında işçi sınıfının kendi sorunlarına sınıfsal bakamadığını göstermektedir.
Patronlar büyük külfet olarak gördükleri kıdem tazminatının kaldırılmasını istiyor. Hükümet “zaten işçilerin çoğu kıdem tazminatı alamıyor, bir gün dahi çalışsa işçiler tazminat alabilecek. Ama bunun için yeni bir düzenleme yapılacak vs…” demeye başlıyor. Kıdem tazminatının fona devredilerek devlet güvencesine alınacağı palavrasıyla işçilerin kafası karıştırılıyor. Yakın zamanda kıdem tazminatı düzenlemesi de patronların istedikleri gibi yapılacak.
UİD-DER Esenyurt temsilciliği olarak patronların bu saldırılarını teşhir etmek ve işçi kardeşlerimize saldırıların biz işçilerden neleri alıp götürdüğünü anlatmak ve bu saldırılar karşısında örgütlü olursak neler yapabileceğimizi konuşmak için alanlardaydık. Bir işçi havzası olan Esenyurt’un meydanında işçi kardeşlerimizle hem İşçi Dayanışması bültenimizi buluşturduk hem de biz işçilerin sorunlarının ne kadar ortak olduğunu konuştuk.
İnşaat sektörünün yoğun olduğu bu bölgede sigortasız ve güvencesiz binlerce inşaat işçisi, asgari ücretle yaşam savaşı veren binlerce sanayi işçisi var. Havzada ulaşabildiğimiz işçi kardeşlerimize patronlar sınıfının ve onların temsilcisi olan hükümetin saldırılarını anlattık.
Ayrıca Esenyurt bölgesinde yoğun bir şekilde güvencesiz, düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalan Suriyeli göçmen işçi kardeşlerimiz de var. Suriyeli işçilerin durumu kuşkusuz çok daha zor. Çoğu zaman aylarca çalışmalarına rağmen maaşlarını bile alamıyorlar. Nereye başvuracaklarını ve haklarını nasıl arayacaklarını bilmiyorlar. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği olarak, Suriyeli işçi kardeşlerimize de dayanışma eli uzatıyoruz. Kürtçe ve Arapça bilen arkadaşlarımız aracılığıyla onlara da hem sorunlarıyla nasıl baş edeceklerini hem de UİD-DER gibi bir mücadele örgütüne katılmanın onlar açısından ne denli hayati olduğunu anlatıyoruz.
Karşılaştığımız tüm işçilere patronlar sınıfının saldırılarının örgütlü olduğunu ve bu örgütlü saldırılar karşısında örgütlü hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu anlattık. Bir işçi örgütü olan UİD-DER’in de bu amaçla alanlarda olduğunu vurgulayıp işçileri UİD-DER çatısı altında örgütlenmeye davet ettik.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Birbirimizle Uğraşmayı Bırakalım!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.