Buradasınız
Patronlara Bölgeler de Sömürü de “Serbest!”
Sefaköy’den bir sağlık işçisi

Kapitalist sistem, bir avuç olan egemen sınıfın, sayıları milyarları aşan işçileri sömürüp büyümesidir. “Devlet Baba” patronların sırtını sıvazlar, patronlar palazlanır. İşçilerin ekonomik ve sosyal haklarını budayacak, patronların daha da azgınca sömürmesini kolaylaştıracak yasalar çıkarmak için hükümetler yarış halindedir. İşçi ücretlerine neredeyse hiç zam yapılmazken, patronlar için ballı yatırım ve sömürü teşvikleri, sürekli gündemdedir.
Sanayide “serbest bölgeler” kurarak, işçilerin daha fazla sömürülecekleri alanlar açmak kimin fikri dersiniz? Bu bölgeler patronlar açısından tam bir vergi cenneti. Bazı koşulların yerine getirilmesi durumunda gümrük vergisi yok, teşvikler ise çok. Fabrika arsalarının bedelinin bir kısmı ya da tamamı devlet tarafından karşılanıyor. Yurtdışından ithal edilen makine, teçhizat ve hammaddeler için vergi ödenmiyor. “Serbest Bölge”den yurtdışına ihracat yapmak da kolaydır. Şirketler kazandıkları parayı da vergi ödemeden yurtdışına transfer edebiliyorlar. İş yasaları sözde “serbest bölge”lerde de geçerli, ancak devlet, teşviklerle adeta “yürü ya kulum” dediği “serbest bölge” patronlarını diğer sanayi bölgelerindeki kadar denetlemiyor.
Bu rahatlığı bulan patronlar, işçileri kuralsız bir şekilde çalıştırıyorlar. Bu bölgelerde esnek çalışma, taşeronlaşma daha fazla yaygın. Hatta bu bölgelerde patronlar kendi derneklerinde toplanıp, işçi ücretlerinden mesailere, sigortadan çalışma sürelerine kadar her konuda ortak politikalar belirleyip yürütüyorlar. Yaratılan bu dikensiz gül bahçesinden, dünyanın bütün patronları yararlanabiliyor.
Türkiye’de Çorlu başta olmak üzere pek çok yere “serbest bölgeler” kuruldu, kuruluyor. Böyle giderse kısa zamanda fabrikalar “serbest bölge”lerin içinde olacak. Bu bölgelerde binlerce işçi çalışıyor. Çorlu’da patronlara açılan bu büyük sömürü havzası, dünyadaki pek çok patronun ilgi odağı. Ucuz işgücü için salyaları akanlardan bir tanesi de dünyanın 4. polyester üreticisi olan Hintli bir patron. Çorlu’da yeni kuracağı fabrikaya 150 milyon dolarlık bir yatırım için kollarını sıvamış. Hintli patron da Türkiye Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın teşvikiyle burada, yüzlerce işçiyi gece gündüz sömürecek. Verdiği röportajda işçilere istihdam yolunu açacağını buyuran fabrika sahibi, işçileri hangi koşullarda sömüreceğinden hiç bahsetmemiş. İşçilere açtığı ilk istihdam kapısını çoğumuz hatırlarız. Ağır ve kötü koşullarda çalıştıkları için sendikalaşan, sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin fabrikası olan Polyplex’in sahibi beyefendi! İşçilere çok iş, çok az para politikasıyla büyüyen Polyplex, bu sömürü düzeniyle işçilerin sırtından daha çok fabrika açar.
İşçilerin örgütsüzlüğünden ve bilinçsizliğinden faydalanan patronlar, katmerli sömürü koşullarını dayatıyorlar. “Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez!” Serbest bölgelerde esir edilen işçilerin de bir gün sabrı tükenir elbet!
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...