Buradasınız
Patronların Deneme Süreleri Bitmiyor!
Gebze’den bir kadın metal işçisi
Ben bir metal işçisiyim. Uzun yıllardır fabrikalarda çalışıyorum. Yeni girdiğim işyerinde yaklaşık 4 aydır çalışıyorum. Çalıştığım bu süreye rağmen hâlâ kadroya kalıp kalmadığım belli değil. Benimle birlikte aynı tarihte işe başlayan arkadaşlarım da aynı şekilde kadrolu olup olmadıkları konusunda net bir bilgi alamıyorlar.
Ne zaman kadroya kalacağımızı sorduğumuzda ise bize verdikleri yanıt şu oluyor: “Daha 6 ayınızı doldurmadınız. Size bir hatırlatma yapalım. Kadroya kalana kadar rapor almayın, izin almayın, sesinizi yükseltmeyin”. Bu sözlerle verilmek istenen mesaj gayet açık ve net: Bu aldığımız tehditle birlikte altı ay boyunca hiçbir şekilde izin almadan, hasta hasta fabrikanın yolunu tutarak, fazla mesailere çıt çıkarmadan, yapılan haksızlıklara itiraz edilmeden, üretim adetleri için birbirleriyle rekabet eden işçiler olmalıyız! İşçilerin bu mesajın anlamını ne kadar derinden anladıkları gün gibi ortada. Biz de arkadaşlarımızla yeni işçiler olarak bu konuyu sürekli konuşuyoruz. Hiçbirimiz haksız değiliz. Ben 13 yıllık bir işçiyim, bir arkadaşım 17 yıllık, diğerleri de aşağı yukarı 15-20 yıllık işçiler... Her işi öğrenmişiz ve ne iş verilirse yapıyoruz. İşi yapamamak gibi bir sorunumuz yok. Daha neyi deniyorsunuz? Bu denemeler konusunda edinmediğimiz tecrübe kalmadı diye suratlarına haykırmak geliyor işe yeni başlayan tüm sözleşmeli işçilerin içinden.
Biz işçiler, ne zaman denenmekten, teste tabi tutulmaktan kurtulacağız. Tam bir işyerine ve iş arkadaşlarımıza alıştık derken insan kaynaklarından çağrılıp ve hiç de mantığa sığmayan gerekçelerle işten atılıyoruz. İşten kovma cümlesi ise “artık sizinle devam edemeyeceğiz” oluyor. Neden diye sorduğumuzda “açıklama yapamam artık sizinle devam edemiyoruz” şeklinde saçma bir cümle tekrar tekrar beynimize ve sinir uçlarımıza batıyor. Biz işçiyiz, kobay, denek, hele hele deneme tahtası hiç değiliz. Ancak patronlar için çıkarılan yasalarla birlikte alın teriyle yaşamını sürdüren bizler için hayat giderek zorlaşıyor. Oysa biz ev geçindiren yetişkin insanlarız. Bu gidişata dur demenin yolu açıktır. Burada deneme yanılma yoluna gitmeye gerek yoktur. Gereken tek şey işçilerin birliğidir.
Amenna
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...