Buradasınız
Patronumuzun Bayram Kutlaması
Aydınlı’dan bir gıda işçisi
Arkadaşlar merhaba. Ben gıda sektöründe çalışan bir işçiyim. Her işyeri gibi sömürünün had safhada olduğu, işçinin ezildiği bir işyerinde çalışıyorum. İşyerinde bayramı kutladık sözüm ona. Yemekhaneye dizildik ve “saygı değer” patronumuzun günün anlam ve önemini belirten konuşmasına başlamasını bekledik. Konuşmaya her zamanki gibi bizi çok düşünen patron havalarında başladı. Bu bayramda bizim için yapmak istediklerini yapamamış, ikramiye verememiş, kaç senedir yapmak istiyormuş falan! Büyük bir lütufta bulunuyormuş gibi konuştu ve duygu sömürüsü yaptı.
Bu tuhaf, işçisini çok düşünen ama koşular gereği istediğini yapamayan patron postunun altından bakın ne çıktı: “Bu krizde size istihdam sağlıyorum. Bana çok kişi işçilerin yarısını çıkar dedi, ama ben işçilerimi yarı yolda bırakmadım.” Böyle söyleyerek gözümüzü korkutmaya çalıştı. Sonra da “sizin bayram neyinize... Gezemeyeceksiniz, yiyemeyeceksiniz, cebinizde para yok, tatil yapıyorsunuz” demez mi? Yani bu bizim ayıbımızmış gibi yüzümüze vuruyor. Kriz varmış, şartlar kötüymüş, bu sefaletin içinde neden 10 gün tatil yapıyormuşuz, daha fazla çalışmamız gerekiyormuş aslında, ama devlet buna izin vermiyormuş! Bunları söyledi utanmadan sıkılmadan. Biz bunlar için gece gündüz çalışıyoruz, altlarına en lüks arabaları çeken onlar, tatillere giden onlar, ama bayram tatilini çok gören de onlar! Bizi sömürüyorlar, yetmiyor, bayram geldiğinde “kriz var, krizi engellemenin yolu çok çalışmaktan geçiyor” diyorlar.
Bu kirli düzenin farkında olan biri olarak, orada çıkıp da “sen ne diyorsun?” diyemedim. Sustum. Susmak zorundaydım. Çünkü bu düzeni değiştirmek istiyorsam eğer, tek başıma değil bütün işçi arkadaşlarımla hareket etmek zorundayım. Onların da bu kirli düzeni fark etmelerini sağlamak zorundayım. Çünkü tek başıma yapacağım o karşı koyuş, “işine gelmiyorsa kapı orda” denmesiyle son bulacaktı. Bizim özgürlüğümüz de bu kadar işte. Bu özgürlük mü?
Yani dostlar, demek istediğim, bu sömürü düzenini değiştirmenin yolu birlik ve beraberlikten geçiyor. Yanımızdaki işçi arkadaşımıza güvenmeden, o güveni de onlara vermeden tek başımıza bir hiçiz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...