Buradasınız
Patronun Ekmeğini mi Yiyoruz?
Esenyurt’tan bir metal işçisi

Geçenlerde bizim fabrikaya başka işyerinden bir işçi malzeme almaya gelmişti. Bu işçi çalışmakta olduğum işyerinde 700 kişinin çalıştığını duyunca “vay be helal olsun! Adam o kadar kişiye ekmek veriyor” dedi. İşçi arkadaşın bu sözü çok tanıdıktı. Ben de gülümseyerek “öyle valla sabah akşam ekmek yiyoruz” dedim.
Patronlar öyle bir bilinç çarpılmasına yol açmışlar ki, kendilerini “ekmek veren” işçileri ise bu ekmeği beğenmeyen, ekmek yediği tekneye pisleyen nankör insanlar olarak algılatmayı başarmışlar.
Eminim hepiniz kendi işyerinizde yahut ziyaret ettiğiniz bir grev ve direnişte bu sözleri duymuşsunuzdur. Ne zaman işçiler ağır çalışma koşullarına dur diyebilmek için bir araya gelse, sendikalaşma mücadelesi verse ya da düşük ücretleri bir nebze olsun arttırmak için grev veya direniş örgütlese, patronlar ve onların yalakaları aynı şeyi tekrarlar; “ekmek yediğiniz yere nankörlük etmeyin”. Yeryüzündeki zenginlikleri üreten biz işçilere söyleniyor bu sözler!
İşçi sınıfının penceresinden bakanlar için kimin nankörlük ettiği ve patronların işçiye neyi layık gördüğü açıktır. Bizler işçi sınıfı olarak yediğimiz ekmeği kendi alın terimizle üretiyoruz, patronun “verdim” dediği o ekmeği üreten de biziz. Üstelik patron o “ekmeği” bize bedavaya vermiyor, her birimizi günde ortalama 10-12 saat eşekler gibi çalıştırarak, sürekli fazla mesai yaptırarak, sırtımızdan büyük paralar kazanarak veriyor. Verdiği de altı üstü ekmek kırıntısıdır. Bize ekmek kırıntısı veren patron kendisi pastaları, ballı börekleri hamuduyla götürüyor! Patronun afiyetle mideye indirdiği pastayı üreten biziz, ama kırıntıya razı oluyoruz. Midemizden gelen gurultuyu bastıramayıp biraz ses çıkardığımızda da yediği ekmeğe ihanet etmiş sayılıyoruz.
Patronların istediği şey, biz işçiler gece gündüz demeden çalışalım, hakkımızı aramayalım, açlık sınırının altında bir ücretle yaşamaya razı gelelim ve bütün ömrümüzü işyerine adayalım. İş güvencemizin dahi olmadığı ağır çalışma koşullarında bir de utanmadan yediğimiz ekmeği gözümüze sokuyorlar. Peki, hiç düşündük mü bize ekmek veriyorlar ama bunun karşılığında biz onlara ne veriyoruz?
Kapitalizm Altında Mutlu Gelecek Yok!
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
Son Eklenenler
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...