Buradasınız
Sağlık Hakkımız Elimizden Alınıyor!
Pendik’ten bir işçi

Merhaba işçi kardeşlerim. Sizlerle hastanede yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum. Bundan Tam 8 ay 20 gün önce, yani 2 Mart 2010 tarihinde hastaneye gitmiştim. Sıra alma maratonunu otuzuncu olarak tamamladıktan sonra sıra bana gelmişti. Doktor yaklaşık beş metreden beni muayene etmişti. Bir fırsatını bulup doktora bir metre yaklaşarak derdimi anlatmaya başlamıştım. Çantamdaki seksen iki sayfalık klasörden özellikle bakması gereken sayfayı açarak doktorun önüne koymuştum. Doktorun elime tutuşturduğu kâğıda baktığımda yanlış gördüğümü düşünerek bir daha bakmıştım. Evet, kâğıttaki tarihi doğru görmüştüm. Şöyle yazıyordu: “22 Ekim günü saat 08.30’da aç olarak geliniz.” Verilen tarihi iple çeker gibi bekledim. 8 ay boyunca acılar çektim ama sabır deyip bekledim.
Nihayet 22 Ekim günü gelip çatmıştı. Sabah erken saatte kalkıp hastaneye gittim. O gün hastane yine ana-baba günüydü, bütün katlar doluydu. O kalabalık içinde kayboldum. Hastanede sağlıkçıdan çok, coplu ve kaşları çatık özel güvenlikçiler vardı. Güvenlikçiler sürekli “tek sıra olun, sırayı bozmayın, bütün hastanelerde sistem çalışmıyor” diye bağırıyorlardı. Saatler geçiyor bir türlü sistem çalışmıyor, kuyruk uzadıkça uzuyordu. Sıradaki yüzlerce insan, yaşlılar, çocuklu kadınlar ayakta dikilmekten yorulmuş, sinirler her geçen dakika daha da gerilmişti. Üç saat sonra birden kuyruğun ön tarafında bir hareketlenme oldu. Bir kadın arka tarafa doğru dönerek “sistem geldi, sistem geldi” diye bağırdı. Sıradaki insanlar rahat bir nefes almaya başlamıştı ki, birkaç dakika sonra bir erkek “sistem yine çöktü” diye bağırdı. Bir hemşire fizik tedavi için bekleyenlerin bodrum kata inip kendisini beklemesini istedi. İnsanların bir kısmı merdivenlerden aşağı koşmaya başladı. Ben de bu kalabalıkla bodrum kata indim. Bizim aşağı inmemizi isteyen hemşire yarım saat sonra geldi. Hemşire gelinceye kadar biz kendi aramızda yeni bir kuyruk oluşturmuştuk. Hemşire “elindeki kâğıtta saat 8:30 yazanlar bu tarafa, 9 yazanlar şu tarafa” diyerek yeniden bir sıra oluşturdu. Burada da bir saat bekledikten sonra sıra bana gelmişti.
Nihayet doktorun odasına girebilmiştim. Elimdeki sıra numaramı, tedavi kartımı ve klasör dosyamı masanın üzerine koyup bekledim. Doktor “neyiniz var?” diye sordu. Kısaca hastalığımı ve 8 ay önce bugüne tedavi için kendisinin randevu verdiğini söyledim. Doktor “ama size fizik tedavi yapamayız” dedi. Ben de 8 ay önce bugüne tedavi için kendisinin bana randevu verdiğini, eğer bana fizik tedavi yapılmayacaksa niçin beni bugüne kadar beklettiğini sordum. Ben ısrarcı olunca doktor “sizin belinize yapamayız, ama başka bir bölgenizde sorun varsa yazayım” dedi. Ben hem belimde hem boynumda hem de bacaklarımda sorunum olduğunu anlattım. Doktorsa birden fazla bölgeye aynı anda tedavi uygulayamayacağını, istersem bir bölgeden başlayıp altı ay sonra diğer bölge için gelebileceğimi söyledi. Devletin hepsini birden ödemediğini ekledi. “Burası zaten devlet hastanesi değil mi, ben randevuyu bu hastaneden aldım” dedim. Başladık doktorla pazarlık yapmaya. Bana 8 ay önce belim için fizik tedavi randevusu verdiklerini ve tedaviyi yapmak zorunda olduklarını, yoksa kendileri hakkında şikâyette bulunacağımı söyledim. Doktor dolabından Sağlık Bakanlığının gönderdiği bir kitap çıkardı. Sağlık Bakanlığı bu kitapta prosedürü böyle anlatıyormuş. Doktorun odasında öyle uzun kalmıştım ki sıra bekleyenler ikide bir kapıya vuruyorlardı. Evraklarımı alıp çıktım. Sıradakiler “kimden torpillisin, doktor akraban mı?” diye tepki gösterdiler. “Ben 8 aydır bugünün gelmesini bekledim. Şimdi de sana fizik tedavi yapamayız diyorlar, onun kavgasını veriyorum” diyerek derdimi anlattım.
Çıkış kapısına doğru yürüyorduk ki hemşirenin sesini duydum: “Herkes beni dinlesin. Tedaviye gelirken getirmeniz gerekenleri söyleyeceğim. Elimde gördüğünüz büyüklükte iki tane temiz havlu, kâğıt havlu ve şu kremden getirmeyenlerin tedavisi yapılmayacak…”
Acilen tedavi olmamız gerektiği halde aylarca yıllarca sıra bekleyebiliyoruz. Eğer o tarihe kadar ölmezsek tekrar hastaneye gittiğimizde yeni engellerle karşılaşıyoruz. Önceden ücretsiz olan birçok tahlilin ve gerekli malzemenin paralı hale geldiğini görüyoruz. Demem o ki dostlar, sağlık hakkımız elimizden alınıyor ve bizler bu durumu kuyruklarda bekleyerek değil mücadele ederek engelleyebiliriz. İşte bu yüzden sizlerle yaşadıklarımı paylaştım.
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
Son Eklenenler
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...