Buradasınız
Saldırı Dalgasına Karşı Birlik ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!

Siyasi iktidar ekonomik kriz, işsizlik, yoksulluk, uzayıp giden kuyruklar gündem olmasın diye, 31 Mart seçimlerinde kin ve nefret söylemine, emekçileri kutuplaştırmaya dayalı bir siyaset izledi. Devletin ve medyanın tüm gücünü seferber etti, her türlü yalana ve iftiraya başvurmaktan geri durmadı. Muhalefet partileri ve bu partilere oy verenleri vatan haini ve hatta terörist ilan etti. Tüm yetkilerin tek kişide toplandığı, devletin ve medyanın tek kişinin emrinde olduğu böyle bir rejim altında yapılan seçimlerin adil ve demokratik olduğu düşünülemez. Nitekim siyasi iktidar, oyunun kurallarını kendi belirlediği, çerçevesini kendi çizdiği bu seçimlerin sonuçlarını bile kabul etmeye yanaşmıyor.
Rejim her türlü baskı ve kanunsuzluğa, kara propagandaya rağmen, işçi sınıfının yoğun olduğu kentlerde ya kaybetmiş ya da önemli bir gerileme yaşamıştır. Ancak kimi kentlerde belediyelerin el değiştirmesi, emekçileri kutuplaştıran ve işçi sınıfının haklarına saldıran bugünkü iktidarın zayıflaması anlamına gelmiyor. Siyasi iktidar, iç ve dış sermayenin talepleri doğrultusunda işçi sınıfına ve emekçi kitlelere karşı büyük bir hazırlık yapıyor.
Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı reformlardan söz ediyor. Erdoğan, 31 Mart gecesi yaptığı konuşmada sıranın ekonomik reformlara geldiğini açıklarken, TÜSİAD’ın da dâhil olduğu sermaye çevreleri aynı doğrultuda çağrılar yapıyorlar. Biliyoruz ki onların reform dediği şey, sermayenin çıkarlarına olan uygulamalar ve yasal düzenlemelerdir. Krizin ağır yükünün işçi sınıfına fatura edilmesidir. Bu temelde tüm hazırlıklar tamamlanmıştır. İğneden ipliğe yüksek zamlar, kamu hizmetlerinin kısılması, KDV’den ÖTV’ye doğrudan ve dolaylı vergilerin arttırılması, kitlesel işten atmalar, kıdem tazminatına el konulması, işsizlik sigortasının sermaye sınıfına daha fazla açılması gündemdedir. Bu saldırı dalgası sonucunda alım gücümüzün daha fazla düşeceği, çalışma ve yaşam koşullarımızın daha fazla ağırlaşacağı, yoksulluğumuzun daha fazla artacağı açıktır.
İşçi sınıfı haklarının büyük kısmını kaybetmiştir. Geçtiğimiz sene getirilen arabuluculuk sistemiyle işçi sınıfının yasal düzeyde hak arama yolları büyük ölçüde kapatılmıştır. Milyonlarca işçi emeklilikte yaşa takıldığı için emekli olamıyor. Şu ana kadar yüz binlerce işçi işini kaybetti. İşsiz sayısı son bir yılda 1 milyondan fazla arttı. Resmi rakamlara göre bile işsizlerin sayısı 4 milyonu aşmış bulunuyor. Gerçekte ise işsiz sayısı 7 milyonu aşmıştır. Yüz binlerce gencimiz, hayatlarının en verimli döneminde işsizlik bunalımıyla boğuşuyor. Evine ekmek götürmek, evin geçimine ortak olmak isteyen milyonlarca kadın çalışacak iş bulamıyor.
Bu krizi biz yaratmadık. Krizi yaratan sermaye sınıfının ve iktidarın açgözlülüğüdür. Ama krizden dolayı, üreten ve alın teri döken milyonların canı her geçen gün daha fazla yanıyor. Eğer tüm üretimi yapan ve zenginliği var eden işçi sınıfı suskun kalırsa, örgütlü bir şekilde hakkını aramazsa, egemenler bizlerle alay etmeye devam ederler. Kendileri saraylarda yaşarken, dolar milyarderlerinin sayısı artarken, patronların kârı katlanırken, hükümet çevreleri yolsuzluğa gömülürken, işçi sınıfına fedakârlık gazeli okumayı sürdürürler.
Bugün işçi sınıfı güçlü olmadığı, örgütlü basıncını hissettiremediği için AKP hükümeti bu kadar keyfi davranabiliyor. Bizleri horlayıp aşağılayabiliyor. Milyonlarca EYT’linin haklarını gasp edip “türedi” diyebiliyor. Kutuplaştırıcı siyasetiyle emekçileri bölüp parçalamayı başarabiliyor.
Kapitalist sömürü düzeninde işçi sınıfının gün yüzü görmesi, yüzünün gülmesi mümkün değildir. Çarkı bozuk bu düzende bizim payımıza yalnızca uzun saatler boyunca çalışmak, sömürülmek, işsizlik ve yoksulluk düşüyor. Ardı ardına patlak veren krizlerin bedelini biz ödüyoruz. 2001 ve 2008’de olduğu gibi, bir kez daha krizin faturası bize kesiliyor.
Düzen partileri gelip işçi sınıfını kurtarmayacak. İşçi sınıfı alternatifsiz değildir. Alternatif bizzat işçi sınıfının mücadelesidir. İşçi sınıfına ve emekçi kitlelere karşı hazırlanan saldırı dalgasına karşı durmanın tek yolu, birliğimizi ve dayanışmamızı güçlendirmekten, bir sınıf olarak hareket etmeyi başarmaktan geçiyor. Biz işçi sınıfıyız! Krizin faturasının işçi sınıfına kesilmesine, işsizliğe, yoksulluğa, pahalılığa, demokratik hakların yok edilmesine, kadına şiddete, iş cinayetlerine HAYIR diyoruz!
Yeni Bir Dünya Kuracağız!
Mülteci/Göçmen İşçiler ve İş Kazaları
- Sömürü ve Zorbalığa Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...