Buradasınız
Samsatlı Lukianos, Arkeolojik Kazı ve Sınıflar Mücadelesi

Yaşadığı çağı anlamlandırmaya çalışan insan, tarih boyunca geleceğe yönelik çeşitli tasavvurlarda bulundu. Mesela edebiyat tarihinin ilk bilimkurgu yazarı olarak bilinen Samsatlı Lukianos, bir eserinde dönemin en hızlı teknolojik aracı olan yelkenliyle, Aya yapılan bir yolculuğu anlatır. İşin ilginç yanı, yazarın insanoğlunun Aya ilk ayak basışından yaklaşık 1850 yıl önce doğmuş olmasıdır. Gök kubbede asılı duran beyaz ışık topuna gemiyle yolculuk yapma fikrine, kim bilir dönemin insanları nasıl tepkiler verdi? Fakat nihayetinde zaman akmış, insanlık gezegenler arasında yolculuk yapan uzay araçları icat etmiş ve bugün Adıyaman’ın bir ilçesi olan Samsat’ta doğan Lukianos’un öngörüsü doğrulanmıştır.
İnsanlar tarih boyunca merak içinde olmuş ve dahası üretmiştir. Böylece varlığını yaşam süresinin ötesine taşımayı başarmıştır. Bir nevi eserleriyle anılmayı, onlarla yaşamayı keşfetmiştir. Aynı Samsatlı Lukianos gibi… Geleceğe kendisinden izler bırakmak isteyen insan, bir yandan da geçmişin ayak izlerini takip eder ve derinlerdeki köklerine tutunmak ister. Tıpkı gelecek gibi geçmiş de insanlığın serüvenlere daldığı bir alan olmuştur. Mesela arkeolojik kazılar insanlığın geçmişe yolculuk yapmasıdır. Katman katman toprağın altına gömülen medeniyetler ve insanlığın yaşanmışlıkları küçücük fırçalar yardımıyla gün yüzüne çıkartılır. Toprağın derinlerine indikçe, geçmiş daha yakına gelir. Her yeni keşif, tarihin sil baştan yazılmasına olanak sağlar. Örneğin bilinen ilk yazılı barış antlaşması Kadeş’tir ve M.Ö. 13. yüzyılda imzalanmıştır. Bu antlaşmanın metnini içeren kil tablet, imzalandıktan ancak 3 bin yıl sonra bulunmuş ve uzun uğraşlar sonucunda çözülmüştür. Bu belgenin keşfiyle önemli bir bulgu ortaya çıkartılmış, tarih değişmiştir.
Bizler işçiyiz. Geçmişi, geleceği ve bugünü sınıflar mücadelesinden bağımsız düşünemeyiz. Çünkü toplumun sınıflara bölündüğü çağlardan bu yana, sınıf mücadelesi dünyanın bir hakikatidir. Bugün tüm zenginliği üreten işçi sınıfının tarihsel bir görevi var. İşçi sınıfının bir avuç sömürücü egemeni alt etmesi ve insanlığın geleceğinin yolunu açabilmesi için geçmişini bilmesi gerekiyor. Bunu patronlar sınıfı da pekâlâ bilmektedir. Yaşadığımız topraklarda 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesini tezgâhlayanlar, işçi sınıfının tarihsel deneyimlerinin deposu anlamına gelen mücadele örgütlerini boşuna hedef almadı! On binlerce sayfa belge ve fotoğraftan oluşan sendika arşivleri sebepsiz yere yok edilmedi! Dahası dönemin işçi kuşakları ile bugünün işçi kuşakları arasındaki deneyim alışverişinin önüne nedensiz geçilmedi! Nihayetinde işçi sınıfının aktarma kayışları kopartılmış oldu.
Bugün işçi sınıfının mücadele tarihini anlatmak, özellikle yaşadığımız topraklar için arkeolojik çalışma yapmak gibidir, hayli zorludur ve emek ister. Bulguların ortaya çıkarılması yetmez, aynı zamanda bu bulguları tarihsel gelişim çizgisine oturtup bütünsellik içinde sunmak gerekir. İşte UİD-DER kurulduğu günden bu yana işçi sınıfının aktarma kayışı olma iddiasıyla hareket ediyor ve bunu yapıyor. Emekçilerin koronavirüs üzerinden eve hapsedildiği, hak ve özgürlüklere yönelik dizginsiz bir saldırı dalgasının yürütüldüğü koşullarda yaşıyoruz. Ne mutlu ki UİD-DER bu zorlu koşullarda da geçmiş ile gelecek arasında köprü kurmak hedefiyle yürüttüğü çalışmalarına yenilerini kattı. UİD-DER’in web sitesinde birbiri ardına üretilen yayın akışları sayesinde bugünün işçi kuşakları tarihiyle buluştu. “Emek, Tarih, Yaşam” adlı çalışmasıyla dünya işçi sınıfının mücadele deneyimlerine mercek tutan UİD-DER, son olarak “Aylardan Hazirandı İşçiler Tarih Yazdı” yayın akışıyla, 50. yıldönümünde 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişini adeta yeniden yaşattı. Bizzat UİD-DER’li işçilerin anlamlı ve yoğun emekleri sonucu üretilen yayın akışlarıyla geçmiş bugüne bağlandı, sınıfsal birikim mücadeleye akıtıldı.
Bizler örgütlü ve sınıf bilinçli işçileriz. Aynı hemşerimiz Lukianos gibi bizlerin de bir gelecek tasavvuru var. Sömürünün ve savaşların olmadığı, insanların özgürlüğe doyduğu bir yeryüzü cennetine dönüştürmek istiyoruz dünyamızı. Biliyoruz ki “Geçmişten Geleceğe” şiarıyla işçi sınıfının tarihsel kavgasını büyüten UİD-DER’in ortaya koyduğu hiçbir çaba karşılıksız kalmayacak. Her geçen gün daha fazla işçi, bu çabaya ortak olacak ve mücadele saflarına katılacak. Çalışmalarıyla bugünün işçi kuşaklarına umut, coşku ve azim veren UİD-DER güçlenecek, güçlendikçe gelecek güzel günlere sağlam köprüler kuracak.
- Değişimi Asıl Yaratacak Olan Biziz!
- İşçi Dayanışması 178. Sayı Çıktı!
- Sözcüklerin Anlamı: Kimin Düşüncesi, Kimin Penceresi?
- Sınıflar, Siyaset ve Genel Oy Hakkı
- İşçi Anne Babalar Çocuklarını Nasıl Yetiştirmeli?
- Beklemek Fayda Etmez, Godot Gelmeyecek!
- Enflasyon, Asgari Ücret ve İktidarın “Baz Etkisi” Oyunu!
- Tek Tek İşçiler ve İşçi Sınıfı
- 2023’e Girerken İşçi Sınıfının İsyan Fırtınası Sürüyor
- 2023’e Girerken 2022’den Çıkan Dersler
- İşçi Sınıfı Kitlesel Grev ve İsyanlarla Kapitalizme Hayır Diyor!
- İşçi Dayanışması 177. Sayı Çıktı!
- Karasabandan Cep Telefonuna!
- Başarının Sırrı ve Sömürüsüz Topluma Giden Yol!
- Esirler Dünyası Uyanmalı!
- Nasıl Bir Kutuplaşma?
- Sonunda Dedikleri Oldu: İşte “Büyük Türkiye”!
- İşçi Sınıfının Çocukları ve Anaları: Dün Başardılar Bugün de Başarabilirler!
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa Burjuva Tuzakları Aşabilir!
- İşçi Dayanışması 176. Sayı Çıktı!
- Sözcüklerin Anlamı: Kimin Düşüncesi, Kimin Penceresi?
- Sınıflar, Siyaset ve Genel Oy Hakkı
- İşçi Anne Babalar Çocuklarını Nasıl Yetiştirmeli?
- Beklemek Fayda Etmez, Godot Gelmeyecek!
- Enflasyon, Asgari Ücret ve İktidarın “Baz Etkisi” Oyunu!
- Tek Tek İşçiler ve İşçi Sınıfı
- İşçi Sınıfı Kitlesel Grev ve İsyanlarla Kapitalizme Hayır Diyor!
- Karasabandan Cep Telefonuna!
- Başarının Sırrı ve Sömürüsüz Topluma Giden Yol!
- Esirler Dünyası Uyanmalı!
- Nasıl Bir Kutuplaşma?
- Sonunda Dedikleri Oldu: İşte “Büyük Türkiye”!
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa Burjuva Tuzakları Aşabilir!
- Bir Kapının Eşiğinde: Anahtar mısın, Kilit mi?
- Genç Kuşakları Çürüten Kapitalizme Karşı Mücadeleye!
- Asıl Dert “Aileyi Korumak” mı?
- İnsanlığın Düşmanları ve İnsanlığın Umudu
- Sermaye Sınıfına Haddini Bildirecek Olan Örgütlü İşçi Sınıfıdır!
- İnsanlığın Yeni Bir Dönüşüme İhtiyacı Var!
- Yoksullukla Nasıl Mücadele Edilir?
Son Eklenenler
- Türkiye’de emekçilere yaşamı zehir eden; fiziksel, toplumsal, psikolojik olarak derinden etkileyen bir yoksullaşma var. Ancak toplumdaki çıkışsızlık duygusu, bu yoksullaşmanın çok daha katmerli biçimde hissedilmesine neden oluyor. Tek adam rejimi,...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası 26 Ocakta İstanbul’da bulunan Tuzla Eğitmen Koleji önünde, sendikalı olduğu ve tatil hakkını savunduğu için işten atılan öğretmen İrem Erdem için basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde bir konuşma yapan İrem...
- “Sizin de bildiğiniz gibi ev kadınları işçi sayılmaz, oysa evin işi, çocuğun bakımı bizim sırtımıza yıkılmış durumda. Mutfakta yapacağımız yemeği, yakacağımız doğalgazı, elektriği, suyu yani her şeyi hesap etmek zorundayız. Ürünlere gelen zamlar...
- Bizler Gebze’de yaşayan ev emekçisi, yemekhane ve metal işçisi kadınlarız. Taleplerimizi dilden dile yaydığımız “Yoksulluk Çığ Gibi Büyüyor, Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızı Eylül ayından beri sürdürüyoruz. Kampanyamız...
- Adaletsizliğe, işsizliğe ve hayat pahalılığına karşı durmak istiyorsak; toplumun yapay temelde ayrıştırılmasına ve insanların ötekileştirilip aşağılanmasına karşı çıkıyorsak; grevlerimizi yasaklayan, demokratik hak ve özgürlüklerimizi yok eden tek...
- Bursa Demirtaş Sanayi Sitesindeki Barutçu Tekstil’de çalışan kadın işçiler Öz İplik-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atıldılar. İşçiler en meşru hakkı olan sendikalaşma haklarından vazgeçmeyerek fabrika önünde direnişe geçtiler. UİD-DER’li...
- Haklarını almakta kararlı özel sektör öğretmenleri 21 Ocakta Ankara’da bir kez daha taleplerini haykırdılar. Bingöl’de fırın işçileri kötü çalışma koşullarına artık yeter diyerek, 23 Ocakta DİSK/Gıda-İş Sendikası öncülüğünde Dörtyol Saat Kulesi...
- Ben çok fazla indirim kovalayan bir kadınım. Çünkü bir yandan kredi ödüyoruz bir yandan da tek maaşla iki çocuk yetiştiriyoruz. Mesela önceden alışveriş yaparken sıvı yağ, salça, çay gibi mutfak ihtiyaçlarından bir paket stok yapabilirken, şimdi...
- Metal patronlarının örgütü MESS ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayan Green Transfo Energy Turkey Enerji Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş’de (eski ismiyle Schneider Enerji’de) işçiler, grev yasağına rağmen greve çıktılar....
- Schneider Enerji’de 23 Ocak günü fabrikaya grev pankartı asıldı ve sloganlarla fabrikada grev başladı. Ancak siyasi iktidar işçi düşmanı olduğunu bir kez daha kanıtladı, işçilerin grev hakkını bir kez daha yok saydı. Grevin ikinci gününde Erdoğan’ın...
- MESS kapsamında olan Schneider Elektrik, Hitachi, Grid Solutions Enerji, Schneider Enerji, Arıtaş Kriyojenik’e bağlı olan 11 fabrikada toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 23 Ocakta grev kararı alınmıştı. Yapılan...
- Dili, dini, rengi, etnik kökeni ne olursa olsun kapitalizm altında dünyanın tüm işçilerinin kaderi ortaktır. Yoksullaştırma politikaları, hak gaspları, baskıcı ve antidemokratik rejimler, emperyalist savaşlar, birbirini izleyen krizler dünya işçi...
- Adana’nın Yüreğir ilçesinde yetmiş kişinin çalıştığı Arçelik Yetkili Servisinde işçiler, DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikasına üye oldular. İşyerinde sendikalı çalışmak için mücadele yürüten işçilerden bazıları işten çıkarıldı. İşten çıkarılan işçiler...