Buradasınız
Sendikalı Ol, Örgütlü Ol, Güçlü Ol!
TOSB’dan bir kadın metal işçisi

Ben, Gebze TOSB sanayi bölgesinde çalışan bir metal işçisiyim. Uzun zamandır bu işyerinde çalışıyorum. Size çalışmakta olduğumuz bu fabrikadan bahsetmek istiyorum.
Biz ağır metal sanayi işkolunda çalışan ama patronumuz tarafından işkolu Çalışma Bakanlığına farklı gösterilen bir işyerinde çalışıyoruz. Adından da anlaşılacağı üzere ağır ve tehlikeli işler yaptığımız için her gün iş kazası geçiren arkadaşlarımız var. Bu iş kazalarını da patron vekilleri ve amirler örtbas ediyorlar. Birimizin başına bir iş kazası gelse hemen bizi deponun arka kapısından ambulansla düzmece bir polikliniğe götürüyorlar. Biz de bu durumdan aşırı rahatsızlık duyuyoruz. Ama üzücü olansa yaşadığımız onca haksızlığı ikişer üçer, ayrı ayrı masalarda, köşelerde konuşuyor olmamız. Hepimiz o kadar huzursuzuz ki her gün birilerinin öfkeden sağı solu yumrukladığına tanık oluyorum. Birlik olmak istiyoruz ama çoğumuzun birbirimizden haberi yok. Çünkü bizi hep ayrı düşürmek için kafamıza kötü fikirler yerleştirmişler. Sanki düşmanlık için kafamıza bir kaset yerleştirmişler. AKP’ye, CHP’ye, MHP’ye ve diğer partilere oy vermiş arkadaşlarım hep birbirlerine önyargılı davranıyorlar. Biri diğerlerine şöyle diyor: “O AKP’li bizimle niye gelsin ki?” diyor. Ötekisi “O CHP’li, O MHP’li, HDP’li, BDP’li” diyor. Peki, kardeşlerim; size bir soru sorayım, patron bizi işe alırken hangi partiye oy verdiğimizi mi soruyor, yoksa kuru maaşa talip olacaksın mı diyor? Bize “neden o ya da bu partiye oy veriyorsun?” demiyor. “Neden hak arama mücadelesine katılıyorsun?” diyor. O halde hangi partiye oy vermiş olursak olalım biz işçilerin çalıştığımız işyerlerinde birlik olmamız gerekiyor.
Bu mektubu okuyan bütün işçi arkadaşlarıma söylüyorum. Son zamanlarda bazı fabrikalarda çalışan çoğu işçi örgütleniyor. Bizim işyerindeki işçi kardeşlerim de eminim ki bu mektubu okuyacaklar. Gelin birlik olalım! Gelin ekmeğimizi kardeşçe bölüşelim. Korkacak bir durumumuz yok zaten. Hep birbirimize “birileri başlatsa da işyerine sendika getirsek” diyoruz. O halde ne duruyoruz? Sendikalı olalım, örgütlü olalım ve güçlü olalım. Patronlara ve yasaklarına inat yaşasın örgütlü hayat!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/