Buradasınız
Silahlanma Yarışı
Gebze’den bir petrokimya işçisi

İşçiler gece gündüz demeden sömüren patronlar kârlarına kâr katıyor. 2008’den bu yana “kriz var” diyerek milyonlarcamızı kapının önüne koydular. Kapitalizmin krizi yüzünden yüz binlerce işçi işsiz kalmasına rağmen, patronların silahlanma harcamalarının artışı hız kesmeden devam ediyor. Hâlâ devletlerin en önemli harcamalarının başında, silah ve savunma sanayi geliyor. Araştırmalara göre ABD, silahlanmaya yıllık 500 milyar dolar harcıyor. Türkiye ise 2010 yılında 15,7 milyar dolar harcamış. 2009 verilerine göre ise listenin başını ABD, Çin, İsrail, İngiltere, Fransa ve Rusya çekerken, bu ülkeleri Almanya, Japonya, Suudi Arabistan, İtalya, Hindistan, Güney Kore, Brezilya, Kanada, Avustralya, İspanya ve İran takip etmiş. Türkiye 16 milyar dolarla listenin 17. sırasında yer alıyor.
Rakamlar sadece raporlanmış resmi harcamaları yansıtıyor. Dolayısıyla harcamaların gerçekte bu rakamların çok üstünde olduğunu bilmemiz gerek. Hal böyleyken tüm dünyada silahlanmaya harcanan para nereden geliyor? Bizler açlık sınırının altında bir ücretle çalışırken, Afrika’da insanlar açlıktan ölürken, tam da Amerika’nın göbeğinde milyonlarca insan evsiz ve açken, patronlar silahlanmada yarışıyor ve zamanı geldiğinde, o silahlarla birbirimizi öldürmek için bizleri cepheye gönderiyorlar. Bu saçma, bu insanlık dışı durum şovenizm ve milliyetçilik zehri ile gizleniyor. Maalesef bu yalanlara da kanılıyor. Niye kanıyoruz? Çünkü örgütsüzüz, çünkü bu yalanları patronların suratına bir yumruk gibi vuramıyoruz. Kardeşler her işçi kendi geleceğini, çocuğunun geleceğini düşünsün. Bizler köle değiliz. Bizler zamanı gelince kafamıza düşecek silahlar için mi çalışıyoruz. Bizler tek başımıza elbette hiçbir şeyiz ama örgütlü olursak kendi geleceğimize kendi ellerimizle sahip çıkarız. Kapitalizm bizi öldürmeden biz kapitalizmi yok edelim.
İran Çelik Fabrikasında Patlama
Patron ve Türk Metal İşbirliği
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...