Buradasınız
Şimdi de Adımlarımızı Sayıyorlar!
Altunizade’den bir işçi
Okuduğum bir habere göre Cihangir’de lüks restoranlardan birisi “ilginç” bir uygulama başlatmış. Uygulamanın adı “Adım Sayar”. Aslında akıllı cep telefonu kullanan herkesin artık aşina olduğu bir uygulama adım sayar. Peki, ne yapıyor bu adım sayar? İçerisindeki algılayıcılarla birlikte cebinizde bacağınızın hareketlerine göre adım sayısını tutuyor. Elbette amacım bu uygulamayı tanıtmak değil. Zira evden işe, işten eve sürekli koşuşturup duran biz işçilerin ömür boyu attıkları adımları saymak için zaten o tip programlar yetersiz kalır.
Ancak Cihangir’deki restoranın patronu çalışan garsonların hepsinin cep telefonlarına bu uygulamayı yüklettiriyor ve her akşam kendilerinden rapor topluyor. Tabii ki sıradan rakam bilgisini değil, ekran görüntüsü istiyor işçilerden. Güya buna göre de kim daha az çalışmış kim daha çok çalışmış ortaya çıkartmayı planlıyormuş. Üstelik işçilerin kendi telefonlarının şarjı bittiğinde de yine ceplerinde hareket halindeyken şarj etmek zorunda kalıyorlar. Eğer bunu yapmazlarsa gün sonunda adım sayıları az çıkmış oluyor.
Bugün içinden geçtiğimiz süreçte işçiler bu denli örgütsüzken, hakları böylesine tırpanlanmış iken bu tip uygulamalar elbette şaşırtıcı değil. Kimi patron işyerinde makine başında ürünü sayar ve sürekli sayının artmasını ister, kimisi işçinin günde kaç kez tuvalete gittiğini sayar ve işte kimisi de böyle daha da arsız bir şekilde işçilerin adımlarını sayar. Ve tüm bunları hep aynı amaçla yaparlar; işçinin sırtından daha fazla kâr elde edebilmektir amaç. Biz işçiler onlar için yalnızca nefes alan birer makineyiz. Patronlar bizim var oluş sebebimizi kendilerine kazanç sağlamak ve sırtımızdan para kazanmak olarak görüyorlar. Biz işçiler olarak bir araya gelip işçi sınıfının sömürüsüne dayanan, adına kapitalizm denen bu düzeni yıkmadığımız sürece de bu böyle olacak. Bu nedenle hangi sektörde, hangi bölgede, hangi işkolunda olursak olalım örgütlenmeli ve tüm bu baskılara dur demeliyiz.
“Göçebe İşçilik!”
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...