Buradasınız
Stajyer İşçi Sömürüsüne Son!
Gebze’den UİD-DER’li bir grup genç işçi

Milli Eğitim Bakanlığı ve patronlar, 3 ay ile 1 yıl arasındaki sürelerle fabrikalarda çalıştırılan, asgari ücretin ancak üçte birinin verildiği öğrencileri stajyer öğrenci olarak tanımlıyorlar. Patronlar “gençlerimiz iş arıyor, işverenlerse iyi yetişmiş çalışan bulmakta zorlanıyor, biz bu meselenin mesleki eğitimle çözüleceğine inanıyoruz. Meslek lisesi memleket meselesi projesiyle bu yıl da binlerce meslek lisesi öğrencisine burs, staj ve kişisel gelişim imkânı sağlayarak destek olmaktan gurur duyuyoruz” diyorlar. Peki, aynı patronlar stajyer işçilerin hakları, nitelikli mesleki eğitim alıp almadıkları, iş güvenliği önlemlerinin alınması gibi konularda nasıl bir tutum sergiliyorlar?
Meslek lisesi öğrencileri aslında işgücü ihtiyacını karşılamak üzere fabrikalara gönderilir ve oralarda iş öğreniyor görüntüsü altında çalıştırılırlar. Pratik iş tecrübesi olmayan pek çok stajyer işçinin, herhangi bir eğitim verilmeksizin makine başına gönderilip yoğun bir tempoda çalıştırıldığına birçoğumuz tanık oluyoruz. Oysa hiçbir deneyimi olmadan gencecik bir öğrencinin makinede çalışması nasıl beklenir? Bazı fabrikalarda tezgâh başlarında gördüğümüz stajyer işçileri, bazı fabrikalarda da angarya işler yaptırılırken görürüz. Fotokopi çekmek, çay dağıtmak, temizlik yapmak, tuvalet temizlemek, bahçıvanlık yapmak adeta stajyer işçilerin başlıca görevi olarak görülür. Yani, meslek lisesi öğrencilerini yetiştirmek istediklerini söyleyen patronlar, genç işçileri meslekleriyle ilgisiz her türlü işe sürmektedirler.Stajyer işçiler, kanunen gece vardiyalarında çalıştırılamaz, fazla mesailere bırakılamaz. Ancak bu haklar sadece kâğıt üzerinde kalıyor. Bugün pek çok fabrikada ustabaşı mesai bitiminde fazla mesai listesini çıkarır ve bu listede çoğunlukla fabrikanın stajyerlerinin adı da vardır. Üstelik ay sonu geldiğinde stajyer işçilerin mesaisi ya silinir ya da tutarın yarısı verilir.
Akşama kadar çalışan stajyerlerin bir de fazla mesailere bırakılması, tüm işçiler gibi onların iş kazası riskini de arttırıyor. İş kazalarında yaralanan hatta hayatını kaybeden stajyer işçiler var. Herhangi bir iş güvenliği eğitimi verilmeden makinede çalıştırılan öğrenciler parmaklarını kaybediyorlar. Bunun daha acı bir örneğini Gebze’de yaşadık. STFA Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Oğuzhan Çalışkan Filli Boya fabrikasında staj görüyordu. Elektrik panosunda çalıştırılan Oğuzhan, elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan bu genç kardeşimiz 24 gün kaldığı yoğun bakımda hayatını kaybetti.
Yasalara göre, stajyer bir işçi, 20’den az işçi çalıştıran bir işyerinde staj görüyorsa asgari ücretin %15’inden, 20’den fazla işçi çalıştıran bir yerde staj görüyorsa asgari ücretin %30’undan az ücret alamaz. Okul döneminde ara tatilde, yaz tatilinde 1 ay ücretli izin hakları vardır. Bu hakların yanı sıra, stajyerlerin ücretinin tam ödenmesi, pratik eğitimlerinin usta öğretici dâhilinde verilmesi gerekmektedir. Her işyerinde işçi sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin stajyer işçilere de verilmesi gerekmektedir. Stajyer işçilerin geçirdikleri iş kazaları ya da meslek hastalıklarının ilgili kurumlara bildirilmesi gerekir.
Nitelikli işçi olarak yetiştirildikleri söylenen stajyer işçiler, en zorlu işlere koşulmalarına rağmen işçi sayılmıyor, işçilerin sahip olduğu haklardan yararlanamıyorlar. Stajyer öğrenciler sadece kaza sigortasından değil, tüm sosyal güvenlik haklarından yararlanmalıdırlar. Bir işçinin en temel hakkı olan sendikaya üye olma hakkı stajyer işçilere de tanınmalıdır. İşçilerin mücadele örgütü olan UİD-DER, stajyer işçileri düşük ücretlere, uzayan çalışma saatlerine, taşeronlaştırmaya, iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı mücadeleye çağırıyor. Sınıfımızın bir parçası olan stajyer işçileri haklarımızı büyütmek için biraraya gelmeye çağırıyoruz. Gençlimizin enerjisini, coşkusunu, dinamizmini işçi sınıfının mücadelesine katalım. Meslek liselerinde stajyer sömürüsüne son vermek için kavgaya atılalım!
Utanmazların Nemlenen Ceketi
İnşaat İşçileri Sorunlarını Konuşuyor
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...