Buradasınız
Şu Dünyada Yaşamak Sadece Ekmek Yemek midir?
Esenyurt’tan bir kadın işçi

Son günlerde Türkiye’de yoksulluk, açlık, çok konuşulur hale geldi. Milyonlarca asgari ücretli işçi sefalet ücretiyle geçinmeye çalışıyor. Malum, iktidar temsilcileri ve patronlar her yıl aynı tartışmayı yapıyorlar. Enflasyonu düşük gösterip asgari ücrete ona göre zam yapıyorlar. Fakat zam işçinin gerçek enflasyonuna göre yapılmalıdır. Aldığımız her şeye her gün zam geliyor. Her işçi cebine giren parayı da bilir çıkan parayı da. Ama asgari ücreti belirleyenler bizim gibi asgari ücretle geçinmeyen zatlardır. İktidar partisi biz işçileri asgari ücrete mahkûm ediyor. Yarattıkları yoksulluğu, açlığı, işsizliği inkâr ediyor.
Fabrikaları olan milletvekilleri kulaklarını bu sorunlara kapatıyor. Pervasızca şu sözleri söylemekten geri durmuyorlar: “Milletin midesine kuru ekmek giriyorsa aç değildir” diyor. Bu söylemin ne kul hakkında yeri var ne de Allah katında yeri var. Kendileri kuru ekmeğin ne demek olduğunu dahi bilmiyorlar. Milyonlarca emekçinin sırtından para kazanıyorlar, yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında birikiyor. Dünyadaki bütün zenginlikleri işçiler üretiyor. Ama bu zenginliklerden pay almadan, dünyadaki güzellikleri yaşayamadan göçüp gidiyorlar. Yaşamak sadece ekmek yemek midir? “Ekmek” aslında hayatımızın tamamıdır. Bu dünyaya gözlerimizi açtığımızdan kapatana dek sürer. İnsan gibi yaşamak varken niye bize kuru ekmeği reva görenlere boyun eğelim?
Patronların bu kadar azgınca sömürüsüne biz işçiler izin veriyoruz. Sanıyoruz ki onlar bizden güçlü, sanıyoruz ki onlarla başa çıkamayız. Oysa patronlar da biz işçilerden korkuyor. İstedikleri bir araya gelmeyelim, sorunlarımızı konuşmayalım, insan gibi yaşayacağımız bir maaş almayalım, sağlıklı beslenmeyelim, buna rağmen sürekli birbirimize düşman olalım, böylece düzenlerini sürdürsünler! Ama bu devran böyle gitmez. İşçi kardeşlerim, her şey bizlerin elinde. Biz istersek olur bağ bahçe biz istemezsek kurur bağ bahçe.
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...