Buradasınız
Sudan’da Emekçi Kadınlar Ekmek ve Özgürlük Mücadelesinde Önde!

Başında örtüsüyle işçi kadınlar
elleri yumruk yürekleri anacan
sokaklar caddeler / yollar ve yollar
ekmek diyorlar emek diyorlar hak diyorlar
“kahramanlık en çok onlara yakışıyor”
Sudanlı emekçiler, geçtiğimiz Aralık ayında sokağa döküldüler. Çünkü artık sabırları taşmıştı. Başlarında tam 30 yıldır bir diktatör vardı. Enflasyon %100’ü aşmış, başta ekmek olmak üzere gıda ürünlerine ve akaryakıta peş peşe gelen zamlar yaşamı çekilmez kılmıştı. Ekmek zammına, yoksulluğa, işsizliğe karşı başlayan eylemler, hızla başkente ve diğer bölgelere yayıldı. Halk, sadece ekmek değil demokrasi ve özgürlük de istediğini haykırmaya başladı. Sudanlı işçi ve emekçiler bu taleplerinin mümkün olması için diktatör Ömer El Beşir’den ve zorba rejiminden kurtulmaları gerektiğini anladılar. Emekçi halk aylarca sürdürdükleri eylemlerle 30 yıldır ülkeyi zorbalıkla yöneten devlet başkanı Ömer El Beşir’in iktidarını sonunda devirdi. Şimdi demokratik hakları ve özgürlükleri için mücadele etmeyi sürdürüyorlar.
Sudan’da sokakları dolduran kalabalıkların büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Çünkü Sudanlı kadınlar El Beşir rejimi altında büyük baskılara maruz kaldılar. Çıkartılan yasalarla hem sosyal hayattan hem de çalışma hayatından koparıldılar. Ömer El Beşir’in askeri rejiminde “Kamu Düzeni Yasası” adıyla bir yasa çıkarıldı. Bu yasaya göre pantolon giyen, başı açık olan, düğün ya da konserlerde “ahlâka aykırı şarkılar” söyleyen ve yanında erkek bulunmadan dışarı çıkan kadınlar cezalandırıldı. Rejim bu yasayı muhalif kadınları tutuklamak için kullandı. Yasa aracılığıyla kadınlar çalışma hayatından koparıldı, eve hapsedildi. Kadınların karşı karşıya kaldığı bu ayrımcılık ve iç savaş boyunca maruz kaldıkları tecavüz, zulüm ve ölüm onları rejime karşı daha öfkeli ve isyankâr hale getirdi.
İşte bu nedenle Sudan’da rejime karşı protestoların simgesi olan genç bir kadın kendisini dinleyen ve “Devrim” diye haykıran halka Sudanlı şair Azhari Mohamed’in bir dizesiyle şöyle sesleniyordu: “Mermi öldürmez, insanların sessizliği öldürür.”
Bu gerçeği yaşayarak öğrenen Sudanlı emekçi kadınlar, tüm baskı ve zorluklara rağmen mücadelede yerlerini aldılar. Sokaklarda, meydanlarda seslerini yükselttiler. İşçi kadınlar grev yaptılar. Evlerinden çıkamayan kadınlar protestocuları evlerine alarak polisten korudular, yaşlı kadınlar ellerine aldıkları tava ve tencerelerle ses çıkararak protestoculara cesaret, rejim güçlerine huzursuzluk verdiler. Engelli bir kadın protestoculara tekerlekli arabasıyla su taşıdı. Kadınlar rejimin askerlerine karşı her yerde erkeklerle yan yana hatta daha da öne çıkarak özgür bir yaşam için mücadele ettiler, etmeye de devam ediyorlar.
Sudan’da kadınların ekmek ve özgürlük mücadelesi bugün başlamadı. Kadınlar sömürücülere, iç savaşa ve ekonomik, sosyal, siyasal haklarını gasp edenlere karşı yıllarca mücadele yürüttüler. Sudan sokaklarında özgüven ve cesaretle rejime karşı savaşan kadınlar, sömürücülere karşı halk ayaklanmalarında öne çıkmış kadınların yolundan gidiyorlar. Kadınların oy hakkı, eşit işe eşit ücret ve annelik izni için mücadele etmiş olan Sudan Kadınlar Birliği lideri Fatima İbrahim’in ve onlardan önceki mücadeleci kadınların geleneğini geleceğe taşıyorlar.
Sudan’da kadınlar sadece ekmek için mücadele etmiyorlar. Onlar “gül” de istiyorlar. Yani saygı görmeyi, hayata özgürce katılmayı, bunun için kendilerine zaman kalmasını, cinsiyet ayrımcılığı olmadan çalışmayı ve yaşamayı istiyorlar. Protestolara katılan bir kadın şunları söylüyor: “Çok umutluyum ve daha önce hiç bu kadar umutlu olmamıştım. Değişim için çok güçlü bir talep var ve biz kadınlar rejime karşı çok güçlü bir rol oynuyoruz. Şimdi geri dönüş yok!”
Hiçbir zulüm, hiçbir baskı ezilenlerin mücadelesini sonsuza dek durduramaz. Sudan’da bütün hakları ellerinden alınmış kadınların sokaklarda olması ve mücadelede öne çıkması bunun kanıtıdır. Emekçi kadınlar baskı ve zulüm son buluncaya kadar mücadelede önde olmaya devam edecekler.
Başında örtüsüyle işçi kadınlar
en öndeler kol kola yürek yüreğe
dudaklarında bir ağızdan türküler var
kızlar gelinler illa kadınlar
“kahramanlık en çok onlara yakışıyor”
“Özel Sömürü Kurumları”
Kale Kayış İşçisi Yalnız Değildir!
- Emekten Yana Bir Bilim İnsanı: Alice Hamilton
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- Söyleyecek Sözümüz, Verecek Hesapları Olmalı
- Gazze ve İnsanlığın Onur Mücadelesi
- Bizi Güçlü Kılan Birlik ve Dayanışmadır!
- Emekten Yana Bir Bilim İnsanı: Alice Hamilton
- Kölelerin İsyanı, Ücretli Kölelerin Gücü
- İşçi Dayanışması 208. Sayı Çıktı!
- Brecht ve İşçiler İçin Sanat
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- İşçi Dayanışması 207. Sayı Çıktı!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...