Buradasınız
Suyu Bardakla İçtiğim İçin İş Kurallarını İhlal Etmişim….!!!
Esenler’den bir kadın tekstil işçisi
Merhaba dostlar, ben Esenler’den bir tekstil işçisiyim. Daha önce de yazmıştım işyerindeki yaşadıklarımı. Mücadele hâlâ devam ediyor. Bu sefer yıldırma ve haksız duruma düşürme uğraşına girişti patron ve uşakları. Bana yaptıklarından birini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Çok susadım ve suyumu içmek üzere bardağı doldurdum. Tam içiyordum ki bölüm şefi suyu bardakla içemezsin dedi. Birden nasıl yani başka neyle içebilirim dedim. Ve neden bardakla içemeyeceğimi sordum. Bunun üzerine iş kurallarına aykırı olduğunu söyledi. Neden dediğimde ise su işlerin üzerine dökülebilir, işlerde leke oluşabilir dedi. Ayrıca iş kurallarına aykırı olduğu için de ihtar yazacağını belirtip suyu bardakla değil şişeyle içebileceğimi söyledi. Daha önce de bardakla içtiğimi ve suyu bardakla içtiğim için de ihtar yazamayacağını söyledim. Yazarım dedi. Ne yazacaksınız, suyu bardakla içtiğin için suçlusun mu yazacaksınız? Ne kadar da komik bir duruma düştüğünüzün farkında mısınız? Bu sizin benim karşımda ne kadar da aciz olduğunuzu gösterir, nerede görülmüş işçiye bardakla su içtiği için ihtar yazıldığı, ama yazabilirsiniz gene de, siz yazma ben de imzalamama hakkına sahibim, çünkü su içmek insani bir ihtiyaçtır, ihtar nedeni değil! Bunun üzerine tuvalet ihtiyacım için de öyle istediğim zaman tuvalete gidemeyeceğimi söyledi. Bunun da en insani ihtiyaçlarımızdan biri olduğunu söyleyince, çılgına dönüp “sus bana cevap verme” diye bağırdı. İnsani ihtiyaçlarımı karşılamak zorunda olduğumu söyleyip istediğini yazar çizersin ama haklı değilsin, komiksin deyip konuşmayı bitirdim, yanımdan ayrılmak zorunda kaldı. Tabii hiçbir şey yazamadığı, çizemediği, moralimi bozamadığı ve beni sinirlendirip tartışmayı kendi istediği yönde ilerletemediği için onun morali bozulmuş oldu. Çünkü ona göre ben öfkelenmeli ve ona bağırıp çağırmalı, iş huzurunu bozmalı, onu haklı çıkarmalıydım ve hatta yeter diyerek iş alanımı terk etmeliydim. Bunları yaptıramayınca çattık belaya diyor.
Dostlar bu kadar sakin ve sabırlı olmamın tek nedeni UİD-DER’de edindiğim bilinç ve deneyimdir. Biz ne kadar sakin ve mantıklı hareket edersek o oranda yanlış yapma şansımız azalır demişti bir arkadaşım. Evet, sakin ve bilinçli olmalı, onların istedikleri yolda yürümemeliyiz. Bunu tek başımıza yapmak mümkün değil. Eğer ben UİD-DER’li bir işçi olmasaydım kesinlikle onların tekerine çomak değil ekmeklerine kaymak ve bal sürecektim. Dostlar, korkarım yakında nefes aldın iş kuralarını ihlal ettin diyecekler. Onlara göre biz nefes almadan durmaksızın çalışmalıyız, biz işçiler onlar için birer robot olmalıyız, su içmemeli, tuvalete gitmemeli, gülmemeli, konuşmamalı sadece çalışmalıyız, yani insanlıktan çıkmalıyız. Yaptıkları baskı ve hakaretleri karşısında susmalıyız. Ama biz insanız dostum. Ancak işçi sınıfının bilimiyle donanmak ve örgütlü olmak bizim insanlığa giden yolda olmazsa olmazımızdır. Bizler bu bilimle donandığımız oranda insanlığımızı ve onurumuzu koruyabiliriz. Ve bir kez daha gördüm ki örgütlüysek her şeyiz örgütsüzsek hiçbir şey.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Yaşasın Sınıf Mücadelesi!
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
Ve UİD-DER’le Yaşamak…
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/