Buradasınız
Tekstil İşçileri Artık Yeter Diyor!
Bir grup tekstil işçisi

Bugün milyonlarca işçi sefalet koşullarında, hiçbir iş güvenliği önlemi alınmadan çalışıyor. Düşük ücretler, uzayan iş saatleri, taşeronlaştırma biz işçilerin yaşam koşullarını daha da çekilmez hale getiriyor. Dertleri sadece para kazanmak olan patronlar en doğal yasal haklarımızı bile gasp ediyor.
Biz bir grup tekstil işçisi de kendi işyerlerimizdeki çalışma koşullarından ve genelde tekstil işçilerinin yaşadığı sorunlardan bahsetmek istiyoruz. Öncelikle bütün işçilerin ortak sorunu olan düşük ücretlerden bahsedelim. Çalıştığımız işyerinde asgari ücret alıyoruz. Ücretlerimiz yetmediği için fazla mesailere kalıyoruz. Bu yüzden de çalışma süresi günlük 12 saati buluyor. Geçinebilmek için hafta tatilimiz olan Pazar günleri ailemizden feragat edip işyerine fazla mesaiye gidiyoruz. Bizim işyeri üç vardiya şeklinde çalışıyor. Gece vardiyasında çalıştığımızda çoğu zaman eşlerimizin, çocuklarımızın yüzünü göremiyoruz. Çünkü gece çalışıyor gündüz de uyuyoruz. Hele bir de kadın işçiyseniz işiniz daha zor. İşyerinde çalışmakla işimiz bitmiyor. Evdeki temizlik, yemek ve diğer işleri de biz yapmak zorunda kalıyoruz. Bu yüzden de yeterince dinlenemiyor, çoğu zaman işe dinlenemeden gidiyoruz.
Diğer önemli ve can yakıcı sorunumuz da iş kazaları. Son zamanlarda işyerinde iş kazaları artmaya başladı. Vardiyalı çalışma, makinelerin eski ve koruyucu aksamlarının işler hızlansın diye sökülmüş olması iş kazalarının en başlıca sebepleri arasında geliyor. Makinelerin eski olduğunu ve bazı riskli durumları şeflere, amirlere söylememize rağmen onlar hiçbir önlem almıyor ve dikkatli olun deyip geçiştiriyorlar. Bunlardan kaynaklı iş kazaları yaşandığında ise sanki biz bile bile kolumuzu, parmağımızı makineye kaptırmışız gibi bizi tehdit eden, suçlayan açıklamalar yapıyorlar. Çoğu işyerinde olduğu gibi, kazadan sonra iş kazası raporu bile tutturmuyorlar. Kazanın üstünü örtbas etmek için kimseye duyurmadan özel hastanelere götürüyorlar.
Evet arkadaşlar, daha burada saymadığımız irili ufaklı bir sürü sorunumuz var. Patronlar daha fazla kazanmak için bizi daha fazla çalıştırmanın, hafta tatili olan Pazar günümüzü bile fazla mesai ücreti ödemeden çalıştırmanın peşindeler. Bu yüzden her gün yeni uygulamalarla karşımıza çıkıyorlar. Patronlar bu uygulamaları getirirken işçiler çoluğuna çocuğuna, eşine dostuna nasıl zaman ayıracaklar, nasıl geçinecekler diye düşünmezler. Biz işçilerin nasıl yaşadığının onlar için hiçbir önemi yoktur.
Çoğumuz bu haksızlıkların farkındayız ve yaşayarak görüyoruz. Ama tek başımıza bu sorunları çözemeyiz. Çünkü bu sorunları dile getirdiğimizde patronlar bize kapıyı gösteriyorlar. Bu yüzden bütün işçiler ortak hareket etmek zorundayız. Bunun için de birlik olmalı ve birbirimize güvenmeliyiz. Çoğu zaman haklarımızı bilmediğimiz ve bilinçli olmadığımız için haklarımızı arayamıyoruz. Dolayısıyla haklarımızı öğrenmeli ve bilinçli olmalıyız.
Dur De!
Yazsam Ne Olacak?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...