Buradasınız
Türkiye’de Yaşam Kalitesi!
Sarıgazi’den UİD-DER’li bir işçi

Özellikle son 11 yıllık AKP iktidarı boyunca hükümet ve burjuva medya tarafından sürekli dillendirilen “Türkiye büyüyor, gelişiyor” söylemi acaba ne kadar ve kimler için doğru? Evet, Türkiye burjuvazisi büyüyor, gelişiyor ve Türkiye büyük emperyalist ülkelere doğru yaklaşıyor. Bu büyüme işçilerin daha çok ezilmesini, iç-dış savaşları, yıkımları, felaketleri ve insanlık dışı uygulamaları beraberinde getiriyor. Kapitalist sistemde başka türlü büyümenin de imkânı yok zaten.
Bakın dünyada 17. büyük ekonomi olan Türkiye’de yaşam kalitesi ne durumda: Türkiye dâhil Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü OECD’ye üye 34 ülke var. OECD’nin kendi üyeleri için hazırladığı yaşam kalitesi endeksine göre Türkiye 34 ülke arasında son sırada yer alıyor. OECD, endeksi hazırlarken ülkelerdeki konut, gelir, iş imkânları, toplum, eğitim, çevre, şeffaflık, sağlık, hayat memnuniyeti, güvenlik ve iş-özel hayat dengesi kriterlerine göre değerlendirme yapıyor. Bu kriterlere göre yapılan karşılaştırmalarda çok çarpıcı sonuçlar var. Mesela Türkiye’de işçiler yılda 1877 saat çalışırken OECD ülkelerinin ortalaması 1776 saat. Türkiye’de 15-64 yaş arası kesimin %48’i ücretli bir işte çalışırken, OECD ortalaması %66. Buna karşılık uzun mesaili işlerde çalışan kesim Türkiye’de nüfusun %46’sına denk gelirken OECD’de bu oran ortalama %9. Türkiye’deki insanların yıllık ortalama geliri 10 bin 504 dolar iken, OECD ortalaması bu sayının iki katından fazla: 23 bin 47 dolar. Bu da demek oluyor ki, Türkiye’de işçiler patronların sermayesini büyütürken daha çok çalışıyorlar ve daha az ücret alıyorlar.
Her işçi yaşamak için, çocuğuna iyi bir gelecek bırakmak için çalışmak zorunda olduğunu söyler. Doğrudur, yaşamak için çalışmak zorundayız. Ama patronlar bizi bu şekilde daha yaşarken öldürmüş, çocuklarımızın geleceğini daha en baştan karartmış olmuyorlar mı? O halde yaşamak için, çocuklarımıza güzel bir gelecek kurmak için bize dayatılan bu koşullara karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Kaybedecek başka şeyimizin olmadığı bilinciyle zincirlerimizi kıralım, örgütlü mücadeleye katılalım.
Dayanışmanın Önemi
İşçiler Ayakta Uyuyor
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu rüzgâr tribünleri için kanat üretimi yapan Amerikan menşeli TPI Compozit’in İzmir Menemen ve Çiğli’de bulunan fabrikalarında 13 Mayısta grev başladı.
- Somayı hatırlamak demek haksızlıklara, adaletsizliğe, sömürü düzenine karşı örgütlenmek demektir. Soma’yı hatırlamak demek hesap soracağımız günleri yakın eylemek için mücadele etmek demektir.
- Soma Katliamının üzerinden 11 yıl geçti. Soma’nın ardından Ermenekler, Torunlar, Hendekler, Amasralar, İliçler devam etti, ediyor. Erol Eğrekler katlediliyor, holdingler işçilerin kanıyla büyüyor. Patronlar siyasi iktidardan aldıkları güçle iş...
- DİSK, KESK, TMMOB, TTB, İstanbul Barosu ve İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, güvenlik görevlileri tarafından dövülerek katledilen işçi Erol Eğrek için 12 Mayısta Çalık Holding önünde eylem düzenlendi. Eyleme sendikalar,...
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…