Buradasınız
UİD-DER’le 1 Mayıs Coşkusunu Yaşayan İşçiler Anlatıyor!
Kadın işçi: Adım Özlem, ilk defa katılıyorum 1 Mayıs’a. 1 Mayıs’ın ne kadar direngen olduğunu ne kadar sağlam olduğunu burada görebilmiş oldum. Çocuğumla, eşimle geldim. Bütün dostlarımı, arkadaşlarımı, ailemi çağırıyorum buraya, herkesi 1 Mayıs’a davet ediyorum. UİD-DER’i çok ama çok takdir ediyorum. Arkadaşlarım sayesinde UİD-DER’e üye olduk. Lütfen herkes katılsın. UİD-DER gerçekten çok büyük bir dernek olmuş. Barış, huzur, çocuklarımız için bu meydanlardayız. İlk defa geldim, ilk defa çok güzel duygular içerisindeyim, başarılarınızın devamını diliyorum, arkanızdayım!
Erkek işçi: Üç senedir UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılıyorum. Bu bizim bayramımız, kutlamalıyız! Çok güzel gidiyor her şey. Burada hep beraber olursak bütün yasakları aşabiliriz. Ücretlerin yükseltilmesini, iş saatlerinin kısaltılmasını ben de istiyorum. Onun için buradayım.
Erkek işçi: Burada işçi haklarını öğrenmiş, bilinçlenmiş oldum. Ben dernek üyesi değilim; bugün ilk defa aranızda oldum ve bilmediklerimi öğrendiğim için mutlu oldum, teşekkür ederim. 1 Mayıs’a ilk defa katılıyorum, ilk defa işçilerin sesinin bu kadar yüksek çıktığını görüyorum. Birlik olunca sesimizi duyurabiliyormuşuz. Ne mutlu bize! Ücretlerimizi alamıyoruz. Fazla mesailerimiz tazminatlara dâhil edilmiyor. Hafta sonları da çalışıyoruz, normal yevmiye alıyoruz. Akşam mesailerimizin farkı da ödenmiyor. Bayağı kesinti oluyor. Sesimizi duyurmak için geldik. Ücretlerimiz artsın diye, sesimiz duyulsun diye buradayız.
Kadın işçi: Gerçekten çok mutluyum! Ben 4-5 senedir UİD-DER’le birlikte 1 Mayıs’a katılıyorum. Gebze bir işçi kenti; burada işçilerle birlikte olmak bambaşka bir şey… Burada kendi gücümün farkına varıyorum. O kadar çok sıkıntımız var ki: Çalışma şartlarımız gittikçe daha da ağırlaşıyor. Esnek çalışma yaygınlaşmış durumda. Taşeronlaştırma aldı başını gidiyor. Ben de önceden taşeronda çalışıyordum. Fazla mesailerle çalışıyoruz ve karşılığı ödenmiyor. 1 Mayıs alanları patronlara gücümüzü gösterebildiğimiz alanlardır. Ben Hacettepe Hastanesi’nde bir direniş yaşadım. UİD-DER’li bir işçi olarak yaşadım bu direnişi. Ben şanslıydım çünkü örgütlüydüm. Daha önce 1 Mayıs’a katılmamış olan tüm arkadaşlara diyorum ki biz haklarımızı ancak bu alanlarda bir araya gelerek, örgütlenerek alacağız!
Erkek işçi: Ben ilk defa katılıyorum. Buraya hasta hasta geldim ama çok memnunum; herkes coşkulu, insanlar mutlu. Her zaman böyle olması gerekiyor. Alanların buna uygun olması, polis şiddeti olmaması gerekiyor. Şu an burası gerçekten çok güzel. Hasta olmama rağmen çok duygulandım. Sanatçılarımız da işçi arkadaşlarımız da çok güzel. İşçiler birlik olmuyor diyorlar ama biz buradayız işte. İnanıyorum ki ileriki yıllarda çok daha güçlü olacağız. Patronları yeneceğimize eminim ben. Konuşmakta bile zorluk çekiyorum ama gerçekten çok güzel bir duygu. Bugün tüm sıkıntılarımı unuttum. Ben buradan gittiğimde bütün arkadaşlarıma burayı anlatacağım; bu duyguları onlarla paylaşacağım.
Kadın işçi: Ben ilk defa katılıyorum, çok mutluyum ve UİD-DER’le olduğum için gururluyum. Herkesin bu duyguyu tatmasını istiyorum. Ben bir kadın işçi olarak, çocuklarım için kreş istiyorum. Fabrikaların sesimizi duymasını istiyorum. Bizlere saygı duyulmasını istiyorum; kadınlar olarak aşağılanıyoruz. Herkesin buna sesini yükseltmesini istiyorum. Burada olduğum için çok mutluyum. Bir daha olursa yine katılacağım. Ben UİD-DER’le tanıştığımdan beri arkadaşlarımı getiriyorum. UİD-DER’li olmaktan mutluyum. Eğer haklarımızı savunmazsak bizi daha çok ezerler. Ücretlerin yükseltilmesini ve iş saatlerinin kısaltılmasını istiyorum. Kendimize de zaman ayırmak istiyorum; artık yorulduk bu kadar çalışmaktan!
Erkek işçi: Daha önce örgütlü olarak değil, bireysel olarak katılmıştım. UİD-DER ile katılmak bir ayrıcalık, daha heyecan verici ve güzel. Ücretler yükseltilsin, iş saatleri kısaltılsın hedefiyle bugün buraya geldik ve hükümetin sesimizi duymasını istiyoruz.
Erkek işçi: Gebze bir işçi kenti; aynı zamanda işçiler için bir cehennem! Asgari ücret 800 lira ve devlet 4 kişilik bir ailenin nasıl geçineceğini kendi belirliyor. İşçilerin geleceği patronların iki dudağı arasında. Asgari ücretin asgari ihtiyaçlarımızı karşılayacak seviyeye gelmesi talebiyle buradayız. İşçi örgütlerinin ve sendikaların Gebze gibi bir işçi kentini 1 Mayıs’ta terk etmelerini kınıyorum. 1 Mayıs’ın gerçekten işçi sınıfına yakışır bir şekilde kutlandığını burada görüyorum. Burada en doğru şekilde kutlandığına inanıyorum. Mutluyum, iyi bir coşku var; gelecek güzel günlerin bizi beklediğinin sevincini yaşıyorum.
Erkek işçi: Gebze emeğin başkenti, Türkiye sanayisinin kalbi burada atıyor. Sendikalar burayı yalnız bıraktılar. Petrol-İş’e bağlı bir işçiyim. Petrol-İş Sendikası’nın Kadıköy kararını kınıyorum. Onlara inat biz Gebze Meydanı’nı dolduruyoruz. Sömürü çarklarının arasında, burada eziliyor, sömürülüyorsak, Gebze’de çığlığımızın duyulmasını önemsiyoruz. Taşeron ve esnek çalışma burada çok yaygın. Patronlar ağır çalışma koşullarını dayatıyorlar. Düşük ücretlere, iş cinayetlerine karşı çıkmalıyız. Sadece Mart ayında 112 işçi iş cinayetlerinde katledildi. Taleplerimizi burada dile getirebiliyorum, bunun için çok mutluyum.
Erkek işçi: Öncelikle böyle bir kutlama yaptığınız için size teşekkür ediyorum. Adım Recep, taşeronda çalışan bir işçiyim. Bugün 846 lira olan asgari ücrete çalışıyorum. Taşeronda çalışan bütün işçilerin buradan sesi olmak istiyorum. Bu köleliği kabul etmiyoruz! Bu yüzden 1 Mayıs’ta alanlardayız. 1977’de Taksim’de kaybettiğimiz bütün işçi arkadaşlarımızı saygıyla anıyoruz. Ayrıca onların mücadelesini yükselteceğimize buradan söz veriyoruz.
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
Son Eklenenler
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...