Buradasınız
Ülke, İşçileri Dizginsiz Sömürenler İçin “Çok Tatlı!”
Kocaeli/Gebze’den bir kadın işçi

“Ekonomi gözlerdeki ışıltıdır” sözleriyle akıllara kazınan Ekonomi Bakanı, geçtiğimiz günlerde Türkiye Genç İş İnsanları Konfederasyonunun bir programına katıldı. Burada yaptığı konuşmada, “bu ülkede genç, iş adamı, iş kadını olmak o kadar tatlı, o kadar güzel ki…” dedi. Kuşkusuz bu konuda Nebati’ye hak vermemek mümkün değil. Gerçekten de Türkiye’de iş insanı yani sermayedar olmak çok tatlı olsa gerek! Ne de olsa sermaye sahiplerinin işçileri dizginsizce sömürmelerinin önünde hiçbir engel yok!
Devletin bütün imkânlarını sermaye sahiplerinin tatlı çıkarları için seferber etmiş, tüm kaynakları sermaye sınıfına aktaran, “sizin için dikensiz gül bahçesi yaratacağız” diyen bir siyasi iktidar var arkalarında. Bakan Nebati geçtiğimiz günlerde yabancı sermayedarlara seslenerek; “En sevmediğim konu da şu yatırımcılara zorluk çıkaran mevzuat ya da bürokrasidir. Hep beraber kavga edelim, bürokrasiyi alaşağı ederiz, arkamızda Cumhurbaşkanımız var rahat olun, mevzuatı da değiştiririz” dedi. Söz konusu patronlar sınıfı ve onların tatlı kârlarıysa bürokrasinin gereksiz olduğunu, kendi koydukları yasaları bile çiğneyeceklerini söylüyor Nebati.
Bu iktidar, sermaye için Türkiye’yi ucuz işgücü cenneti yapmaya ant içmiş. Kapitalistler için gereksiz görülen bürokrasi sıra işçilere gelince gerçek bir engel haline getiriliyor. Hakkını aradığı için işten atılan ve işe iade davası açan, sendikalaştığı için işten atılan ve sendikal tazminat davası açan işçiler, işyerinde sendikanın yetki alması için, iş cinayetleri için açılan davalar söz konusu olduğunda süre uzayıp gidiyor, yıllar geçiyor. Bakan Nebati süreci tıkayan bürokratik işlemlere karşı aynı duyarlılığı göstermeyi aklının ucundan bile geçirmiyor.
Enflasyon her geçen gün yükseliyor. Alım gücümüz uçurumdan atlarcasına düşüyor. Asgari ücrete yapılan zam daha iki ayda buhar olup uçtu bile. Yoksulluğa, hayat pahalılığına, işsizliğe karşı sesini, itirazını yükseltenleri “yalancılıkla” suçlayan siyasi iktidar ve sözcüleri, bugün ekonomik mücadele alanlarının “enflasyon” olduğunu söylüyorlar. Konuşmayı pek seven Nebati, “enflasyonun gelip geçici” olduğunu söylüyor. Oysa enflasyon da yoksulluk da gelip geçmiyor, kalıcılaşıyor. Aldığımız maaşla kira ve faturaları zar zor ödeyebiliyoruz. Enflasyon tarihi bir zirveye ulaşmış, yüzde 120’lere tırmanmışken, bizlere yılsonu büyüme oranlarının çift haneli olacağı müjdeleri veriliyor. Eğer birleşip hakkımız olanı istemezsek bu büyümeden biz işçilerin payına daha fazla yoksulluk düşecek, patronlar ise kârlarına kâr katacak. Üretenler, alın teri dökenler olarak bizler bir araya geldiğimiz takdirde bu zorbalığa son verebiliriz.
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
- Ev Sahibi ve Misafirin Çilesi
- “İki Aydır Bizim Eve Et Girmiyor”
- Yaz Tatili Bir Hayal
- Müjdelerin Şahı: Kokteyl Maden Bulundu!
- “Karpuza Dördüncü”
- Yoksul Bile Değilmişiz!
Son Eklenenler
- Rosa’nın yaşamına ve yüreğine 7 yıl süren bir yolculuk yapan Jülide Kural, yazdığı ve oynadığı “Ben Rosa Luxemburg” adlı tiyatro oyunuyla onu kadınlarla, gençlerle, işçilerle, öğrencilerle buluşturuyor. Bu oyunla, onu tanıyan ve mücadelesini...
- “Yoksulluk, bir annenin başını yastığa koyduğunda gündüz çocuğuna istediğini alamadığını düşünüp üzülmesidir.” Bu sözler iki çocuğu olan ve üçüncü çocuklarını bekleyen bir anneye ait. Bugün pek çok anne de yaşadığımız yoksulluğu çocuklarına...
- Kocaeli Başiskele’de bulunan Kartonsan fabrikasında işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine 22 Aralıkta greve çıktı. Selüloz-İş üyesi işçiler, ücretlerine gerçek enflasyon oranında zam yapılmasını, çalışma koşullarının...
- 29 Ocakta İran’ın Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Hoy kentinde 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kışın en soğuk günlerinde, gece 21.44’te meydana gelen depremde en az 3 kişi öldü, 122 kişi yaralandı, çok sayıda ev hasar gördü. Hoy halkı...
- Toplumda çoğunluğun doğru kabul ettiği fikirleri sorgulamak, yanlışları görmek, bunları dile getirmek kolay değildir. Kolay olan herkesin söylediğini söylemek, herkesin yaptığını yapmaktır; çünkü bu çaba sarf etmeyi gerektirmez ve “zararsızdır.”...
- 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’da kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20’si işçi 21 kişi ölmüş 100’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliamın 15. yıl dönümünün Anayasa Mahkemesi kararıyla tekrar görülen davanın 2. duruşmasının...
- Bizler İşçi Dayanışması gazetesi okuru bir grup petrokimya işçisiyiz. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldik ve “Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızın bildirisini okuduk. Hayat pahalılığı, sosyal hayattan kopma ve baskılar...
- Sendikaların araştırmalar sonucunda açıkladıkları rakamlara göre yoksulluk sınırı 27 bin liranın üzerine çıktı. Türkiye’de bu miktarın üzerinde bir ücrete çalışan işçi sayısı neredeyse parmakla sayılacak kadar azdır. Yani Türkiye’de işçiler...
- Binlerce demiryolu işçisi, 300 bin öğretmen, 70 bin üniversite çalışanı, 100 bin kamu işçisi, 2 bin otobüs şoförü… Bugün İngiltere’de farklı sektörlerden 500 bin işçi grevde. İşçiler mücadelelerini birleştirdiler, grevlerini ortaklaştırdılar ve hep...
- Fransa işçi sınıfı 10 gün arayla 2. kez genel greve gitti. Macron hükümetinin emeklilik yaşını yükseltmek istemesine karşı 31 Ocakta 2,8 milyon işçi bir kez daha meydanları doldurdu. Ülkedeki 8 sendikanın çağrısıyla; Paris, Nice, Toulouse, Lille,...
- İstanbul Esenyurt’ta bulunan LCW’nin deposunda çalışan ve Kod-46 ile işten atılan 14 işçinin 10 Ocakta başlayan mücadelesi kazanımla sonuçlandı. British American Tobacco işçileri greve çıkma kararı aldı. 2022’nin Ağustos ayından bu yana sendikal...
- 2022 sonlarına doğru fırınlarda ekmeğin fiyatı 5 liraydı. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kent Ekmek fiyatı ise 3 liraydı. Kent Ekmek fiyatı artık 4 liraya çıkartılmış oldu. Yani ekmeğe yüzde 33 zam bindirilmiş oldu. Ekonomik kriz yukarıya doğru...
- Türkiye’de hızla yükselen enflasyon karşısında emekçilerin alım gücü iyice eridi. TÜİK’in resmi enflasyonu ile gerçek enflasyon arasında uçurum olduğu için ve ücret artışları resmi enflasyon veri alınarak yapıldığı için, yapılan zamlar reel...