Buradasınız
Umut Her Zaman Her Yerde
Tuzla’dan bir grup işçi
2020 biz işçi ve emekçilerin yoğun saldırılarla karşılaştığımız, milyonlarcamızın işsiz kaldığı, baskı ve gerilim dolu bir yıl oldu. Kapitalist sistem zaten uzun zamandır tarihsel bir kriz içindeydi. Ve krizin daha da derinleşeceği bir dönemin bizi beklediğini biliyorduk. Sermaye sınıfı bu koşullarda gökte aradığını yerde buldu ve Covid-19 onun için tam bir can simidi oldu. Son yıllarda zaten kıt kanaat geçinerek hayatta kalma mücadelesi veren biz işçileri daha da ağır koşullarda çalışmaya ve yaşamaya zorladılar. Kelimenin gerçek anlamıyla ölümü göstererek, sıtmaya razı etmek istediler. Sermayenin her türlü saldırısı karşısında sessiz kalmamızı istediler.
Korku atmosferi yaratarak yalanlarına inanmamızı istediler. Yan yana gelmemizi, hakkımızı aramamızı engellemeye çalıştılar. Güya çok büyük bir tehlike ile karşı karşıyaydık. Fabrikalarda burun buruna çalışırken sorun yok! Toplu ulaşım araçlarında tıklım tıklım seyahat ederken sorun yok! Günlük 39 lirayla bir ailenin hayatta kalması istenirken sorun yok! Ama elimizden almaya çalıştıkları haklarımız için mücadele ettiğimizde sorun var! Neymiş? Halk sağlığını yani kendi sağlığımızı tehlikeye düşürüyormuşuz! 2020 yılı egemenlerin yalanlarının, ikiyüzlülüklerinin ayyuka çıktığı bir yıl oldu.
Ama her şeye rağmen dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca işçi haksızlıklar karşısında meydanları doldurdu. Böylece egemenlerin aslında biz işçi sınıfından ne kadar korktuklarını da gördük. Sistemleri sallanmaya başlamışken tepelerine çökmemizden ölümüne korkuyorlar. O yüzden bizi korkutarak, sindirerek, susturarak bu durumdan paçayı sıyırmak istiyorlar. Ama bunu yaptıkça da her geçen gün daha fazla insanın canı yanıyor... Canı yananların öfkesini açığa çıkarmak için çoğu zaman küçük bir kıvılcım yetmiştir. O yüzden koşullar ne kadar kötüye giderse gitsin, milyonların öfkesi hiç beklenmeyen bir anda zalimlerin dünyasını tutuşturacaktır. Bu nedenle koşullar ne olursa olsun biz mücadeleci işçiler, işçi sınıfının güzel bir gelecek kuracağına inanıyoruz. Alın teri dökerek hayatı var eden bir sınıfın evlatları olan biz işçiler güzel bir dünyanın acısız, emeksiz olmayacağını da biliyoruz. Ve herkese mücadele dolu, umut dolu bir yıl diliyoruz.
Selam Olsun Karanlığa Karşı Umut Ekenlere!
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...