Buradasınız
Uzaktan Eğitim Kaygı ve Stres Demektir!
Kartal’dan bir üniversite öğrencisi

Dünyanın ve ülkemizin içinden geçmekte olduğu salgın hastalık süreci, birçok alanda olduğu gibi eğitim ve öğretim alanını da sekteye uğrattı. Milyonlarca öğrenci gibi ben de bu “yeni düzene” uyum sağlama konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Gerekli altyapı çalışmaları ve iyileştirmeler yapılmadan uzaktan eğitim sistemine geçtik. Aslında sorunun esas büyük kısmı tam olarak bu da değil. Asıl sorun ülkemizde ve dünyada hepimizin aynı imkân ve şartlara sahip olamamasıdır. Uzaktan eğitimin altyapı çalışmaları ve gerekli iyileştirmeler tam anlamıyla yapılmadan bu şekilde bir sistemin dayatılmasının benim adıma çok üzücü olduğunu buradan belirtmek istiyorum. Ben zor da olsa bir şekilde eğitimime devam edebiliyorum. Eğer burada bu yazıyı okuyor iseler, şartları elvermediği için derslere ulaşamayan, öğreniminden geri kalan tüm arkadaşlarıma bu durum için çok çok üzgün olduğumu belirtmek istiyorum.
Başlarda bu sistemi pozitif olarak algılamış olsak da sürecin o şekilde işlemeyeceğini, onca sorun çıkacağını tahmin edememiştim doğrusu. Şu ana kadar online eğitim sisteminde yaşadığım temel sorunlar şu şekildeydi: Uzaktan eğitim veya dijital teknolojiler için gerekli olan kapasite sorunları, bu yeni sayılabilecek teknolojinin kullanımında yaşanan güçlükler, internet kullanımında yaşanan kopukluklar ve altyapısı iyileştirilmediği için sistemin internetten bağımsız olarak donması, sürekli olarak hata vermesi. Bahsettiğim sorunlar nedeniyle dersin bölünmesi bizlerde büyük dikkat kaybına yol açıyor. Bir yanda dersi algılama kaygısı bir yanda internetin kopabileceği düşüncesi bizi büyük strese sokuyor. Online sınav zamanlarında ise bu stres katmerleniyor. Sınav esnasında elektriklerin kesilmesi, internetin kopması veya kesilmesi durumunda sınavımızın hiçbir gerekçe kabul etmeksizin iptal olması bizlerde derin bir strese yol açıyor açıkçası. Tekrar bir örnekle açıklayacak olursam; geçen günlerde sistemden kaynaklanan nedenlerden ötürü sınavımızın olacağı sisteme bir türlü giremedik. Bir yandan sınavımızın iptal olacağı kaygısı, bir yandan okula ve hocamıza ulaşamamak bizi bir hayli panik haline soktu. Umarım en yakın zamanda tüm bu sorunlar çözülür; aksi halde bizi psikolojik olarak da çok yıpratmış bir eğitim görmüş olacağız. Bu şekildeki eğitim sisteminden hiçbir şekilde verim alamadığımızı da dile getirmek istiyorum.
Umarım eğitimin ne kadar kıymetli bir olgu olduğunu hep birlikte kavrayıp en yakın zamanda yüz yüze eğitime geçebiliriz. Sevgi, saygı ve hoşgörüyle daha adil bir zamanda görüşmek üzere.
Biz İşçiler Yönetirsek!
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...