Buradasınız
Yalanlara Değil Örgütlü Gücüne Güven!
Gebze’den bir metal işçisi
Metal işçileri tarafından merakla beklenen 2017-2019 Toplu İş Sözleşme süreci Ekim ayı itibariyle başladı. Bu sözleşme sürecini, yalnızca sendikalı işçiler değil, metal sektöründe çalışan sendikasız işçiler de yakından takip ediyor.
Üç ayrı konfederasyona bağlı, üç ayrı sendika Türk Metal, Çelik-İş ve Birleşik Metal-İş, geçtiğimiz haftalarda MESS ile sözleşme görüşmelerine başladılar. Metal işçileri çalışma koşullarının düzeltilmesini ve yaşam şartlarının iyileşmesini istiyorlar. Bunun için beklenti içindeler, sözleşmeye umutla yaklaşmak istiyorlar.
Bu dönemde sendikaların sözleşme taslaklarında belirli farklılıklar olmasına rağmen, üç sendikanın da ortak taleplerinde öne çıkan maddeler, sözleşme süresinin iki yıl olarak belirlenmesi, geçerli saat ücretlerinin farklı oranlarda yükseltilmesinin ardından seyyanen zam alınması, kıdem farklarının korunması olmuştur. MESS uzun zamandır sözleşme süresinin uzatılmasını gündeminde tutuyordu ve bu süre 2014 toplu sözleşmesinde Türk Metal marifetiyle üç yıla çıkarılmıştı. İşçilerin öfkesine rağmen büyük bir pişkinlikle sözleşmeyi “büyük başarı” olarak ilan etmişti. İşçilerin iradesini ve taleplerini yok sayan Türk Metal’in imzalanan sözleşmenin ardından işçilerin okkalı tokadını yemesi gecikmemişti.
Sendikalar, sözleşme taslaklarında değişik kalemlerin toplamı ile işçilerin ücretlerine yansıyacak miktarı, yüzdelik oranlarla belirtiyor, “bizim sözleşmemiz daha iyi”, “bizim sendika uçmuyor, alınabilecek rakamı açıklıyor” yarışına giriyorlar. Sendikaların ortak hareket etmek yerine birbiriyle çekişmesi, patronların elini güçlendiriyor, farklı sendikalara üye olan işçileri birbirine düşürüyor. Zaten işverenlerin istediği de bu: Bölünmüş, güçsüz, atıl ve mücadele edemeyecek bir işçi sınıfı. Metal patronları birbiriyle kıyasıya rekabet içinde olmalarına rağmen, eğer karşılarında işçi sınıfı varsa birleşerek, yan yana durarak “sınıf tavrı” gösterebiliyorlar. Neden metal işçileri, metal patronlarının karşısına tek bir sözleşme taslağı ile çıkıp “sınıf tavrı” gösteremiyorlar? Elbette, sınıf bilincinin ve mücadelesinin gelişmesini istemeyen patronlar ve onların çanak yalayıcıları en büyük engel! Sınıfının gücüne güvenmeyenler en büyük engel! Metal patronlarıyla kol kola girip “biz sosyal partneriz” diyenler en büyük engel!
MESS ile sendikaların ilk görüşmelerinde 16 idari madde karşılıklı kabul edildi ancak bunun dışındaki taleplerde henüz bir anlaşma yok. Metal patronları ile sendikaların ilk görüşmelerinde sözleşme süresinin üç yıl olması isteği MESS tarafından yenilendi. MESS, işçilere ölümü gösterip onları sıtmaya razı etmek istiyor. Metal patronları geçmiş deneyimlerden dersler çıkartıyor ve kolayına geri adım atmayacaklarını söylüyorlar. Hükümetin de ciddi desteğini alan patronlar 1980 darbesinde olduğu gibi “dikensiz gül bahçesi” yaratarak sınıf hareketinin belini doğrultmasını engellemek istiyorlar. Hükümet, kanun hükmünde kararnamelerle işçilerin aleyhine torba torba yasa çıkartıyor. Enflasyon “canavarının” ücretleri eritmesi, alım gücünün düşmesi, vergi oranlarının yükseltilmesi, kiralık işçiliğin yaygınlaştırılması, işsizlik oranının gittikçe yükselmesi işçi sınıfının sırtındaki yükün gittikçe büyümesi anlamına geliyor. Hükümet patronlara “ne istiyorsanız yanınızdayız, ne istiyorsanız onu yaparız, yeter ki büyüyün” diyerek açık çek veriyor. Patronlar kârlarına kâr katarken işçilere sefalet düşüyor.
Unutmayalım, haklı davasına güvenen, ortak çıkarları için birleşen ve mücadele eden işçiler kazanır. Biz metal işçilerini yalanlarla oyalayanlara kanmamalı, grevlerimizin yasaklanmasına boyun eğmemeliyiz.
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Bu Pahalılıkta Davut Abi’yi Neden Misafir Ediyoruz?
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
- Birleşik Metal-İş Üyesi İşçiler MESS Dayatmalarına Direniyor
Son Eklenenler
- Geçenlerde işe giderken serviste yine hayat pahalılığından, geçinememekten sohbet açıldı. Bir arkadaşım Türkiye’de milyonlarca göçmen olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “6 milyon Suriyeli varsa bu her gün 6 milyon ekmek çıkması anlamına gelir. Ya da 6...
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...