Buradasınız
Yalanlara Kanmayalım!
Pendik’ten bir büro işçisi
Seçimler geldi geçti ama sorunlar olduğu yerde duruyor, hatta katlanarak devam ediyor. Bizler örgütlü işçiler olarak, seçimlerin işçilerin sorunlarına çözüm olmayacağını zaten biliyorduk. Fakat ne yazık ki örgütsüz işçi kitleleri AKP’nin “asgari ücrete zam” ve benzeri yalanlarına inanıyorlar.
Geçenlerde bir işçi ailesine ziyarete gittik. Biz, işçilerin haklarının sürekli budandığından bahsediyorduk. AKP’ye oy vermiş olan işçi ise, “asgari ücret 1300 lira olacakmış. Bakanlardan biri söyledi” dedi. Ben de, “asgari ücrete zam olsa bile, onun peşinden elektriğe, suya, doğalgaza, işçiden kesilen vergilere, yani iğneden ipliğe her şeye zam gelecektir. Her yılın başında aynı şeyler oluyor. Kaşıkla veriyormuş gibi gösterip, kepçeyle geri alıyorlar” dedim. “Bugüne kadar hep böyle oldu” diye de ekledim. İşçi de “doğru söylüyorsun” dedi ve hemen ardından “işsizlik sigortası 1200 lira olacakmış” diye ekledi. Ben de maaşı en yüksek olan işçinin bile en fazla 10 ay süreyle bugünkü rakamlara göre 1011 lira alabileceğini söyledim. Tabii bunun da her şartı yerine getirmeyi başarabilmiş ve brüt maaşı 3000 liranın üstünde olan işçiler için geçerli olduğunu belirttim. Asgari ücrete çalışan bir işçi, o da ancak prim günlerini doldurabilmiş ve eksiği yoksa ve tabii işveren işçiyi “yüz kızartıcı suç” diyerek işten çıkartmamışsa, 505 lira işsizlik ücreti alabiliyor diye de ekledim.
Bunun üzerine sohbet ettiğimiz işçi arkadaş “ama işsizlik sigortasını işçiler keyfi kullanıyor, haksızlık oluyor, hak eden de alıyor hak etmeyen de” dedi. Ben de sordum, “işsizlik sigortası dediğin şeyi kim ödüyor” diye, o da “devlet tabi ki” dedi. Ben de “hayır devlet ödemiyor. Her işçinin kendi ücretinden, her ay daha maaşı cebine girmeden kesintiler oluyor. İşsizlik sigortasının kaynağı işçinin maaşıdır” dedim. Sermaye hükümetinin bizden işsizlik kesintisini peşin yapıp sonra da işsiz kaldığımızda bin dereden su getirerek bunu bize ödemediğini, milyonlarca işçinin gerekli koşulları yerine getiremediği için işsizlik ödeneğinden yararlanamadığını, biriken fonu patronların tepe tepe kullandığını anlattım. “Oysa her işçinin bu fondan yararlanabilmesi anasının sütü gibi haktır” dedim. Bunun üzerine de işçi arkadaş “ben bu maaşı devletin verdiğini zannediyordum” dedi.
AKP birçok konuda gerçekleri tepetaklak ediyor ve politikalarını yalanlarla sürdürüyor. İşçilerin yapması gereken, sermaye partilerinin seçim vaatlerine sorgusuz sualsiz inanmak ve o partileri savunmak olmamalıdır. Doğruları görebilmek ve öğrenmek için işçi basınını takip edip, ona destek vermeliyiz. Örgütsüz işçiler daima yenilmeye ve yalanlara kanmaya mahkûmdurlar. Biz işçiler olarak kendi sınıfımızın çıkarları temelinde örgütlenmek zorundayız. Ancak o zaman gözümüzün önünde yaşanan olayları görme ve anlama şansımız olacaktır.
Sefaköy’de de “İstikrar” Var!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...