Buradasınız
Yaşanan Onca Haksızlığa Daha Ne Kadar Göz Yumacağız?
Hadımköy’den bir deri işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
İçinde bulunduğumuz sistem, yani kapitalist sömürü sistemi her geçen gün daha da acımasız bir şekilde büyümekte ve bizlerin sırtındaki yükü kat ve kat arttırmaktadır. Yaşadığımız ya da yaşadığımızı zannettiğimiz şu hayatta, kendi kendimize olduğumuzdan, üzerimizdeki ağırlık katlanılmaz hallere ulaşmaktadır.
Bizler uzun ve yorucu saatler çalışmamıza karşın cebimizdeki üç beş kuruşun hesabıyla, acaba yarın ne olacak endişesiyle yaşamımızı sürdürüyoruz. Ben bir fabrika işçisiyim ve günde on iki saat çalışıyorum. Lakin yukarıda dediğim gibi uzun ve yorucu bir şekilde çalışmamıza rağmen ay sonunun hesabını yapanlardanım ben de ve eminim ki birçoğunuz da benim gibi veya benden daha kötü durumdadır. Geçen gün fabrika arasında ayarladığımız maça gitmek için servisle yola çıktık ve giderken fabrikadan bir arkadaşı, izlemesi için maça davet ettim. Aldığım cevap ise gerçekten içler acısıydı. “Dostum çok gelmek isterdim ama eve gitmem lazım” dedi. Ben ise “bugün de biraz geç git” dediğimde, eve iş aldığını ve onu bitirmesi gerektiğini söyledi. Ben o anda durdum!
Bir insan on iki saat çalıştığı halde nasıl cebinde parası olmaz ve on iki saat çalıştığı halde nasıl başka bir iş daha yapmaya ihtiyaç duyar ve o işi yapmaya gücü yeter. Evet, içinde bulunduğumuz sistem patronların sistemidir. Onlar yalnızca kendi kârlarını düşünürler. Onlar için biz işçiler hiçbir şeyiz. Ne aç kalışımız ne de uzun saatler çalışmaktan yıpranışımız onların umurlarındadır. Ama biliyorum ve inanıyorum ki bu böyle gitmeyecek o nasırlı ellerimizi sonuna kadar sıkıp masaya bir kütle biçiminde indireceğimiz günler yakındır. Patronlar için akıttığımız zamanlarımızı, kendimiz içinde akıtmamızın zamanı gelmedi mi? Yaşanan onca haksızlığa daha ne kadar göz yumacağız? Hayatı çekilebilir hale getirmek bizlerin ellerindedir. Çünkü bizleriz üreten, bizleriz hayata yön veren, bizleriz yaşamı güzelleştiren ve BİZLER OLACAĞIZ BİR ARAYA GELDİĞİNDE DÜNYAYI DEGİŞTİREN!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Patronların tek isteği işçiler hep çalışsın, çok çalışsın, hak hukuk aramasın, hatta bedavaya, ölümüne çalışsın. İşte bu açgözlü istekleri onları bir canavara dönüştürüyor. Neredeyse her gün “yok daha neler” diyeceğimiz haberler duyar olduk....
- İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Haziranda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge...
- Kapitalist sistemin çelişkileri tüm dünyada derinleşmeye devam ediyor. Dev şirketler rekor kârlar açıklarken işçiler sefalet ücretlerine, gençler işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm ediliyor. Emperyalist savaşın alevlerini daha da harlayan egemenler,...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....