Buradasınız
Yaz Kış Fark Etmez, İşçi İçin Çözüm Tek
Gebze’den bir metal işçisi
“Neyse ki kış yaklaşıyor da kurtuluyoruz” bu sözleri fabrikamızda çalışan bir işçi arkadaşım sarf etti. Bir işçi kışın gelmesini niye ister ki? Öyle ya kış demek yağmur, çamur, kar demek. Hele bir de kışın gelen doğalgaz faturasını düşündüğümüzde bir işçinin “kış gelsin” demesi hiç de normal bir şey değil. Ama biz o kadar sıcak bir ortamda çalışıyoruz ki işçi arkadaşım kışın bütün olumsuzluklarını bildiği halde yine de kış gelsin istiyor.
O işçi arkadaşımın çalıştığı bölümde yazın termometrelerin 73 dereceyi gösterdiği günleri dahi gördük. Bir de bu sıcaklara aşırı derecede toz ve duman eklenince fabrika ortamı tamamen katlanılmaz bir hal alıyor. İşe bu açıdan baktığımda o işçinin kışın gelmesini istemesi hiç de şaşılacak bir şey olarak gelmiyor bana. Kış gelince fabrika ortamı bir nebze serinleyeceği için kışın gelmesini istiyor. Bir nebze diyorum çünkü o işçi arkadaşımın çalıştığı bölüm kışın dondurucu soğuğunda bile en az 20 derece daha sıcak.
Şimdi haliyle düşünüyorsunuz, bu işçiler 73 derece sıcakta nasıl çalışıyor? En az 20 dakikada bir sırılsıklam olan tişörtlerini değiştiriyorlar. Günde 20-30 litre soğuk su içiyorlar desem yalan olmaz herhalde. Bir 5 dakika boşluk bulup da müdürlerin klimalı serin ofislerinde birazcık nefes alalım dediklerinde ise “arkadaşlar biliyoruz çok sıcak ama iş bekliyor” cevabını alıyorlar. Bunu söyleyen değişiyor ama cümle değişmiyor. Bazen vardiya amiri, bazen üretim müdürü, bazen üretim şefi, bazen de üretim mühendisi. Kişiler değişiyor ama söz değişmiyor “çok sıcak ama önce iş.” Her yerde olduğu gibi bizim fabrikada da önce iş. İşçiyi düşünen yok. “İşçi 73 derece sıcakta nasıl çalışır, bu sıcakları engellemenin bir yolu yok mu?” diye düşünen yok. Onların düşündükleri tek şey kâr, kâr ve yine kâr.
Biz bu sıcaklarla nasıl başa çıkarız? Onu bizim düşünmemiz gerekiyor. Aslında işçi arkadaşımın dediği gibi kışın gelmesi de çözüm değil. Kış geldiğinde bir nebze bile rahatlamıyoruz aslında. Kış demek masrafların artması anlamına geliyor. Çocuklara kışlık ayakkabı, kaban, hanıma manto, eve kömür veya her ay asgari ücretin yarısından fazla gelen doğalgaz faturası, saymaya kalkarsak bu liste uzar gider. Bu masraflar da daha çok fazla mesai anlamına geliyor. Yani anlayacağınız aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. İşçi arkadaşım can havli ile kış gelsin dedi ama bunun çözüm olmadığının o da bal gibi farkında.
Aslında bu işin tek bir çözümü var. Bu koşullarda çalışmak zorunda değiliz. Patron her ay bizim sırtımızdan tonlarca para kazanıyor. Bu paranın bir kısmını da bizim çalışma koşullarımızı düzeltmek için harcarsa biz bu sıcaklarda çalışmak zorunda kalmayız. Hiçbir patronun çıkıp “bu işçiler bu sıcakta çalışamaz. İyi bir havalandırma ve fan sistemi yapayım da işçiler bu sıcakta çalışmak zorunda kalmasın” demesini beklemiyorum. Ya da “bu işçilerin ücretlerini biraz yükselteyim de daha iyi koşullarda yaşasınlar” demesini de beklemiyorum. Şartlarımızı ancak biz değiştirebiliriz. Bunu başarabilmenin tek yolu işçiler olarak bir araya gelmek ve fabrikadaki çalışma koşullarımızı değiştirmek ve düşük ücretlerimizi yükseltmek için örgütlenmekten geçiyor.
Somalı Madencilerin Anısına
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...