Buradasınız
Zam Zam Zam!
İzmir’den emekli bir işçi

Biz, yani toplumun çoğunluğu, yani işçi sınıfı… Onlar, yani küçük bir azınlık, yani sermaye sınıfı ve sermaye sınıfının hem ortağı hem de bilcümle sermaye sınıfının çıkarları için çalışan mevcut rejim. Yine onların hizmetindeki yandaş medya… Yandaş medya sürekli “dünya bizi kıskanıyor”, “ekonomimiz uçuyor”, “doğalgaz bulduk”, “uzaya gidiyoruz”, “yeni istihdam müjdesi”, “hamdolsun işsizlik %10,6’ya geriledi” diye yalan haberler yapıyor. Bu haberleri gören işçi ve emekçiler artık okkalı bir küfür savuruyorlar.
Fakat ne rejimin sözcüleri ne de onların ağzıyla konuşan yandaş medya, otomatiğe bağlanan zamlardan bahsediyorlar. Hatta zam hiç yapılmamış gibi davranıyorlar. Mesela geçtiğimiz günlerde doğalgaza yeniden zam yapıldı. Sanki doğalgaza zam değil de indirim yapılmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Elektriğe yapılan zam da doğalgaz zammıyla yarış halinde. Zaten doğalgaz zammının hemen ardından elektriğe de zam yapılıyor. Doğalgaz ve elektrik faturalarını bilerek anlaşılmayacak şekilde hazırlıyorlar. Bu faturalardaki kalemleri anlamak için bayağı dikkatli olmak lazım. Faturayı ödeyemediğimiz durumda bir gün bile geçse elektriğimiz, doğalgazımız, suyumuz, internetimiz kesilir. Açtırdığımızda ise hem kesme hem de açma cezası ödemek zorunda kalırız.
Aynı yandaş medya kamu emekçilerine yapılan üç kuruşluk ücret artışını ise uzun uzun yazıyor. Oysa yapılan artış enflasyonun çok altında. Sırf insanları aldatmak ve kafa karıştırmak için maaşlar 20 yıl öncesininkiyle karşılaştırmalı olarak veriliyor. Ama işçiler markete alışverişe gittiklerinde anlıyorlar yapılan artışın bir işe yaramadığını ve haklı olarak isyan ediyorlar. Ancak bu isyanlar, ayrı gayrı, örgütsüz olduğumuz için saman alevi gibi parlayıp sönüyor. En basit bir hakkımız için bile birlikte ve örgütlü davranmadığımız sürece küpüne zarar veren sirkeden bir farkımız olmuyor.
Devlet doğalgazı, elektriği, interneti özel şirketlere yok pahasına peşkeş çekiyor. Peşkeş çekmekle de kalmıyor, özel şirketlerin adına zamları devlet uyguluyor. Yani her biri birer holding olan bu şirketlerin çıkarlarını koruyorlar. İşçinin, emekçinin cebinden alıp sermaye sahiplerinin kasasına aktarıyorlar. Özel şirketlerin her biri ayrı bir devlet gibi kendi koyduğu kanunları uyguluyor. Mesela doğalgazın sahibi her konuda devletten destek alırken, faturasını ödeyemeyen bir yoksulu devlet cezaevine atıyor. Oysa bir işçinin anasının ak sütü gibi hakkı olan ücretini, tazminatını ödemeyen patronlar da cezaevine atılmıyor. Su faturasını ödeyemeyen ve iki gözü de görmeyen 85 yaşındaki bir yoksulu devletin cezaevine attığına tanık olduk. Yani kısacası devletin hangi sınıfın hizmetinde olduğu çok açıktır. Devlet, sermaye düzeninin sorunsuz devamı için işçi sınıfı ve yoksullar üzerinde baskı uygulayan bir aygıttır. İşçi sınıfı ve tüm ezilenler birlik olup örgütlenmeden tek bir sorunumuzu bile çözemeyiz.
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...