Buradasınız
Zorunlu İzinlere Sessiz Kalmayalım!
Esenyurt’tan bir kadın tekstil işçisi

Ben Esenyurt’ta bir tekstil firmasında çalışıyorum. Firmamız 2016’ya hızlı girdi. Yeni yılın ilk gününde bölüm sorumlumuz elindeki listeye göre tüm işçileri tek tek yanına çağırıp “bundan sonra herkese toplu izin kullandırılmayacak, yazın üretim devam edecek. Bundan dolayı yarın senelik izne çıkıyorsunuz, yönetimin kararı bu, itiraz kabul edilmeyecek” dedi. Siparişlerin azaldığını belirtmeyi de ihmal etmedi.
Tabii herkesin morali bozuldu. Kimse böyle bir şey beklemiyordu. İşçi arkadaşlar hem sinirli, hem de şaşkındılar. İzni kabul etmeyip idareye itiraz etmeye gidenler oldu. Fakat sonucu değiştiremediler. Yaklaşık 40 kişiyi apar topar izne gönderdiler. İşçilerin genelinin tepkisi “kışın ortasında ben izni ne yapayım, nereye gideyim?” oldu. İşçilerden bir tanesi iki defa müdüre gidip itiraz etti: “Ben izne kışın değil, yazın çıkmak istiyorum; ailemle beraber tatil yapmak istiyorum” dedi. Diğer bir işçi ise “benim oğlum evlenecek; bana yazın izin lazım. Ben o zaman ne yapacağım, izin verecek misiniz bana? Ben çıkmak istemiyorum izne” demesine rağmen, yönetim kesin bir şekilde herkesi geri çevirdi.
Sonuç itibariyle istemeyerek de olsa izne çıkmak zorunda kaldılar. Bu izinlerin devamının geleceğine dair söylentiler de içeride dolaşıyor. Herkes farkında ki aslında bu zorunlu izinlerin sebebi üretimi düşürme isteği, çünkü siparişler azalmış durumda. Belki de zorunlu izinleri toplu halde işten çıkartmalar izleyecek. Geçmişte “teğet geçti” denilen krizin bu sene biz işçileri yine zorlayacağı aşikâr.
İşverenler her zaman olduğu gibi kendi planları çerçevesinde hareket edip işçilerin ne istediğini duymuyor, görmüyor, umursamıyorlar. Varsa yoksa kâr-zarar hesapları üzerine tüm planları. Planı olmayan sadece biz işçileriz. Herkes birbirinden kopuk ayrı ayrı takılmaya devam ettiği sürece, işverenin elini rahatlatıp kolay hareket etmesini sağlıyoruz. Oysa işyerinde işçiler arasında dayanışma olsaydı sonuç farklı olabilirdi. İşyerimizde yaşanan durumun, bölgemizdeki diğer fabrikalarda da yaşanmaya başladığını duyuyoruz. Belli ki patronların genel bir saldırısı söz konusu. Aslında biz de bu saldırılara işçiler olarak toplu halde cevap vermeliyiz ama şimdilik bunu yapamıyoruz, çünkü örgütsüz ve dağınık durumdayız. İşçiler olarak birliğimizi sağlayamazsak 2016’nın bizler için zor bir yıl olacağı kesindir.
İşçilerin Sordukları/42
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...