Buradasınız
DİSK Kadın Komisyonu’ndan Açıklama: Kardeşkanı Dursun!
İşçi emekçileri, kadınları, gencecik insanları sefalete ve ölüme götüren savaş, kundaktaki bebeklerin de canına kastederek yayılıyor. Irak’tan, Filistin’den, Afganistan’dan, Suriye’den, Ortadoğu’dan duyduğumuz silah seslerini yaşadığımız topraklarda da daha fazla işitiyoruz. Türkiye’de pek çok il ve ilçede sokağa çıkma yasakları ilan ediliyor; sivil halkın, kadınların hatta bebeklerin ölüm haberleri geliyor. Yaşanan bu acı olaylara ilişkin olarak, 30 Ekimde DİSK Genel Merkezi’nde, DİSK Kadın Komisyonu tarafından bir basın toplantısı gerçekleştirildi.
Basın açıklamasını DİSK Kadın Komisyonu adına, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu gerçekleştirdi. Çerkezoğlu, savaş çemberinin gün geçtikçe daraldığını ve savaşın alevlerinin yaşadığımız ülkenin dört bir yanını sardığını belirtti. Bu savaşı kendi çocuklarını askere göndermeyip, yoksul çocukların tabutlarını siyasi kürsüye çevirmek isteyenlerin, ölüm haberleri geldikçe “daha çok ölüm olabilir” diyenlerin çıkardığını ifade etti. “Artık akan kardeşkanı dursun” diyen Çerkezoğlu, savaşlarda işçilerin öldüğünü, atılan her kurşunla işçilerin, emekçilerin ekmeğinin küçüldüğünü belirtti. Savaşı durduracak olan gücün emek olduğunu vurguladı. Savaşın en çok da kadınları vurduğunu ve barışı emekçi kadınların inşa edeceğini söyleyen Çerkezoğlu şöyle devam etti: “Sesimizi ‘kardeşkanı dursun’ diyen kadınların sesine katmak için yola çıkıyoruz. DİSK Kadın Komisyonu olarak 9 günlük kuşatma, ölüm ve yıkımı yaşayan Cizreli kız kardeşlerimiz başta olmak üzere bu yıkımın tanığı ve mağduru kadınlara, çocuklara dayanışma örgütlemek üzere çalışmalarımızı başlatıyoruz. Bu amaçla DİSK örgütü çapında bir yardım kampanyası yürüterek sendikalarımızın sunacağı katkıları bir ziyaretle Cizre’de çocuklara ulaştıracak, kadınlarla ve çocuklarla bir dayanışma buluşması gerçekleştireceğiz.”
Barış, demokrasi ve emek mücadelesinin yükseleceğini ifade eden Çerkezoğlu, konuşmasını 10 Ekimde Ankara’da “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi” şiarıyla yapılacak olan emek, barış, demokrasi mitingine çağrı yaparak sonlandırdı.
Kalk Çocuğum Kalk!
IFF Direnişi Sürüyor
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...