Buradasınız
HüküMESS Grev Hakkını Nasıl Gasp Etti!
Plastikçiler Sanayi Sitesinden bir işçi
Merhaba işçi kardeşlerim. Hepinizi yürek dolusu muhabbetle selamlıyorum. Ben şu anda petrokimya sektöründe çalışan, daha öncelerde de metal işçiliği yapmış ve grev hakkı yasaklanmış bir işçi kardeşinizim.
Metal işkolunda 2015’teki toplu sözleşme görüşmelerinde patron sendikası MESS ile yapılan tüm oturumlarda ve ara bulucu vasıtasıyla anlaşma sağlanamayınca, Birleşik Metal-İş Sendikası grev kararı almıştı. O dönem ben de Gebze’de Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu bir fabrikada çalışıyordum. İşverenler sendikanın bu kararına karşı grev oylaması istedi. Grev oylaması, işçiler grev kararı aldıktan sonra o grevin engellenmesi için başvurulan bir karşı hamleydi fakat metal işkolundaki 9 işyerinde grev oylamalarında işçiler olarak greve evet dedik.
Üstelik grev oylamaları işyerlerinde sadece bir vardiyanın bulunduğu öğle arasında yapıldı. Bu saatlerde işyerinde olmayan 16.00-24 ve 24.00-08.00 vardiyasında çalışan işçiler, kendi olanaklarıyla grev oylaması saatinde işyerinde bulunup iradelerini ortaya koymuşlardı. İşçiler grev haklarına sahip çıkmıştı. Hak aramada kararlı olduklarını oylarıyla sandıkta göstermişlerdi. Bu iradeye saygı duyulması gerekirken, işveren ne grev hakkına ne işçinin iradesine saygı gösterdi. Grevleri yasaklatmak için bir kez daha harekete geçti. MESS, Kocaeli Sanayi Odası eliyle hükümete başvurarak metal işkolunda grevlerin yasaklanmasını istedi. Çünkü metal sektöründe greve çıkacak işyerlerinin 18’i Kocaeli bölgesinde bulunuyor. Bu 18 işyerinde 7000’i aşkın işçi çalışıyordu. Patronların bu imdat çağrısına cevap tabii ki çok gecikmedi. Bakanlar Kurulu, metal işkolunda 15 bin işçinin çıktığı grevi “milli güvenlik” gerekçesiyle “erteledi”. Yani bir grev daha erteleme adı altında yasaklandı
Aslında grevin önemli bir mücadele aracı olduğunu iyi bilen hükümet ve patronlar, işçilerin bu hak arama aracını daha baştan işlemez hale getirmek istedikleri için, yasalarla grevleri, “kanuni grev” ve “kanun dışı grev” biçiminde ikiye ayırmışlardı. “Kanuni grev”, toplu iş sözleşmesi sırasında çıkan uyuşmazlıklarda uygulanabiliyor. Yani bu durumda, işyerinde sendika olacak, sendika ile işveren arasında toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başlayacak ve yalnızca bu görüşmeler tıkandığında greve gidilecek. Ohoo, ölme eşeğim yaz gelsin! Böylece toplu sözleşme süreci tıkanana kadar işçilere “asla grev yapamazsınız” deniyor. Sendikasız çalışan milyonlarca işçinin toplu sözleşme yapma olanağı olmadığı için, bu milyonlarca işçi toplu sözleşme kapsamına giren bir grev yapamıyor. Çok açık ki böyle düzenlemelerle patronlar karşısında işçilerin kolu kanadı kırılmak isteniyor.
Bununla da yetinmeyen patronlar ve AKP hükümeti grev hakkımızı fütursuzca elimizden alıyor. Eylül ayı ile beraber metal işçileri bir kez daha MESS ile sözleşmeye oturmaya hazırlanıyor. Tarafsız olması gereken hükümet açık ki MESS ile kol kola verip işçilerin meşru mücadelesini yine baltalayacak. Öyleyse bu ortaklığa HüküMESS demek daha doğru değil mi? Grev, işçilerin önemli bir mücadele aracıysa, işçilerin elinden bu mücadele aracını almak demek; işçiler tüm haksızlıklara boyun eğsinler ve patronlara seslerini çıkartmasınlar demek değil midir? Bu asla kabul edilemez, grev demokratik bir haktır ve sınırsız olmalıdır.
Ekonomik krizin derinleştiği ve ağır çalışma koşullarının yaygınlaştığı günümüzde, bu saldırıya hiçbir işçi seyirci kalmamalıdır. Bu noktada tabii ki sendikalara büyük bir görev düşüyor. Başta sendikalı işçiler olmak üzere tüm işçiler sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması ve sınırsız grev hakkı için mücadele vermelidirler. “OHAL’den istifade ederek grevlere anında müdahale ediyoruz. Çünkü bu ülkede OHAL var. İşçiler öyle, çalışma koşullarımız kötü, vay efendim ücretimiz düşük, diyerek greve mreve çıkamaz. Biz her zaman güçlüden, ezenden yanayız, öyle grevle ıvır zıvırla falan uğraştırmayın bizi” diyenlere, biz işçi sınıfı birleşerek gereken cevabı vermeliyiz. Çünkü grev hakkını elde etmek ne tek başına metal, kâğıt, ne de cam işçisinin sorunudur. Grev hakkının özgürce kullanılamaması hepimizin ortak sorunudur.
Elleri Var Özgürlüğün
Çukurova’nın Saya İşçileri
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Bu Pahalılıkta Davut Abi’yi Neden Misafir Ediyoruz?
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
- Birleşik Metal-İş Üyesi İşçiler MESS Dayatmalarına Direniyor
Son Eklenenler
- 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma Katliamının 10’uncu yılında Soma ve İstanbul başta olmak üzere pek çok yerde eylemler yapıldı. Somalı madenciler anıldı, iş cinayetleri protesto edildi. İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri...
- Arjantin’de sendikaların çağrısıyla işçiler 9 Mayısta 24 saatliğine genel greve gitti. Faşist devlet başkanı Javier Milei ve hükümetine karşı yapılan genel grev çağrısına çeşitli sektörlerden işçiler karşılık verdi. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT...
- Zorlu bir yıldan geçerken işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, heyecan ve coşku içinde karşıladık. UİD-DER olarak 1 Mayıs’a işçi kentleri Lüleburgaz ve Bursa’da katıldık. Lüleburgaz’da geçirdiğimiz ilk 1 Mayıs’ımız...
- Emekli bir işçi: Bu 1 Mayıs’ta da sınıf kardeşlerimizle kol kola yürüdük. Sınıfımızın taleplerini hep birlikte haykırdık. İyi ki önümüzde bizlere yolu açan sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER var. Kendini, sınıfın taleplerine ve sadece sınıfın...
- Bugün 13 Mayıs 2024. Soma madenci katliamının 10. yıldönümü. 10 yıldır dinmeyen bir acı ve öfkedir Soma Türkiye işçi sınıfının kalbinde. Çünkü Soma’nın hesabı sorulmadı, çünkü Somalar devam ediyor, çünkü kapitalistlerin kâr hırsı yeni Somaların...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- Çorum’un Dodurga ilçesinde bulunan maden ocağında faaliyet gösteren ODAŞ Elektrik bünyesindeki Yel Enerji’de çalışan işçiler patronun sendika düşmanlığına karşı 9 Mayısta direnişe başladı. Yel Enerji işçileri kötü çalışma koşulları ve düşük...
- Sınıfımızın uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele örgütümüz UİD-DER, bu sene 1 Mayıs’ı işçi kentleri olan Bursa ve Lüleburgaz’da kutlama kararı aldı. Bizler de bu doğrultuda tüm hazırlıklarımızı yaparak...
- Öz İplik-İş Sendikası, Başkanlar Kurulunu, direnişteki Durak Tekstil işçileriyle dayanışmak amacıyla Bursa’da gerçekleştirdi. Kurulun ardından sendika yöneticileri direnişlerinin 83. gününde Durak Tekstil işçilerini ziyaret etti. Burada yapılan...
- 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik ve mücadele günü. Her 1 Mayıs’ta UİD-DER’li mücadeleci işçiler bir gelincik tarlasını andırır gibi dolduruyorlar meydanları. Her 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının bu çalışkan evlatları coşku dolu, disiplinli...
- Merhaba dostlar, uzun zamandan beri çalışma şartlarım nedeniyle birçok etkinliğe katılamıyordum. Yaşımın genç olmasına rağmen heyecanımı yitirmiştim. Hem yaşadığım şehirlerde etkinliklerin olmaması hem de maddi imkânsızlıklar yüzünden uzak kalmıştım...
- İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Öğretmenler “Can Güvenliğimiz Sağlansın, Gerekli Tedbirler alınsın!” talebiyle İzmir’den Bursa’ya, Mardin’...
- 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası vesilesiyle 10 Mayısta İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hemşire ve ebeler basın açıklaması gerçekleştirdi.