Buradasınız
“Şahidini Getir, Maaşını Al”
Pendik’ten bir metal işçisi

Merhaba arkadaşlar. Ben Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi’nde çalışan bir metal işçisiyim. Yaklaşık 2 ay önce işbaşı yaptığım fabrikada yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istedim. Aslında yaşadığım olay patronların, işçilerin örgütsüzlüğü karşısında ne kadar da pervasızlaştığını anlatan bir durumdur.
Ay sonunda işbaşı yapmıştım. Bir haftalık maaşımı almak için gün sayıyordum. Bu fabrikada işçilere maaşlarının bir kısmı bankadan, bir kısmı ise elden zarf içinde, mesai bitiminde veriliyordu. İmzasını atan sırayla zarfı alıp servisini kaçırmamak için hızla odadan çıkıyordu. Sıra bana gelince zarfımı alıp servisi kaçırmamak için hızlı bir şekilde fabrika çıkışına doğru ilerledim. Bu sırada zarfı açtım ve içinde adım soyadım ve alacağım paranın miktarını yazan bir kâğıt çıktı. Ama para yoktu! Arkadaşlarım da zarfın boş çıktığını fark edince durumu muhasebeye bildirmem gerektiğini söylediler. Ben de ilk önce konuyu ustabaşına söylediğimde böyle bir durumla ilk defa karşılaştığını söyleyip, muhasebeye çıktı. Muhasebeyle görüştükten sonra tekrar bana dönüp yarın gelmemi söyledi. Böyle bir olayla karşılaştığım için sinirden kendimi zor tutuyordum. Ertesi gün olduğunda bölüm sorumlusuna gidip olayı tekrar hatırlattım. Bölüm sorumlusu her gidip döndüğünde toplantıda olduklarını söylüyordu. Fakat zarfı açarken yanımda olan arkadaşlarımı şahit olarak çağırabileceklerini söyledi. Ben de şaka yaptığını düşünerek o kadar da değil diyordum içimden. Ertesi gün ustabaşının aracılığıyla sonuç vermeyeceğini anlayarak muhasebeye kendim çıktım. Muhasebe müdürü fabrikanın ortağıymış. Zarfın boş çıktığını söylediğimde bana alaycı bakışlarla baktı. “Ben 10 yıldır bu şirkette böyle bir olayla ilk defa karşılaşıyorum. Zarfı açarken yanında bir işçi varsa, yani şahidin varsa getir ve paranı vereyim” dedi. O an başımdan kaynar suların döküldüğünü hissettim. Sinirden patlamak üzereydim.
Müdürün yüzüne karşı, “nasıl yani ben hırsızlık mı yaptım? Kendi paramı çaldığımı mı söylüyorsun? Bizler sadece sizlerin bir gecede harcadığınız para için bir ay boyunca gece gündüz dört duvar arasında kendimizi tüketiyoruz” diye haykırmak istedim. Ama bunun çıkış sebebim olacağını düşündüğüm için bir şey diyemedim.
Odadan çıkıp, zarfı açarken yanımda olan arkadaşlarımdan birini muhasebeye getirdim. Onun da işe yeni başladığı söylenince, ikinci şahidimi getirdim. Sonunda paramı alabildim. Bizler gece gündüz demeden bir ay boyunca asgari ücrete çalışıyoruz. Emeğimizi çaldıkları yetmiyormuş gibi bir de ay sonunda alacağımız üç kuruşa da göz dikiyorlar.
İŞÇİLERİN BİRLİĞİ SERMAYEYİ YENECEK!
Yine Çin, Yine Bir İş Cinayeti
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...