12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor

12 Haziran, 2002 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü ilan edildi. Ne var ki rakamlar kapitalist düzende çocuk işçiliğin son bulmasının mümkün olmadığını gösteriyor. Zira çocuk işçilik büyük oranda yasak olmasına rağmen ILO verilerine göre dünya genelinde 160 milyon çocuk işçi bulunuyor. Bu nedenle her toplumsal sorun karşısında olduğu gibi çocuk işçiliği ile mücadele de ancak kapitalizme karşı mücadele ile mümkündür.

Türkiye’de de tarımdan sanayiye çok çeşitli sektörlerde çalışan bir milyon civarında çocuk işçi var. Ucuz işgücü olarak kullanılan çocuklar iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiriyor, sakatlanıyor. İSİG Meclisi’nin verilerine göre 2013-2023 yılları arasında en az 671 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Siyasi iktidar MESEM’li (Mesleki Eğitim Merkezleri) yüz binlerce çocuk ve genci ucuz işgücü olarak fabrikalara, atölyelere gönderiyor. Buralarda işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmıyor, çocuklar sağlıksız ve tehlikeli koşullarda, gözetmenleri olmadan çalışmak zorunda bırakılıyor. 2023-2024 eğitim döneminde 9 MESEM’li çocuk, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Ailelerinin yüreğine ateş düştü. Türkiye’de yoksulluk büyüyüp derinleştikçe çok küçük yaşlarda çalışmak zorunda kalan çocukların sayısı da iş cinayetlerinde ölen çocukların sayısı da artıyor.

Kapitalist sömürü düzeninin efendileri için çocuklar ucuz işgücü anlamına geliyor. İşçi sınıfının mücadelesi olmadan çocuk işçi sömürüsünün geriletilmesi, son bulması mümkün olmaz. Patronlar sermayeleri daha da büyüsün diye çocuk işçi çalıştırmaya, çocuklarımız iş cinayetlerinde can vermeye devam ederler. İşçi ve emekçiler olarak üzerimize düşeni yapmak, çocuk işçiliği sorununu temel bir mücadele konusu olarak ele almalıyız. Çocuklarımızı sermaye sınıfının zulmünden kurtarmak için, onları sömürü düzenine kurban vermemek için yoksulluğa, düşük ücretlere, iş kazalarına ve iş cinayetlerine karşı birlikte mücadele etmek zorundayız.