Buradasınız
3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
İstanbul/Esenyurt’tan bir grup kadın işçi
Bizler İşçi Dayanışması gazetesi okuru bir grup petrokimya işçisiyiz. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldik ve “Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızın bildirisini okuduk. Hayat pahalılığı, sosyal hayattan kopma ve baskılar üzerine, kısacası toplumun nefes alamaması üzerine sohbet ettik. Kadın arkadaşlarımızın yaşadıklarını ve düşüncelerini sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Bir kadın işçi arkadaşımız, UİD-DER’in mücadele talepleri arasında özellikle bir tanesinin, “Tüm okullarda ücretsiz ve sağlıklı yemek verilsin” talebinin yüreğine dokunduğunu ifade etti. Bunun sebebi olarak şöyle bir örnek anlattı: “Benim ikinci sınıfa giden bir torunum var. Annesi sınıf annelerinin Whatsapp gruplarından ailelere mesaj atarak ‘sayın veliler çocuklarımıza beslenme koyarken herkesin alabileceği şeyleri koyarsak iyi olur. Böylece çocukların birbirlerinin yediğinde gözleri kalmaz. Lütfen buna dikkat edelim. Mesela köfte yerine patates haşlaması, muz yerine elma gibi’ demiş.” Onun bu örneği üzerinden konuşmamıza şöyle devam ettik. Peki, çocuklarımız ve aileler neden bu duruma düşürülüyor, devletin olanağı yok mu? Devlet kaynakları bunun için yeterli biliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı bütçe fazla diye parayı devlet kasasına geri iade etti. Bunların bizlere gelince yok demelerinden bıktık, “artık yeter” demek için bir neden daha!
Petrokimya işçisi bir diğer kadın arkadaşımız ise “tüm ürünlere yapılan zamlar geri alınsın” talebimizin çok yakıcı olduğunu ifade etti. Eşinin kamu emekçisi olduğunu ve maaşının neredeyse asgari ücrete eşitlendiğini aktaran arkadaşımız, yüksek lisans mezunu mühendis kızının da durumunun farklı olmadığını aktardı. Hissettiklerini şöyle paylaştı: “Her markete, pazara gittiğimde fiyatların değişmesinden bıktım. ‘Artık yeter’ diye bağırasım geliyor. Bıktım artık, bizim birlik olup ses çıkarmamız gerek. Onun için kampanya bildirisinin her satırını kendimle özleştirdim. Bizim sesimiz olduğu için UİD-DER’e çok teşekkür ederim.”
Bir başka işçi kadın ise sohbete şöyle başladı: “Ben iki çocuğuyla tek başına yaşayan bir kadınım. Takdir edersiniz ki benim için hayat biraz daha zor. Çocuklarım sinemaya gitmek istiyorlar, arkadaşlarıyla bir kafede oturup sohbet etmek istiyorlar. Bu onların hakkı tabii ki ama onlara yetemiyorum. Üniversiteye giden oğlum iş buldu, çalışıyor. ‘Anne çok yoruldum, okulu dondursam nasıl olur’ deyip duruyor. Günü kurtarmaya çalışıyoruz. Ne pişireceksem gidip taneyle alıyorum. Önceden pazara giderdim daha ucuz diye. Ama pazarda ya kiloyla ya da yarım kilo almak zorundasın, onun için gitmiyorum. Hayat pahalılığı almış başını gitmiş peşinden koşuyoruz ama yetişmek ne mümkün.” “Emekçiler için parasız sağlık, eğitim, ulaşım, elektrik, su ve doğalgaz” talebimizin çok değerli olduğunu söyleyen kadın işçi, devletin bunları yapmaya gücü olduğunu söyleyerek “bizden topladığı vergileri bize harcasın yeter” dedi.
Artık söylenmeyi, homurdanmayı, karnımızdan konuşmayı bırakıp ellerimizi birbirine kenetlememiz lazım. Zaman birlik olup gücümüzü gösterme zamanıdır dostlar. Bizi ellerimizden başka kurtaracak bir şey yoktur. Şimdi birlik ve mücadele zamanı!
Rahat Yaşamın Sırrı
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...