Buradasınız
8 Mart’ta Emekçi Kadın Dayanışması

8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününü geride bıraktık. 8 Mart, emekçi kadınlar ve bütün işçi sınıfı için son derece önemli, anlamlı bir gündür. Çünkü 8 Mart’ın ortaya çıkışının arkasında, emekçi kadınların eşit işe eşit ücret verilmesi; cinsiyet ayrımcılığının, savaşların, sömürünün ortadan kaldırılması; erkek işçilerle beraber iş saatlerinin kısaltılması için verdikleri mücadele vardır. Yani 8 Mart hiçbir ayrım gözetmeden tüm kadınların “kadınlar günü” değildir. O emekçi kadınlar için bir dayanışma günüdür, mücadele günüdür. Nitekim aksi yöndeki tüm çabalara rağmen 8 Mart bu yıl da anlamına uygun şekilde kadınıyla erkeğiyle milyonlarca işçi tarafından sahiplenildi. Emekçi kadınların, işçi sınıfının sorunlarının, taleplerinin öne çıktığı eylemlerle, grevlerle kutlandı.
Bu yıl dünyanın pek çok ülkesinde milyonlarca emekçi kadın 8 Martta meydanları doldurdu; çifte ezilmişliğe, şiddete, tacize, cinsiyet ayrımcılığına karşı öfkelerini, taleplerini dile getirdi. İspanya, Pakistan, Bangladeş, Filipinler, Hindistan, Güney Kore, İtalya, İngiltere, Yunanistan, Arjantin gibi ülkelerde geçen senelere göre çok daha fazla sayıda kadının katıldığı eylemler yapıldı. Kadına yönelik şiddete, erkek egemen zihniyeti körükleyen kapitalizme, kadının emeğinin değersiz görülmesine karşı mücadele edeceklerini dile getiren kadınlar omuz omuza yürüdüler. Hep bir ağızdan sloganlar attılar. Taleplerini dile getiren dövizler ve pankartlar taşıdılar. Mücadele şarkıları söylediler. Alanları dolduran emekçi kadınların dayanışması, patronlar sınıfını, egemenleri rahatsız etti, korkuttu.
8 Mart yaklaşırken İspanya’da işçi ve emekçi kadınlar o gün evde de işyerinde de çalışmayacaklarını, greve gideceklerini duyurdular. “Biz durursak hayat durur” dediler. Gerçekten de 8 Mart günü kadınlar durduğunda hayat durdu. İspanya egemenleri grevi ve eylemi karalamak için türlü yalanlar söylediler ama nafile! Bu grev, 8 Mart vesilesiyle gerçekleştirilen ulusal ölçekli ilk kadın grevi olarak tarihe geçti. Milyonlarca kadın iş bıraktı ve meydanlara çıktı. 5 milyon kadın eylemlere katıldı.
Türkiye’de de emekçi kadınlar tüm baskı ve yasaklara rağmen sokağa çıktılar ve “Savaşa, OHAL’e, cinsiyetçiliğe karşı emeğimiz, kimliğimiz ve özgürlüğümüz için direniyoruz” dediler. “Şiddete, tacize, tecavüze hayır” dediler. “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” dediler. “Mücadelenin en önünde olmaya devam edeceğiz” dediler.
Yani bu yıl da patronlar sınıfının gücü 8 Mart’ın anlamını unutturmaya yetmedi. Oysa 8 Mart’ı anlamından koparmak, bu günün içini boşaltmak için neler yapmadılar ki! 8 Mart yaklaşırken emekçi kadınların tek sorunu indirimli alışveriş yapmak, hediye almakmış gibi reklamlar yapıldı. Sokaklar, mağaza vitrinleri rengârenk ürünlerle doldu. Cep telefonlarına 8 Mart’a özel kampanyalarla ilgili mesajlar yağdı. Öte yandan iktidar emekçi kadınları “güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye” söylemiyle kandırmaya çalıştı. Kadın erkek tüm hükümet yetkilileri, “bizim kültürümüzde kadına şiddet yoktur” diyerek açıkça yalan söylediler. Kadına karşı şiddet haberlerinin basında sansürlenmesini istediler. İktidar bu tavrıyla bir kez daha emekçi kadınların sorunlarına kulak tıkamaya devam edeceğini, kadına şiddet ve kadın cinayetleri karşısında kılını bile kıpırdatmayacağını ortaya koydu.
Aslında bu hiç de şaşırtıcı bir tutum değil. İşçileri sömürerek ayakta duran, insanın insanı ezmesine dayanan, kadını aşağılayan, erkeği kışkırtan bir düzenin egemenlerinden başka ne beklenebilir? Emekçi kadınlar egemenlere değil kendi güçlerine ve sınıf kardeşlerine güvenmelidirler. Bu senenin 8 Mart’ı gösterdi ki, emekçi kadınlar sorunlarının çözümü için tüm dünyada daha fazla öne çıkıyorlar. Tıpkı geçmişte yaptıkları gibi bugün de değişim yaratabileceklerini biliyorlar. Gelecek bugünden daha güzel olsun, sömürü ve ayrımcılık son bulsun diye “mücadele ediyoruz” diyorlar.
Çaylar Demli Olsun!
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, “Birlik olmak”, ezilenler için çok şey ifade eder. İşçi sınıfımıza yol gösteren önderlerimizin, büyüklerimizin öğütleri bize birlik olmadan güçlü olamayacağımızı hatırlatır.
- İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, Ocak ayında bir rapor yayınladı. Rapora göre bugün dünyanın en zengin 10 kişisi günde ortalama 100 milyon dolar kazanıyor. Yani her 1 saniyede servetlerine 1157 dolar (mevcut kurla 42 bin lira)...
- İşsiz kalmak hepimiz için sorun. Bugün ülke genelinde 11,5 milyon kardeşimiz işsiz. Daha kötüsü bu işsizler ordusuna her gün içimizden binlerce insan ekleniyor. Kimisi emekliliğine gün sayıyor, kimisi evlilik hazırlıkları yapıyor, kimisi ilk...
- Rejimin 19 Martta başlattığı gözaltı saldırısının ardından, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli ve Beylikdüzü belediye başkanları ile birlikte aralarında İBB yöneticilerinin de olduğu çok sayıda isim tutuklandı, Şişli Belediyesine kayyum atandı. Başta...
- Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müesesesine bağlı maden ocağında 14 Ekim 2022 günü meydana gelen patlamada 43 maden işçisi hayatını kaybetmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Amasra katliamının ardından 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davada Bartın Ağır...
- 21 Ocakta Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangının üzerinden iki ay geçti. İşyerinde, dehşetini hâlâ hissettiğimiz bu facia üzerine konuştuk. Ne var ki bazı arkadaşlarımızın söyledikleri bu faciayı hiç sorgulamadıklarını, üzerine...
- Sırbistan’da Novi Sad şehrinde bulunan tren istasyonunda 1 Kasım 2024’te beton sundurma çökmüş ve meydana gelen olayda 15 kişi yaşamını yitirmişti. Bu felaketten sonra başta öğrenciler olmak üzere binlerce işçi meydanları doldurmuş, kitlesel...
- Amerikalı sosyalist yazar Jack London, Londra’nın Doğu Yakasında tanık olduğu toplumsal eşitsizliği ve sınıfsal çelişkileri anlattığı romanına “Uçurum İnsanları” adını verir. 1902 yılında yazdığı kitabında, İngiltere egemenlerinin şaşaalı yaşamının...
- Oryantal Tütün fabrikası, dışarıdan bakıldığında devasa büyüklükte ve her yanı kapalı bir kale görünümünde. Fabrika Torbalı çıkışında Kemalpaşa yolu üzerinde bulunuyor. Arka tarafı neredeyse tamamen zeytinliktir ve yemyeşildir. Yolun karşı tarafıysa...
- İzmir’de tütün fabrikaları bir süredir grevdeler. Bunlardan biri de İzmir Pınarbaşı’nda 1970’lerde kurulan TTL fabrikası… TTL Tütün, 2000’li yıllarda Torbalı’da yeni bir tesise taşındı. Burada yaklaşık 300 işçi tütün üretiminde çalışıyor ve büyük...
- Mücadele etmek, örgütlenmek ve dayanışma içinde olmak! Bu kavramlar biz işçilerden ne kadar uzak olabilir ki? Bir yerde haksızlık varsa o haksızlık dolaylı ya da doğrudan bizi etkiliyor. Aynı durum hak mücadelesi için de geçerli. Bu nedenle bir...
- Manisa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mercan Makina’da sendikal baskılar ve işten atma saldırısına karşı 20 Martta direniş başladı.
- BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta tutuklanması ve Antep’teki tekstil işçilerinin hak arama mücadelesine yönelik baskılar, 20 Şubatta İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde çeşitli sendikalar tarafından protesto edildi.